Şanlıurfa’da 367, Diyarbakır’da 264, Gaziantep 68, Elazığ 72 ve Dersimde 62 Eğitim Sen üyesinin çeşitli illere tayinin çıkarılması üzerine Eğitim Sen Dersim Şubesi yazılı basın açıklaması gerçekleştirdi.
Eğitim Sen Dersim Şubesi tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Milli Eğitim Bakanlığı, okulların açılmasına sayılı günler kala eğitim ve hukukla zayıflayan ilişkisini iyice koparmış ve hükümetin eğitim alanındaki ceza infaz kurumu gibi hareket etmeye başlamıştır.
Uzun süredir hukuksuz uygulamalarla sendikal faaliyetimizi suç gibi göstermeye çalışan, sendikal hak ve özgürlükleri ayaklar altına alan, yargı kararlarından dahi ders çıkarmayarak hukuksuz uygulamalarda ısrar eden MEB, bir kez daha üyelerimizi yıldırmak ve sindirmek istemektedir. Edindiğimiz bilgilere göre Şanlıurfa’da 367, Diyarbakır’da 264, Gaziantep 68, Elazığ 72 ve Dersimde 62 Eğitim Sen üyesi arkadaşlarımız bayram öncesi ve okulların açılmasına sayılı günler kala il dışına sürgün edilmiştir. Henüz bazı bölge illerinde sürgün edilen üye sayımız belli değildir."
Eğitim-öğretimin başlamasına günler kala alınan bu karardan vazgeçilmesi gerektiği belirtilen açıklama,“Dün okul müdürlükleri vasıtasıyla Kontenjan MEB’ te sürgün olan arkadaşlarımızın isimleri öğrenildi. Ancak bu sabah itibariyle sistem kapatılmıştır. Geçen bayramla başlayan hukuki hiçbir dayanağı olmayan açığa almalar, ihraçlar; bu bayramda da sürgünlerle devam etmektedir. Eğitim-öğretimin başlamasına günler kala yapılan sürgünler derhal durdurulmalıdır.
Üstelik benzer sürgün kararlarının hukuksuzluğu defalarca AİHM, yüksek yargı ve mahkemeler tarafından tespit edilmiş ve kimi zaman da üyelerimize tazminat ödenmesine hükmeden kararlar verilmiştir. Buna rağmen Bakanlık, eğitim sisteminin içine gireceği krizi, öğrencilerin nitelikli eğitim hakkını ve öğretmenlerin emeğini değil, kindar biçimde siyasi hesaplar gözeten bir tavır içine girmiştir. Belirtmek isteriz ki devlet kurumları kararlarını alırken ve uygularken hukuk ilkelerine bağlı kalmak zorundadır. Ancak Türkiye’de yaşananlar, idarenin kararları ile hukukun nasıl katledildiğini göstermektedir. Artık en temel sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılması bile “suç” kapsamına alınmakta ve bunun üzerinden siyasi talimatlarla cezalar verilmesi sağlanmaktadır" denildi.
