• BIST 10243.12
  • Altın 2400.636
  • Dolar 32.257
  • Euro 34.6756
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 23 °C
  • Tunceli 22 °C

En güzel yolculuk!

En güzel yolculuk!
O sizin müziğiniz de olabilir benzininiz de. Seyahata giderken yanınıza almanız gereken tek şey...

KÜRŞAD OĞUZ/HT CUMARTESİNeden durmayıp da gidiyoruz, irdelenmesi gerek Çünkü riskin ikincisinde daha büyük olduğu çok açık Pascal ne diyor? “İnsanların bütün bahtsızlığı tek bir şeyden gelir, bir odada rahat durarak oturmayı bilmemekten” İyi de gelin bunu 6 yaşındaki bir çocuğa anlatın İkinci ya da üçüncü “Neden” deyişinde gitmenin daha az riskli olduğunu kabul edersiniz Akılları da, bedenleri de hep bir yerlere gitmekte o yaştaMesela geçen yıl gittiği ve çok sevdiği Datça’ya İyi ama o plaj oyuncakları, scooter, babanınkinin üç katı kıyafet ve legolarla nasıl? Uçak işkenceye dönüşür Araba desen İstanbul – Datça neredeyse 1000 kilometre Yenikapı- Bandırma feribotu imdada yetişir vemesafe 650 kilometreye düşer Bir çarşamba sabahı 0700’de baba-oğul Datça’ya doğru yola çıkar SONSUZ DOĞAYLA İMTİHANIMIZ Bandırma’dan başlayan yolculuğun 20’nci kilometresinde arkadan şöyle bir ses duyulur “Baba ben yoruldum” - İstersen geri dönelim - “Yok o kadar değil” Yola devamedilir Bu sırada Orhan Gencebay’ın “Batsın Bu Dünya”sı çalmaktadır CD’de Bunun, küçük bir çocuk için uygun olmadığı düşünülür ve ZAZ’a dönülür O, bu müziği çok eğlenceli buluyor çünkü Yolda ilerledikçe, bunun aslında farklı ve az yaşanmış bir deneyimolduğu baba tarafından kabul edilir Çünkü bir çocuğa üçüncü bir kişinin olmadığı ortamda her şeyi anlatabilirsiniz ve bu size sınırsız bir saçmalama özgürlüğü verir Saçmaladığınız için küçümsenmediğiniz tek yer, 6 yaşında bir çocuğun yanıdır Ona, etrafı iyi gözlemlemesi önerilir Aslında bu, odadan çıkmayan babanın ihtiyacıdır En çok baktığı şey bir bilgisayar olan babanın, sonsuz doğayla imtihanıdır bu Notu verecek olan da 6 yaşında çocuktur SEN GÖRMEDEN TÜKENİP GİDİYOR Hava giderek ısınır İç hesaplaşma da İlerledikçe, “memleketim” dediğin ülkede en bildik yerleri bile görmediğin anlaşılır İşte, biraz ileride sağa sapan yolda “Kuş Cenneti 34 km” yazıyor İlkokuldan beri duydun, tükeniyor, cennetliği bitiyor, hâlâ görmedin Biraz daha ilerledin, Susurluk’ta ayran geçti içinden ama “Sabret” dedin Ömerköy, Yeniköy gibi uçsuz bucaksız tarımalanlarını aşıp Balıkesir merkeze ulaştığında, yaklaşık 70 km yapmış oldun Saat 1200’ye yaklaşıyor “Çocuk acıktı” sözü yalan, aç olan sensin Ama Akhisar’a kadar direneceksin ki,meşhur köfteden tadasın Yol boyunca ılıcakaplıca tabelaları görüyorsun İçeride klima var tabii, “iyi fikir” diyorsun ama dışarıda 40 derecede çalışan bir çiftçi olsan bunu demezsin Etraf alabildiğine sarı, alabildiğine yeşil Tek şeride inen yol bile canını sıkamaz bu renk cümbüşünde Nihayet 100 bin nüfuslu köfte cenneti Akhisar Kime sorsanız, artık İstanbul’da bin şubesi olan o markanın restoranını tarif ediyor “O zaman ne değişecek” deyip yol üstünde kamyon şoförlerinin rağbet ettiği salaş bir köfteciye dalıyorsunuz Baba oğul köftenin yanında işkembe, pilav, cacık, Kemalpaşa ne bulursanız yiyorsunuz Bu arada çocuk sabahtan beri üçüncü kakasını, sekizinci çişini yapmaktadır KÜÇÜK HESAPLAR PEŞİNDE O doygunluğun verdiği rehaveti arabada Erkin Koray’ın “Estarabim”i alıyor Çocuk bayılıyor bu şarkıya ve sürekli onu istiyor Sağdan soldan Estarabimgidiyoruz Saruhanlı’yı geçip 317 bin nüfuslu Manisa’ya ulaşıyoruz Ve bakıyoruz çocuk, 200 km, sekiz Estarabim’in ardından Yalnızlar Rıhtımı’nda uyumuş Göksel’i koyuyoruz CD’liğe ve çocuğun