TAKSİM Gezi Parkından başlayan, bütün yurdu yayılan tepkili eylemler. Dersim’ de de paylaşıldı. Geceleri sokaklarda emniyet güçleri ile adeta kavgaya dönüşen gösteriler, Emniyet güçlerinin soğukkanlı, sağduyulu, tedbirleri ile üzücü boyutlara varmadan atlatıldı.
Tunceli, emniyet güçlerinin gösterdiği hassasiyeti diğer illerdeki emniyet güçleri de göstermiş olsalardı. Bu tepkiler giderek bütün ülkeye, hatta bütün dünyaya yayılmazdı. Emniyet güçlerinin, zaman, zaman sergiledikleri kötü görüntüler, yanalız kendi insanına, vatandaşına yapılan kötülük değil, bütün insanlığa, temel hak ve özgürlüklere, yapılmış bir kötülük gibi algılandı..
İletişimin zirvede olduğu, sokakların gözlendiği, yapanın yanına kar kalmadığı çağımızda, emniyet güçlerini halkın gözünde gölgeleyen, halka düşman, acımasız gibi gösteren bazı yanlı, ön yargılı, insanlık değerlerinden uzak görevliler, bu değerlerden arındırılacak kadar eğitilmeli veya o camiadan uzaklaştırılmalıdırlar.
Kızları saçlarından tutup sürükleyen, yakaladıkları gösterici kızları aralıksız tekmeleyen döven, işkence eden emniyet görevlisi, çağımıza yakışmadığı gibi ülkemiz ede yakışmamakta, ülkemizi dünya kamuoyunda küçük düşürmektedir.
Biber gazı ile tanışmayan Tunceli halkı biber gazı ile tanıştı. Biber gazının insan üzerinde ne kadar etkili olduğunu bende yaşayarak gördüm. Bütün şehre yayılan gaz, iş yerlerimize, balkonlarımıza kadar girerek hepimizle tanıştı. Yanı başımızdaki komşunun iş yerine girip patlayan gaz bombası, bırakın iş yerini çevredeki iş yerlerini de günlerce rahatsız etti.
Halkın büyük tepki duyduğu, emniyet güçlerini halka düşman, acımasız, gibi gösteren bu gazı emniyet güçleri, mümkün mertebe kullanmaktan kaçınmalı,başka yöntemlerle gerekli tedbirleri almalı.Müdahaleleri yapmalıdırlar.
İlginç olanı, düşündürücü olanı, insan hak ve özgürlüklerinin evrensel boyutta öne çıktığı günümüz dünyasında, devletin vatandaşını insan sağlığını etkileyen gazlarla ıslah etmeye kalkışmasıdır.
Dahası bu gazları, insan hak ve özgürlüklerini büyük ölçüde koruduğuna inanılan uygar ülkelerin üretmesi, kullanması, üretemeyen ülkelere satması kabul edilemez bir çelişki, insan hak ve özgürlüklerinin ihlali olmalıdır.
Siyasi gelişmeler karşısında tepkilerini göstermek isteyen gençlik, demokratik bir tavır sergilemeli, kırıp dökmeden, çevreye zarar vermeden tepkilerini barışçıl gösterilerle, söylemlerle, eylemlerle dile getirmelidirler.
Siyasi liderlerde, demokrasi ile yönetilen hukuk devletlerinde olması gereken insan hak ve özgürlüklerinin ifadesi olan barışçıl gösterilere, ifade özgürlüğüne saygılı olmalıdırlar. Hukuk devletini yücelten, pekiştiren her türlü ifade özgürlüğünü desteklemelidirler.
Demokrasi ile yönetilen hukuk devletlerinde, devleti yönetenler, görev sınırlarını aşmamalıdırlar. Başkalarının görev alanlarına müdahale etmeden ülkeyi yönetmelidirler. Başbakan başbakanlığını yapmalı, belediye başkanı da belediye başkanlığını yapmalıdır.
Bütün bir ülkenin yöneticisi olanlar, bütün ülkenin insanlarına eşit mesafede, bütün ülkenin Cumhurbaşkanı, başbakanı olmalıdırlar. Onlara yakışan, Cumhurbaşkanı gibi, Başbakan, gibi tehdit etmeden, kin duymadan, konuşmalıdırlar.
Bütün bunlar yapıldığında demokrasimizle, hukuk devletimiz güçlenir. Parklar, sokaklar, kavga yeri değil, özgür yaşam alanları olur.
Biber gaz bulutları sokakların, şehirlerin, üstünde esmez.
Kızlar, saçlarından tutulup yerlerde sürüklenmez.
Bütün dünya bize özgürlüklerin olmadığı ülke gözü ile bakmaz.
Fikri TAŞ
[email protected]
*Sitemizde yayınlanan köşe yazılarının sorumluluğu yazarlarına aittir.
