• BIST 10081
  • Altın 2945.964
  • Dolar 34.757
  • Euro 36.7352
  • İstanbul 10 °C
  • Ankara 1 °C
  • Tunceli 1 °C

TRAFİK TERÖRÜ

Fikri TAŞ

   Bu tanım bu başlık benim tanımım, benim sözüm değil. Bu yaz ülke genelinde yolların kan gölüne dönmesi üzerine, ulusal basının kullandığı tanım haber başlığıdır. Bir günde 17 canı alan trafik canavarının yaptığı eyleme verilen unvandır.

  Son günlerde Tunceli'de de en çok konuşulan dile getirilen  trafik kazaları, kazaların getirdiği ölümler oldu. Peşpeşe yaşanan kazalar, kalkan cenazeler, halkta büyük tedirginlik yaratmış. Biran önce geciktirilmeden bu tür kazaların önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması istenmiştir.
   Nerdeyse insan sayısına yaklaşan otomobil sayısı, sığmayan yollar, sığmayan sokaklar, hemen herkesin ehliyeti olması, yaşamdaki yarış, acelelik, kurallara ve yasalara uymamak doğal olarak acı kayıplara yol açmaktadır.
    Emniyet Müdürümüzle basının, biraraya geldiği bir ortamda bu konu konuşulurken bir arkadaşımız. Aşırı süratten dert yandı. Emniyet Müdürü görevli Trafik Müdürünü arayarak, aşırı hız yapan araçlar için gerekli önlemlerin alınmasını trafiğin yoğun olduğu güzergâhlara radarların konulmasını istedi. Ben bunun, 'cezai bir işlem olacağını, mümkünse bu yola başvurulmamasını, Emniyet Müdüründen istedim. Sonrasında peşpeşe gelen kazalar, ölümler benim tanık olduğum şehir içindeki otomobil yarışları, bunu Emniyet Müdüründen istediğime beni bin pişman etti. Şimdi bende taraftarım. Hız sınırını aşanlar, hak ettikleri cezaya çarptırılmalıdırlar.
  Bırakın şehir dışını, yapmamaları gereken şehir içinde bile uzun farlarını ikazlara rağmen sürdürmeden adeta alay edercesine, kast edercesine, yakarak yollarına devam eden azın sınanmayacak kadar sürücü vardır.
   Yolculukta en büyük sağlık sigortası olacak emniyet kemerini takmaktan çoğunlukla imtina edilir. Hâlbuki o kemer, kazada insanı ölümden koruyan bir melek, bir sigortadır. Cemevi ötesi, Pülümür çıkışı maden suyunun yanı başında meydana gelen üzücü kazada kaybettiğimiz sürücü, bir uçak pisti kadar geniş yolda aşırı hız yapmasaydı, emniyet kemerini bağlamış olsaydı. Aynı kazayı yaşayan eşi çocuğu gibi oda kazayı ucuz atlatmış olacaktı.
   Kısa bir süreliğine gittiğim yurtdışında, bulunduğum gelişmiş ülkelerin, bütün dünyaya, sanayi ürünleri ihraç eden fabrikaları, dikkatimi çekmemişti. Dikkatimi çeken hava alanları kadar geniş otobanları, trafik kurallarına, yasalara, harfiyen uyulması, doğaya temizliğe, insan hak ve özgürlüklerine önem vermeleri, en çokta araba kullanırken cep telefonu kullanmanın yasak olduğu, buna harfiyen uymalarıydı.
   Bizde de araba kullanılırken cep telefonu ile konuşmak yasaktır. Ama gel de gör bir tek kişi bile buna riayet etmez ve etmemiştir. Araba kullanırken cep telefonu ile konuşan bir sürücüye, bir Allahın kulu, bir yetkili bir gün çıkıp ta,'araba kullanırken cep telefonu ile konuşmak yasaktır. Kullanamazsın.' Dememiştir. Dememektedir. Onun içinde, şehrin içinde bile, trafik görevlilerinin gözü önünde şehri bir baştan bir başa telefonu kulağında konuşarak, sohbet ederek geçen sürücülere sık, sık rastlarsınız.
   Geceleri, alkollü halde teyplerini sonuna kadar açıp, bütün Tunceli'ye, dinletmek isteyen, trafik magandalarından, Park edilmemesi gereken dar yerlerde, ters istikamette yolu kapatarak keyfince park edenlerden,  hemen herkes şikâyetçidir
  Yol yapımlarının, sıklığı geciktirilmesi ayrı bir sorun olarak trafik kazalarına davetiye çıkarmaktadır.
  Şehrin girişindeki büyük köprünün şehir çıkışında baraj gölüne bakan yol kenarı gölün uzadığı Mavi Demir köprüye kadar olan kısma demir korkuluk yapılmaması halinde çoğunluğu kaldırımsız olan yolda kazalara davetiye çıkaracağı, okurlarım tarafından dile getirilmektedir. Baraj gölüne bakan o yolun kenarına demir korkuluk yapılması muhtemel kazaları önleyecektir. Hangi kurum bu konuda yetkili ise okurlarımın bu önerisini dikkate almalıdır. Bu geç kalınmadan alınması gereken tedbirlerdir.
  Bu köşede defalarca dile getirdim. Şehrin girişinde Belediye Başkanlığının, park ve bahçeler kapsamında bakımını üstlendiği kavşaktaki, Tunceli'ye gelen her misafirin yabancının görebileceği güller, bakımsız ve susuzluktan kurumak üzeredir.
  Gülleri sevdiğine inandığım Belediye Başkanımıza köşemde birkaç kez çağrıda bulundum. Belediye Başkanımız, ya yazımızı okumadı. Yâda haberdar edilmedi. Yanı başındaki GOLE ÇETO parkı ile köprünün girişindeki parkın günlük bakımı sulaması belediye görevlileri tarafından eksiksiz yapılırken bitişiğindeki güllerin bırakın bakımını, (mevsim boyu yapılmadı) Yeşil ve canlı kalmaları açmaları için ihtiyaçları olan sulaması da düzenli yapılmamaktadır. 
   Güller, doğa sevgisinin ve insan sevgisinin ifadesidir. 
   Onları yaşatmak, o sevgiyi korumak ve yaşatmaktır.
  
 


      Fikri TAŞ
*Sitemizde yayınlanan köşe yazılarının sorumluluğu yazarlarına aittir.
Bu yazı toplam 1563 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim