• BIST 8882.13
  • Altın 2999.711
  • Dolar 34.2398
  • Euro 37.0657
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 16 °C
  • Tunceli 15 °C

YILANI ÖLDÜRSELER

Fikri TAŞ

    YAŞAR KEMAL’İN sineması çekilen bir romanıdır. Akrabaları ve köylülerin baskısı sonucu annesini öldüren 9 yaşındaki çocuğun hikâyesidir. Hikâyede feodal değerler, cahillik, iç içedir.

   Bütün kışı toprağın altında uykuda geçiren yılanlar, Baharla birlikte uyanırlar. Henüz yeterince ısınamadıklarından sarhoş gibi uyuşuklardır. Onları güzelleştiren süzülüşleri, kaçışları, yoktur.

   Bahçe duvarında çalışan bizim HÜSEYİN kaldırdığı taşın altında iki yavru yılan görür. Henüz yeterince ısınamadıklarından, yavru yılanlar, uyuşukturlar. En büyük canavar, insandan korkup kaçamazlar. Doğayı, zenginleştiren değerleri henüz bilmeyen Bizim HÜSEYİN, doğanın yeni yeşermiş. Doğaya zenginlik katan iki fidanını katleder.

   Büyük bir operasyonu başarmanın kahramanlığı içinde,’ikisini de öldürdüm.’ Dedi. Hayretle,’neyi öldürdün.’ dedim. Övünerek,’iki yılanı birden öldürdüm.’ dedi. Şok olmuştum. Yılanları seven onlardan korkmayan, torunlarımda yakınımızdaydı. Onlar duymasın diye alçak sesle,’sen ne yaptın.’ dedim. ‘Senin yaptığın resmen cinayettir. Katliamdır.’ dedim.’Ya,’ dedi.’Öldürmeyipte büyüsün de bizi ısırsın mı.’ dedi.’  

   Üzüldüm. Yılanında doğanın bir parçası olduğunu, kurulu dengede payı olduğunu HÜSEYİN bilmiyordu. Yılanların, tehlikede olmadıkça insanları ısırmadığını da bilmiyordu. Kaldı ki yılanların bir yıl içinde bütün dünyada ısırdığı insan sayısının elin parmakları kadar olmadığını da bilmiyordu.

   Cahilliğinin kurbanı olan Bizim HÜSEYİN, bilmeden doğayı katletmişti.

   İkiz kardeş yılanların katledilmesi bizi çok üzmüştü.

   

+    +    +

 

  TEK TESELLİMİZ

   Yılanların acısını teselli eden, bahçemizin yanı başında devrilmek üzere olan leylek yuvasının devrilmeyecek kadar güvenceye alınması, oldu.

    Uzun yıllardır leyleklerin konakladığı elektrik Direğindeki leylek yuvasını koruyan teller, elektrik idaresi yetkilileri tarafından kesildiğinden direk eğilmiş. Esen rüzgârlarla sallanmaya başlamıştı. Leyleklerin ta NİLDEN gelip konakladıkları direkteki yuvaları, Ha, devrildi. Ha devrilmek üzereydi.

   Doğayı korumakla yetkili kurumu aramış, yuvayı devrilmeden güvence altına almalarını istemiştim. İşlerinin çokluğunu, ödeneklerinin olmadığını gerekçe göstererek, sorumluluklarını yerine getirmemişlerdi.

   Yuvayı yıkılmadan korumaları, emniyete almaları için İl Özel İdare Genel Sekreterliğine başvurdum. Duyarlılık gösteren İl Özel İdare Genel Sekreteri biz at mahalline giderek yuvayı yerinde inceledi. Ellerinde gerekli malzemeleri olan Elektrik İdaresi FEDAŞI, arayarak kendilerine yardımcı olmalarını istedi. Aynı duyarlılığı gösteren FEDAŞ Müdürü VEDAT BEY,  yuvayı gidip yerinde incelemiş. Görevli elamanlarını göndererek, yuvanın olduğu direği düzeltirmiş. Yıkılmaması için gerekli tedbirleri aldırtmış. Yuvanın devrilmesini önlemişti.

   Yuvada yan yana duran leyleklere bakan ARYA,’büyük baba leylekleri bizim eve götürelim.’Diyordu.

   Leylekler, ARYA’YI, duymuş gibi adeta gülümsüyor, yuvalarında uçmadan kanat çırpıyorlardı.

 

+    +    +

 

 

   AYNALI SAZANLARIN KATLEDİLMESİ

   Üzerindeki büyükçe pullar, aynaya benzediğinden Aynalı Sazan adını almıştır. Tatlı su balıkları içinde lezzetli bir balıktır. Kalkan balığına benzer, yuvarlak tombuldur. Akarsularda yaşamaz. Göllerde sığ sularda yaşar.

   KEBAN Baraj gölü oluşunca, Keban baraj gölünde ve göletlerde su ürünleri kuruluşları, tarafından üretildi. Gölün bütün alanlarına yayılan, sazanlar, önemli bir besin kaynağı oldu.

   Doğa katilleri bu günlerde onları katletmek için göl kıyılarına akın etmişler. Ellerinde mızrakları, yabaları, pompalı silahları ile onları katletmek için pusuya yatmışlar.

  Aynalıların, çitleşme, yumurta bırakma mevsimidir. Çiftleşme yumurta bırakmak içinde göl kıyısındaki sığ otlu durak, onlara göre gözden ırak yerleri seçerler. Oralara, çiftleşmek, yumurta bırakmak için sabahın erken saatinde gelirler. Bizim doğa katilleri sabahın erken saatinde onları katletmek için orada pusudadırlar.

   Kıyıya yanaşıp yumurta bırakmakta olan, birbirleriyle çiftleşmek isteyen Aynalılar, pusudaki doğa katilleri tarafından katledilirler.

   Gölün kıyısı, aynalıların kanı ile kıp kırmızı olur. Kan kokusunu alan kargalar, et yiyen kuşlar kıyıya akın ederler.

  Doğa katilleri katlettikleri aynalı sazanları, hazine bulmuş gibi büyük bir sevinçle sırtlayarak eve koşarlar.

  Balığın karnını yarıp temizlemek isteyen evin hanımı, ortaya çıkan binlerce yumurtayı görünce çığlılık atar.

  ‘Sende hiç Vicdan yok mu herif,’ der.

   Su ürünlerini korumakla görevli kuruluşlara duyurulur.

 

  Fikri TAŞ 
  [email protected] 


*Sitemizde yayınlanan köşe yazılarının sorumluluğu yazarlarına aittir.

   

Bu yazı toplam 1754 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim