YENİ EMNİYET MÜDÜRÜ

      Bir önceki Emniyet Müdürümüz, görevinden alınmıştı. İlimize, Yeni Emniyet Müdürü atanmıştı. Biz gazetecilerin, görevimiz gereği, ilimizin güvenlik sorunları için zaman zaman, bir araya geldiğimiz, büyük, önemli bir kurumun yöneticisi, yetkilisiydi.
    Emniyet Müdürlüğü, ilde personeli çok olan, aynı zamanda görevi çok ve büyük olan bir kurumdur. İlin güvenliğini, huzurunu sağlayan, önemli bir kurumdur. İlde yaşayanları, her türlü saldırılardan, kötülüklerden, emniyet güçleri olarak korumaktadırlar, Aynı zamanda adaletin, hukukun sağlanmasında da onların önemli payları, görevleri vardır. Yapacakları soruşturmaların, adaletin sağlanmasında önemli payı vardır. Hatta belirleyicidir.
     Günümüzde, hayatı, yaşamı, büyük ölçüde tehdit eden, TRAFİK saldırılarından, toplumu koruyan da onlardır. Emniyet güçleridir. Bu önemli hayati görevlerinden dolayı, Emniyet Güçleri, Emniyet Müdürlüğü, ilin önemli bir kurumudur. Değeridir.
     Emniyet yetkilileri bu görevlerini sürdürürken, hangi koşullarda olursa olsun, yasalara, kurallara bağlı kalmalıdırlar. Hangi siyasi görüşten, inançtan, olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olan herkese karşı eşit, adil bir şekilde görevlerini yapmalıdırlar.  Kişisel, menfaat çıkar, gözetmemelidirler. Toplumun, güvenliği, öncelikleri olmalıdır.
    Son günlerde, basında, haberlerde, bu değerlere bağlı kalmayan, çıkarları için kanunsuz işlere bulaşmış, emniyet görevlileri ile ilgili haberler yer almaktadır.
    İlimize yeni atanmış Emniyet Müdürünü, gazeteci arkadaş Ercan TOPAÇLA birlikte ziyaret ettik.
   Bizi makam kapısında karşılayan,  yüzünde, gözlerinde, gülümsemesi eksik olmayan genç biriydi. Herhalde bu emniyet Müdürü değildir. Diye düşünürken, içeri girdiğimiz makamda, kimse, yoktu. Bizi karşılayan Emniyet Müdürüydü. Alışık olduğumuz, yüz değildi. Çok sıcak bir yüzdü. Bize ‘hoş geldiniz.’ dediler. Biz de kendilerine, Yeni Emniyet Müdürümüze,’ İlimize hoş geldiniz. Göreviniz, hayırlı olsun.’ dedik.
    Çaylarımızı yudumlarken, Sayın Yeni Emniyet Müdürümüz konuştu. ’Tunceli’ye gelmem, benim isteğimdi. Tunceli beklediğim gibi çok güzel bir kent, İnsanı kültürlü, nezaketli, misafirperver bir kent. Gördüklerimden çok memnun kaldım. Buraya, Tunceli Halkının, canını, malını, namusunu, korumak için geldik. Hangi inançtan, görüşten, olursa olsun hepsi, bizim halkımızdır. Zenginliğimizdir. Hepsini,babacan,devlet,sıcaklığı, şefkati ile kucaklayacağız. Şeyh Edebili,’insani yaşat ki, Devlet yaşasın.’Demişti. Biz Emniyet Güçleri, insanımızı, Devletimizi, yaşatmak için görevimizi yapacağız.  Personelime söyledim. Bize gelen herkesi, sorunu, olsun olmasın. Sıcak karşılayacaksınız, gidecekleri yere,emniyetin arabası ile götüreceksiniz..’ dedim.’
     Sayın Müdürümüzün söyledikleri, Devlet adamı olmanın, devletin görevlerini, yasalara uygun adil, eşit bir şekilde yerine getirmenin, tanımıydı. Güven verici bir tanımdı.
     Büyük bir kurumdu. Yeni gelmişti. Fazla zamanını almamalıydık. İzin istedik. Asansöre kadar gelip, bizi uğurladılar.