• BIST 8946.13
  • Altın 2911.549
  • Dolar 34.1756
  • Euro 36.7587
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C
  • Tunceli 11 °C

VERGİ DAİRESİ ESNAFIN ELİNİ KOLUNU BAĞLAMIŞ VE BAYRAMDA

Fikri TAŞ

             Vergi mükellefi olan Eşime teminat mektubu çıkarmak için bankaya gittim. Banka görevlisi gerekli işlemleri yapmak için bilgisayara başvurduğunda ‘Vergi Dairesi tarafından haciz konulmuş, işlem yapamayız.’dedi. Yapılandırma tarihinden sonra eşimin adına tahakkuk eden vergi borcu toplam bin liranın üstünde bir meblağ. Bu miktarın hepsi için değil, ödeme süresi geçmiş bir miktar ödeme için Vergi Dairesi Müdürlüğü haciz koydurtmuş. Buda yetmemiş ülke çapında bütün bankalara, bütün kurumlara internet üzerinden hacizli olduğu bilgisi ile banka işlemleri durduran internet şifresi geçmiş.
    Bu yapılan, resmen esnafın elini kolunu bağlamak ticaret yapmasını engellemektir. Ticaret yapıp, kazancı ile vergi borcunu ödemesini engellemektir.
Hiçbir hukuk devletinde olmayan hukuksuzluktur. Vergi alacağı için işlemler başlatılmışsa, haciz işlemleri icra daireleri tarafından takip edilmekte ise, icralı olduğunu deyim yerindeyse yedi düvele ilan etmek, elini kolunu bağlamak, ticaretini engellemek, İnsan haklarına saygılı hukuk devletine yakışmayan bir uygulamadır.
    Esnafın hemen hepsi bu uygulamadan, bu elini kolunu bağlamadan, ticaretini engellemeden şikâyetçidir. Daha önceleri devlet, alacağını bütün ülkeye, kurumlara duyurmadan icra daireleri tarafından, icra yolu ile alırdı. Kazancını saklayan vergisini tam ödemeyen büyük iş adamları için çıkarılan, ‘yüzsüzleri teşhir’ bütün esnafı değil, sadece sayılı esnafı kapsardı. Bugün yapılansa, kazancını saklamayan, bütün esnafı bütün kurumlara ufak bir alacağından dolayı teşhir etmek, itibarını sarsmaktır.
   Esnafın şikâyetini sorumlu kurumun başındaki Defterdara götürdüm. Oda yapılan uygulamadan hoşnut değildi. “Bakanlığımızın merkezi uygulamasıdır, bizim kendi başımıza yaptığımız bir uygulama değildir. Esnafımızın haklı şikâyetlerini resmi bir yazı ile bakanlığa ileteceğim.” ifadesi, esnafın sorunlarına gösterdiği duyarlılıktı. Duyarlılığından dolayı esnaflar adına kendilerine teşekkür ettim.
   Umarız esnafların elini kolunu bağlayan bu haksız uygulama bir an önce kaldırılarak, esnafımızın huzurlu, güvenli çalışması sağlanır.
   Uzun bayram tatili, 120’yi aşkın ölü, 500 yüzün üstünde yaralı bırakarak, adeta trafik katliamına dönüştü. İstenmeyen ölümlere yol açmasına rağmen özlemleri gideren bir buluşma, akrabalıkların, dostlukların, sevginin, saygının buluştuğu,  bir bayram oldu. Çocukların çocukluğunu, büyüklerin büyüklüğünü yaşadığı, mezarlardakilerin, torunları ile yakınları ile buluşup, bayramlaştığı bir bayram oldu. Şekere doymayan çocukların şekere, ceplerindeki harçlığa doydukları bir bayram tatili oldu.
   Geçen yıl olduğu gibi bu yılda Vali Beyin bayramını kutlayan çocukların yüzleri gülüyordu. Bayram harçlıkları onları sevindirmişti.
   Onlar çocuktu. Onları sevmek, onları sevindirmekle olurdu.
   Uzun bayram tatilinde uzaklara gidemedik. Uzaktaki yakınlarımızla telefonla bayramlaşırken yakınlarımızdaki yakınlarımızla, torunlarımızla, yakın dostlarımızla tatlı yiyerek el sıkışarak bayramlaştık. Belki bu bayramda gazeteler eskiden olduğu gibi çıkmaz. Gazete dağıtım işini yapan bizlerde bayram tatili yapar diye umutlanmıştık. Bu bayramda da gazeteler bayram yapmadı. Çıktı. Biz gazete emekçileri de tatil yapamadık. Koca sıcak bir yaz geçti. Tenimiz güneş yüzü görmedi. Bayramda Atatürk Mahallesindeki Milli Eğitim Müdürlüğünün kiraya verdiği Doğa tesislerindeki havuzda, bir iki günlüğüne suyla, güneşle buluştuk. Girişi, Pertek’teki yıldızlı kaplıca tesisleri kadar ücretle, 10 TL olan havuza ilgi azdı.
   Endüstri Meslek lisesinin kiraya verdiği YEL ALİ ÇAY BAHÇESİNDE oturup içtiği bir çay için bir lira ödeyen Milli Eğitim emeklisi, şaşkındı. Tepkiliydi. Bir Milli Eğitim kurumunun kiraya verdiği bir çay bahçesinde çayı bir liraya, bir ekmek bedeline içmesi dokunmuştu. Ona. Sorumlusu benmişim gibi bana kızarak. “bu keyfiliği sorgulayan kimse yok mu?” dedi.
   Bayramın barışı ile bütünleşen 1 Eylül Dünya barış günü, Yurtta, Dünyada özlenen barışı yine getiremedi. Anaların, çocukların gözyaşları akmaya devam etti. İnsanlık bir kez daha insanlığını ortaya koyamadı. Yine Yurtta, Dünyada barış bir başka bahara, bir başka 1 Eylüllere kaldı. Barış günü, ünlü Kışla meydanımızda barış isteyenlerin sesleri yankılanırken, Seyit Rızanın çevresinde, kutsal mekân GOLE ÇETUDA barış gelsin diye mumlar yakıldı. Dileklerde bulunuldu.
  Özlenen, beklenen, barış gelsin diye.
   
     

Bu yazı toplam 1380 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim