ACİL SERVİSTE, ACİL DURUM

  Acil bir hastam için acil servise gitmiştik. Geçen yıllarda gördüğümüz aynı manzaraydı. Tek doktor. Koridorlar, dolu hasta. Hastadan hastaya koşturan doktor, anlında biriken ter damlacıklarının süzülerek gözlerine inmesini engellemek için sürekli terini silmek zorunda kalmıştı.

   Hastaların, her biri bir köşede sıranın kendilerine gelmesini bekliyorlardı. Hastaların çokluğu, beklentileri, bakışları, doktoru iyice çaresiz, kılmıştı. Hastadan hastaya koşan doktor, hastaya gerekli olan zamanı ayıramıyordu. Gerekli olan zamanı ayıramadığı içinde yapması gereken muayeneyi eksiksiz yapamıyordu.

   Tek başına bir pratisyen doktorun görev yaptığı acil servise, bir günde 223 hasta başvurmuştu. Saat 16.00,yani saat dörtten sonra bizim bulunduğumuz saat 21.00,yani dokuza kadar 100 üstünde hasta başvurmuştu. Ha bira akın akında geliyorlardı. Tek doktorun sürekli bulundurulduğu acil serviste, hafta sonları bu sayının katlanarak arttığını, mevsimle birlikte daha çok artacağını söylüyorlardı.  

    Geçen yılda acil serviste gözlemlediğim aynı eksikliği, köşeme taşımış. Yetkililerin dikkatini çekmiştim. Başta Vali Bey olmak üzere sağlık yetkilileri yakından ilgilenmiş. Doktor sayısını artıracaklarını ifade etmişlerdi.

    Sağlık alanında olduğu gibi her alanda büyük yenilikler değişimler yaşanırken,  acil servislerde aynı eksikliğin, aynı sorunun yaşanması, sürmesi, yaşanması, kabul edilecek bir eksiklik değildi.

    Anlaşılan hala doktor sayısı artırılmamıştı. Dünya kadar, üniversite mezunları, mühendisler, hatta akademisyenler, asgari ücretle iş ararken, insan yaşamı için öncelikle olan sağlık sorunu için doktor sayısının azlığı, kabul edilecek bir mazeret değildi.

     Yetkililer, bu eksikliği, bu azlığı gidermek için üstlerine düşen görevi yapmalıdırlar. Doktor sayısının ihtiyacı karşılayacak düzeyde artırılması için Sağlık Bakanlığının kapısını sürekli çalmalıdırlar. 

    Acil servislere beklenilenin üstünde başvuruların, acil vakalar olmadığını ileri süren hastane yetkilileri,' uzman doktorlara gitmesi gereken hastalar, sağlık güvenceleri olmadığından veya istenilen cüzi bir miktarda, muayene ücreti ödememek için acil servise başvurmaktadırlar. Bu da hasta sayısını artırmasına, yoğunluğa, yol açmaktadır.'

   Hastane yetkililerinin bir başka şikâyeti, hastaların, gitmeleri gereken aile doktorlarına gitmeyişleriydi. 'Başı ağrıyan bize, acil servise koşuyor. Aile hekimliği müessesesine bir türlü alışılmadı.'Diyorlardı.

     Sağlık güvencesi olmayan yoksulların, acil servise başvurmaları, onların çaresizliğindendir. Haklarıdır da. Onları bu sağlık hizmetinden yararlandırmak devletin görevidir. Üç beş kuruş muayene ücreti vermemek için acil servise koşanların sayısı, bu yoğunluğu, yoğunluktan doğan eksikliği haklı göstermemelidir. Her zaman bu yoğunluğu karşılayacak doktor sayısı acil serviste bulundurulmalıdır.

    Okurlarımdan,112 Acil Çağrı Merkezinin,(HIZIR SERVİSİNİN) zamanında çağrıldığı yere gitmediğini, bununda hastaların sağlığını tehlikeye attıkları şikâyetini aldım. Bu şikâyeti zaman, zaman almıştım. Sağlık Müdürünü aradım. Yakından ilgilendi.'Acil çağrı merkezinin bütün çalışmaları, hareketi, uydu kanalları ile izlenmektedir. Udu kayıtlarını, izleyeceğim. Varsa bir eksiklik, gidermek, bir daha tekrar etmemesi için gerekli tedbirleri alacağım.'Dedi.

   Acil servis adı üzerinde, acil müdahaleyi gerektiren sağlık hizmetinin verildiği önemli bir sağlık kurumudur. Yetkililer, bu kurumun istenilen düzeyde hizmet verebilmesi için gerekli tedbirleri öncelikle almalıdırlar. Bu hizmetin tek doktorla yürütülmediği herkes tarafından görülmekte dile getirilmektedir.

  Mevsim dolayısı ile kene vakaları korkutucu derecede artmıştır. Sağlık kurumları, vatandaşları zaman kaybetmeden bilgilendirmeli, gerekli tedbirleri almaları konusunda uyarmalıdırlar.

   Sayın Valimizin, zaman, zaman yaptığı, halktan biri gibi, acil servisi ziyaret etmesi bu eksikliğin kısa sürede giderilmesini sağlayacaktır.