GÜNÜN İÇİNDEN

       Ayazlı soğuk gecenin sabahı, güneş beyaz’a bürünmüş doğayı, daha bir aydınlık, daha bir parlaklıkla aydınlatıyordu. Gece üşüyen serçeler, balkona döktüğümüz yemleri yerken, kendi aralarında oynaşıp ısınıyorlardı. Yeşilbaş ördek, yeşilbaş olmayan arkadaşları ile Munzur’a dökülen kanalizasyonda lağımlı kumları eşeliyorlardı. Beyaz martılar kendileri gibi beyaz karların üzerinde dizilmiş, Munzur’u gözetliyorlardı.
       Güneşi görmeyen, karları erimemiş sokaklar, adeta buz pistiydi. Düşmemek için insanlar, adımlarını atacakları yeri seçerek, korkarak, atıyorlardı. Her gelen meydanı, her zamanki gibi volta atanlarla doluydu. Kahvelerde oturmak için yer yoktu.
       Beklenen özlenen kış, kar mevsiminin bitmesine az kala, beklendiği gibi olmasa da geldi. Meteorolojiye göre 10 Şubat’a kadar yağmurla karışıkta olsa, aralıksız yağacakmış. Uzun yıllardır geçmiş yıllarda yaşanan kışlar, yaşanmaz olmuştu. Son yıllarda kısa süreli çok az miktarda yağan kar, özlenen kışları getirmediği gibi, solunum hastalıklarının baş sebebi baş yayıcısı olmuştu.
      Kar, doğanın uyuyup dinlenmesi için örtündüğü yorganıdır, örtüsüdür. Doğanın bir sonraki yaza, daha dinç daha sağlıklı çıkması için, bu beyaz bereket getiren yorganın altında dinlenmesi lazımdır.
     Yaşama can veren, kaynak suların akarsuların olabilmesi, varlıklarını, kaynaklarını koruyabilmeleri akabilmeleri için karın yağması, doğaya can vermesi lazımdır.
    Uludağ, Kartal kaya, benzeri yerlerin hatırına kayak sporu için, çocukların, mevsimi yaşamaları, mevsimle tanışmaları, kartopu oynamaları için karın yağması lazımdır.
    Beklenen kar, yağdı. Yağıyor. Yinede az sayılır. Sevindireni yağan karın, Ovacıkta, ilçe içinde iki metreye, Munzur’un zirvelerinde beş metreye ulaşması oldu.
            
***

     Adı dinlenme tatili olan sömestr tatili, Aksine dinlenme değil maraton tatili olmuş. Eskilerden biz, sömestr tatilinde öğrencilerimiz, dinlensin diye ödev vermezdik. Hatta kitap okumayı bile önermez, oyun oynamalarını okuldan uzak olmalarını, dinlenmelerini isterdik.
     Şimdilerde, aralıksız sürdürülen sınav yarışmalarını, başarmak için çocuklarımıza tatilleri yasakladık. Dershaneler, kurslar, internetler, çocuklarımızın adı üzerinde dinlenme tatillerinde, dinlenmelerine izin vermiyor.
     Paralı, özelleşen, yoğunlaşan, eğitimde, arkada kalanlara hayat, hakkı, yaşam hakkı kalmadı artık. Fakirin çocuğu, kaderine razı olacak. Parası olmadığından, özel okullarda okuyamadığından, Dershanelerde eğitim alamadığından,. Zenginin çocuğu ile eşit koşullarda yarışamayacaktır. Atı alıp Üsküdar’ı Geçen zenginin çocuğu, Zenginliği ile istediği eğitimi alacak, istediği okulu okuyabilecek. İstediği diplomayı alabilecektir. Yatılı okullardan gelen yoksulun çocuğu, okuma imkânı bulamadığından, erken yaşlarda yeşil kartlı olup, işsizler ordusuna katılacak.
      Bu eşitsiz, adil olmayan tablo, bir eğitimci olarak beni üzerken, tesellim, Ankara’dan gelen sevindirici haber oldu. Özel eğitim almayan, dershanelere gitmeyen, 8.inci sınıfta okuyan torunum, DİLAN, deneme sınavlarında, FEN ve İNGİLİZCE’DEN, Türkiye birincisi olmuş. 
      
***

      Emniyet Müdürlüğünün düzenleyip gerçekleştirdiği ALEVİLİK SEMİNERİ ile ilgili yazıma, okurlarımdan olumlu tepkiler geldi. Aynı olumlu tepkiler ülke çapında semineri düzenleyen, Emniyet Müdürüne de gelmiş. Bu kadar olumlu tepkiler beklemediğini, çok sevindiğini, söyleyen Emniyet Müdürü, ‘Alevi olmayan çoğunluğun, tepki göstermemesi, sessiz kalması, Özelliklede meslektaşlarımdan, olumsuz tepkiler almayışım, olumlu tepkiler almam, attığımız adımın, ülke çapında desteklendiğinin, istendiğinin bir ifadesidir.’ dedi.
      
***

      Doğa katliamının yaşanacağı mevsimde, Doğayı, korumakla görevli yetkililerle ilgili sevindirici haberler aldık. Doğada katliam yapmak isteyenlere izin vermiyorlarmış. Buna çok sevindim. Doğamız hepimizin ortak malıdır. Zenginliğidir. Birilerinin onu izinsiz çalmasına, katletmesine hep birlikte izin vermemeliyiz. Uygar ülkelerin insanı gibi gördüğümüz kanunsuzlukları, yetkililere derhal bildirmeliyiz. Kanunsuzluğu, katliamı, yapan, yakınımızda olsa, arkadaşımızda olsa bunu yapmalıyız.
     Zengini eğlendiren, yoksulu üşüten, Van’da öldüren, kış, hayır’ı, şeri ile gelmiş.
     Yinede hoş gelmiş.