7 - 8 Ekim tarihinde Dersim Sanat Sokağında TMMOB tarafından "SÖMÜRGECİ MADENCİLİK "konulu bir çalıştay, bunun takibinde 8 Ekim Pazar günü saat 13.30’da tüm sivil toplum örgütlerinin destek vereceği "BİZ KAZANACAĞIZ" şiarı ile bir doğa yürüyüşü gerçekleşecek.
Peki, sivil toplum örgütleri, çalıştay ve doğa yürüyüşünü yapmaya neden gerek duydu ?
Halihazırda Dersim’de 145 maden projesi varken şimdi de 60 kilometre uzunluğundaki Munzur Dağlarının tamamı maden sahası ilan edildi. Dersim’de ağırlıklı olarak altın, bakır madeni üzerinden sömürgeci madencilik faaliyeti yürütülecek. Peki sömürgeci madencilik nedir?
Sömürgeci madencilik: Madenin hızlı bir şekilde topraktan çıkarılıp yabancı şirketler aracılığıyla ülke dışına taşınmasıdır. Bu da geride büyük bir tahribat, sürdürülemez bir yaşam alanının bırakılması ve ülke zenginliklerinin uluslararası şirketlere peşkeş çekilmesi anlamına gelmektedir.
Bu ülkenin madene ihtiyacı yok mu? Madenler çıkarılmasın mı? Maden işlemeciliği bulunduğu bölgenin zenginleşmesine ve refah düzeyinin artmasına neden olur. Biz neden zenginleşmeyelim ? Sorularını soranlara Dersim TMMOB başkanı Uğur BEYCAN şu şekilde cevap vermiş:
"Madenler ihtiyaç, medeniyetlerin gelişimine katkıda bulunmuş, enerjiden inşaat alanına, kozmetiğe, çocuk bezine kadar kullanılan bir meta. Bu metayı doğru şekilde topraktan alıp kamuya aktarma noktasında toplumun ortak çıkarlarını esas alarak ve madencilik faaliyetlerinin bütün teknik detaylarına uyarak oradaki canlı yaşamına zarar vermeden kamusal bir planlama ve denetleme esaslı yürütülmelidir. Çünkü maden çıkarıldığı anda tüketilen ve yerine koyamayacağımız bir meta . Haliyle madenler çıkarılırken gelecek nesillerin ihtiyacı da dikkate alınmalıdır. Sömürgeci madencilik faaliyetinde bulunan uluslararası şirketler girdikleri alanlara daha çok yerel firmalar vasıtasıyla girer, bunlar da yerel halkı zenginleşme ve refah düzeylerinin artacağı vaadi ile ikna etmeye çalışırlar. Şunu bilelimki en zegin maden yatakları Afrika ve Asya 'da olmasına rağmen en fakir ülkekeler yine Afrika ve Asya ülkelerdir."
Sorulara verilen cevaplardan anlaşıldığı gibi karşı çıkılan kamusal denetimle yapılan madencilik değil, sömürgeci madencilik .
Sömürgeci madencilik anlayışı Türkiye’nin en büyük ikinci milli parkı olan Munzur Milli Parkındaki canlı ve endemik yaşamı tehlikeye sokacak . Bunu da Erzincan İliç bölgesinde faaliyet gösteren maden ocağından kaynaklı ölümcül ve sakat doğumların yaşanmasından, hayvan ölümlerinde ciddi artışların olmasından ve yine kaz dağlarında yürütülen madencilik faliyetinden dolayı verimsiz toprak ve yaşanılmaz bir alan ortaya çıkmasından anlıyoruz .
Sömürgeci madencilik nedir?
Kamu denetimli madencilik nasıl yapılır?
Madenlerin Dersim ve çevresinde doğaya ekolojik insana vereceği zarar nedir?
Madencilik faaliyetinden dolayı bölge insanının refah düzeyinin artıp atmayacağına dönük merak ettiğimiz tüm cevaplar bu konunun uzmanlarının çalıştayda vereceği cevaplarda saklı. Sorularımıza yanıt bulmak için 7 - 8 Ekim tarihinde yapılacak çalıştaya ve doğa yürüyüşüne katılalım.
Dersim’in doğasını ve ekolojisini korumak amacı ile çalıştay ve doğa yürüyüşünü düzenleyen emek veren herkese şimdiden teşekkürler.
PSİKOLOJİK DANIŞMAN
SÖNMEZ AYDIN