uykusundan faydalanıp “Seni Bana Vermediler” eşliğinde küçük hesaplar peşine düşüyoruz İnsanın arabayla da konuşabildiğini anlıyoruz bu zaman zarfında “Acaba 90-100 arasındamı gitsemmaksimumbenzin tasarrufu sağlarım; yoksa 100-110 arasındamı?” Manisa – İzmir arası yeni yapılan yolda bunun denemeleriyle İzmir’e varıyoruz Peki o boşluktan bu kalabalığa nasıl düştük biz? İzmir – Aydın arası o otobanla çok daha hızlı geçiyor tabii Yolda Efes’e sap diyor bu sefer şeytan O arada çocuk uyanıyor ve yine “Yoruldum” diyor En iyisi 75 kmsonra Aydın’da durmak ve çocuğun halasında konaklamak Hem böylece dedesini de görebilir ELVİS’TEN ÜNLÜ KÖFTE Yol güvenliğini dikkate almış sorumluluk sahibi bir baba olarak iyi çekilmiş uykuyla ertesi sabah 0700’de tekrar yola koyuluyoruz Aydın’ın hemen çıkışında kahvaltı yapalım derken şempanze Hurşit’le karşılaşıyoruz Çocuk tostunu yemeyip hayvana sarınca Çine’de sabah sabah 35 liraya bir köfte-çöp şiş partisi daha yapıyoruz Ve size şunu söyleyeyim Türkiye’de köftemüthiş üne sahip Yanimeşhur deyince aklınıza köfte gelsin Zira Bandırma’danManisa’ya, Çine’ye “meşhur köftesi” olmayan il, ilçe,mezra yok Solda, Çine AdnanMenderes Baraj Gölü ve barajını görüyoruz Baba çocuğa biraz da yumuşatarakMenderes’i, başbakanın ne olduğunu, başına neler gelebileceğini anlatıyor Artık Elvis çalıyor arabada ama doğa türküye sarmış Yatağan-Muğla arasında meşhurMelen Kahvesi ve Kerimoğlu Türkü Evi sapakları varMırıldanamırıldanaMuğla’da buluyoruz kendimizi Yolun çoğu geçti ama 130 kilometrelik zoru ve güzeli kaldı ‘GEÇTİNİZ, GERİ DÖNÜNÜZ’ Marmaris’e giderken yol üzerinde vadiyi ayaklarınızın altına seren Sakartepe Seyir Terası, biraz ilerde Gökova Körfezi- ’nin cazibesi, Köyceğiz, Turunç, Sedir Adası gibi ismi bile iştah kabartan görülmemiş yerler dizisi, alabildiğine yeşil, doğa içinde yemek yerleri; her şey ve her şey ruhunuzu tatile hazırlıyor Marmaris-Datça arası 80 kilometre, daha da güzeli, deseminanmazsınız herhalde Eğer 20 kilometre sabredip Orhaniye, Selimiye, Bozburun, Turgutköy Şelalesi gibi yine sarsıcı sapakları aşarsanız kıvrıla kıvrıla yükselen yolların karşınıza çıkardığı büyülü doğaya, mavi ve yeşil buluşmasına vâkıf olursunuz Yarımadayı ayaklarınızın altına seren bumanzara Prado ya da Hermitaj’da karşınıza çıkan bir tablodan başka bir şey değil Yolda zeytinyağı, incir, üzüm, bal, kekik gibi yöresel tatları satıyor üreticileri Peki sizce siz ne üretiyorsunuz? Bunu 10 dakika soluklanıp dağ ve ormanı içimize çekeceğimiz Soğuksu Kafe’de düşünelim Dağın arasına sıkıştırılmış bumekânın yol üzerinde öyle davetkâr tabelaları var ki, uğramazsanız vicdanınız sızlar “Lütfen sola dönünüz”, “Israrla bekliyoruz”, “Geçtiniz geri dönünüz” Bu arada gözleme-ayranımükemmel RADARIN ANLAMSIZ KALDIĞI YOL Çocuk Estarabim’ci olduğu için Datça’ya giriş de Erkin Baba’yla oluyor Ama bu kez “Arapsaçı” diyor usta Tıpkı Datça yolu gibi Radarlar anlamsız, zaten 50 kmüstüne çıkamazsınız Peki Apollon Kutsal Alanımı sadece bu dehlizlerde kutsal olan? Sanmıyorum İsimleri karşınıza çıkan her “bük” doğaya tapınmak için bir başka neden Kurucabük, Palamutbükü, Hayıtbükü ve yarımadanın ucunda Knidos Zor ulaşılan Datça’nın kolay unutulmayacak güzellikleri Ha, size orada baba oğul geçirdiğimiz bir haftayı anlatacağımı sanmıyorsunuz herhalde Sadece dönüş feribotunda sarılarak söylediklerini aktarabilirimizniyle “Baba seni çok seviyorum” deyip ekledi “Büyüyünce başbakan ol” Pascal’a uysak gazeteci olarak kalacaktık

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
123456
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim