• BIST 9170.56
  • Altın 4183.827
  • Dolar 39.2151
  • Euro 44.6047
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 14 °C
  • Tunceli 14 °C

ACILARIN BAŞKENTİ

YILMAZ ÇELİK


Çocukluğumuzun çetin şartlarda büyüttüğü ülkemin geçirdiği bütün kötülüklerden zorluklardan darbelerden ekonomik krizlerden bizde her yaşta nasibimizi aldık. Yorulduk mu hemde çok, güzel memleketimin güzel insanları anavatanlarını atadan kalma bu coğrafyayı terketmek zorunda kaldığı çok acılı bir coğrafya nın başkentidir dersim.
Oysaki geçmiş yıllarda okuma yazma oranındaki başarısıyla hep gündeme gelirdi. Her dersimli de bununla gurur duyardı, Ancak bir türlü bitmeyen coğrafya kaderi insanlarımızı göçe mecbur bıraktı, Bu yıllar yılı bir kartopuyla başladı göç sonra çığ oldu düştü nehirlerin yolların hayallerin önüne. Umutsuz mutsuz hedefsiz bıraktı. 
Öyleki göç ülke sınırlarını aştı Kanada göçünü bilmeyen yoktur, cıvıl cıvıl kent merkezi korku şehrine dönmüş durumda kanımca güneş batınca dersimde de hayat bitiyor o gençler nerede nereye gittiler sorgulayınca onlarında nitelikli insanca bir yaşam sürme hakları yokmu elbette var iyi bir gelecek için dagıldılar dünyanın her bir yanına, peki bu duygu durumu nasıl yansıyor geride kalanlara; hiç bir şeyin tadı tuzu kalmadı diyenlerde derin bir boşluktan başka bir şey bırakmadı kaygıyı endişeyi yaşayarak yaşamak yaşamak mı ? 
Esasen hoşgörünün barışın kardeşliğin özgürlüğün simgesiydi dersim önyargılarla kente gelenler bu kentten ağlayarak gitmediler mi büyük dostlukların kurulduğu bereketli bu topraklarda ne tohumlar ekildi o tohumlar boy verdi filiz verdi aşk oldu aktı Munzurlarda, avuçlarımızı beraber açmadık mı şükretmeyi, beraber yaşamanın tüm güzellikleri yüzümüze yansımadımı. Beraber içtiğimiz o sıcak çay yüreğimizi de ısıtmadı 
mı ? 
Yıllar içinde çürümüşlük aldı başını gitti dostluklar yozlaşmaya yeni nesil gençlerde madde ve alkol bağımlılığı çoğu ailenin canından can aldı artık ağızdan çıkan söz senettir denilen senet zaman içerisinde karşılıksız kaldı boşluğa düştü güvenler sarsıldı 
Empati kuramayan bir sevgisizlik manifestosu aldı başını yürüdü, kendini övmenin onursuzca yolu olan arkadan konuşmak kötü konuşmak başarısız kılmak eteğinden çekip çemkirmek bir karabasan gibi düştü kentin ortasına ve 
Mayın tarlasına döndü o güzel yürekler…. 
Şimdiyse zamansız vakitsiz ve ansızın yüreğe düşen acılar yaşıyoruz. İçimizi düşen bu yangınlar da neyin nesi bilmiyorum anlamıyorum sorgulamakta bazen içimden gelmiyor aklım ruhum bedenim yorgun daha da fazlasını kaldıramam diye bazen okumuyorum görmek te istemiyorum evden dahi dışarı dahi çıkmak istemiyorum. 
Kendime bir kahve yapıyorum balkonda oturup tıpkı çocukluğumda yaptığım gibi köprüden geçen arabaları sayıyorum eskisi gibi görmesemde artık bir gözlüğüm hep yanımda sonrada kırklar dağı sonrası uzaklara dalan giden gözler bir gün bitecek ömür için gönlümü Munzur’a bırakıyorum…

 

Bu yazı toplam 357 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim