Gecenin koynunda bir rüzgâr eser
Bakü sokaklarında adını bana fısıldar
Arnavut kaldırımı Taş sokaklar bildi beni
Hasretle yürüdüm içimdeki gizli seni
Seninle yürüdüğüm şehitler yolunda
Yanardağ’da yandım ateşgah’ta sana sığındım
Taş duvarlarda bedenim kum güneşi
Targovi’de bir şarkı yükselir akşam vakti
Bakü Küçeleri sessiz ve ıssız
İçeri şehirde kız Kalesi dilsiz
Hazar susar biz konuşuruz harfsiz
Rüzgârlar şehri aşkı Bakü şimdi sensiz
Gece ışığında inci gibi şehir,
Gökyüzüne dokunur Flame Towers’ın dili.
Bir bakışınla yanar içim derin,
Senle güzelleşir her an, her yeri.
Şarap gibi kadehte zaman akar,
Fısıldar dudakların “kal” diye bana.
Rüzgârla birlikte savrulsa da anılar,
Tutunurum gözlerinde saklı Bahara.
Sen Bakü’sün, ben bir yolcu belki,
Ama her seferinde dururum sende.
Kalbimde bir ezgi, adın gizli,
Aşkla yanarım bu şehirde, her anımda