Munzur Nehri İlk Kez Bilimsel Bir Derginin Kapağı Oldu

Ekoloji dostu olan dergi bir önceki sayıda Ilısu Barajı’nın suları altında kalacak olan Hasankeyf’i kapağına taşımıştı. Konuyla ilgili konuşan dergi yayıncısı ve editörü Dr. Öğrt. Üyesi Yusuf Arslan, “Biz ekolojiyi, doğal yaşamı, temiz çevreyi önemseyen bir dergiyiz. Barajların insan ve çevre üzerindeki tahribatlarını iyi biliyoruz. Munzur havzası, Hititler’den, Urartular’a, Romalılar’a kadar çok sayıda uygarlığın izlerini taşıyan büyüleyici bir yer. 1971’de doğal güzelliğinin farkına varılan Munzur Vadisi o tarihte milli park ilan edilmiştir. Merkez ve Ovacık ilçelerinin sınırları içerisinde yer alan Munzur Vadisi 42.000 hektarlık bir alandan oluşmaktadır. Munzur Vadisi’ndeki toplam 1518 bitki türünün 227’si Türkiye’ye, 43’ü bölgeye ait olup endemik türlerin yatağıdır. Dağlardaki meşelikler dağları saran yeşil bir örtü gibidir; vadi zemininde kavak ve söğütler Munzur’u şal gibi sarar. Hayvan çeşitliliği açısından bölge oldukça zengindir. Kırmızı pullu alabalık, çengel boynuzlu dağ keçisi, kaya kartalı, ur, keklik, vaşak, boz ayı, kızıl tilki, su samuru gibi pek çok canlı burada yaşamını sürdürmektedir. Park yetkilileri, Anadolu Parsı ve İran Parsı’nın Munzur Vadisi’nde bulunduğuna dair deliller bulunduğunu ifade etmektedirler. Munzur milli parkında HES ve baraj yapılması bütün bu canlıların doğal yaşamını bozacak, yok edecektir. Böyle eşsiz güzellikteki bir yöreye HES yada baraj yapılması büyük hata olacaktır. Munzur milli parkı içinde yapılması planlanan HES ve barajlara karşı olduğumuzu belirtmek için dergimizin bu sayısında Munzur’u kapağa taşıdık” dedi.