• BIST 11060.37
  • Altın 5441.124
  • Dolar 42.0402
  • Euro 48.4643
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 19 °C
  • Tunceli 16 °C

BİR PAZAR GÜNÜ

Fikri TAŞ


   Pazar günüydü..Bu gün Arkadaşlarla bir araya gelemeyecektik. Güneşli,güzel bir hafta sonuydu.,Köylerine,Piknik alanlarına, misafirliğe, gitmiş olmalıydılar. Tunceli’nin, saygı duyulan sevilen Doğasever dostu, HIDIR YILMAZIN, Hakka kavuşmuştu. Cenaze merasimi vardı. Kendilerine, ALLAHTAN rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum.
   Evden geç çıktım. Her zamanki gibi yolum, SEYİT RIZA ile DERSİM Müzesinin yanından geçer. Oğlumu, çeşmesinde öperek, SEYİT RIZANIN yanına gittim. Selam verdim. Yanı başından, ünlümüz, MUNZURU, Bir zamanların, misafirliğine gittiğimiz Vali Konağını, bahçeli ünlü memur evlerini, orada, o zamanlar oturan tanıdık aileleri, onlardan biraz ötede, Ovacık yolu üzerinde,20 yıl, öğretmenlik yaptığım, ATATÜRK İLKOKULUNU, yanı başındaki Adliye Sarayını seyrettim.
   TEPE Başındaki,Gençlik SPOR Müdürlüğünün altındaki kafeteryaya gittim.Bir zamanlar,geçmişte sık,sık gidip oturduğumuz TEPE BAŞI parkı, Tunceli’yi, seyreden,en nadide yerdi.Oradan, daha çok görülen, Munzur’u, karşı tepenin üstünde,bir zamanlar öğretmen yetiştiren  ÖGRETMEN Okulunu.O zamanın Tunceli sini seyrettim..
   Dönüp baktım, Tepe Başında,12 EYLÜL Askeri Darbesini yapmış, Kenan EVRENİ, Arkadaşlarını, onlarla birlikte oturan Kamer GENCİ gördüm. Uzaktan seyretmiştim. Konuşmalarını dinleyememiştim.
   Dönüp baktım. Tepe Başında Kurulu POLİS Lokalinin kapısında karşılaştığımız, Tunceli Tarihinde ünlü Vali, KENAN GÜVENİ gördüm. Yeni gelmişti, Nazikti. Kibardı. Bize kapı girişinde öncelik tanımıştı. Sonrasında, bizi 1402 Sıkı Yönetim Yasası ile başka illere sürgün etmişti.
   Yolumun üstündeki, Halk Pazar yerinin yanından geçerek Tunceli’nin ünlü en eski çarşısı, DAR SOKAK Çarşısına girdim. Hafta Sonu, Pazar Günüydü. Hemen hepsi kapalıydı. Bir zamanlar, bu ünlü çarşıda, yaşanmış bir YANGIN olmuştu. Onu söndürme çalışmalarını seyrettim. Okulumuzun, Lisenin, ünlü tanınan Beden Eğitimi Öğretmeni ALİ ALBAYRAK TA, söndürme çalışmalarına katılmıştı. Dükkânın çatısında söndürme çalışmalarını yapıyordu. O günkü gibi onu hayranlıkla, övgüyle seyretmiştim.
    Tunceli’nin, renklerinden, elinde sopası, GENERAL ZENG le,  karşılaştım. Yakamı bırakmadı.’Vali Beyle görüştün mü, bize ev verecek mi.’Dedi. Beni bırakması için ‘Görüştüm. Size ev verecek.’Dedim. Sevindi, Biraz harçlıkta verip, uzaklaştım.
    ZAFER Büfeden gazetelerimi alırken, TEKSTİL Atölyesi, küçük fabrikasında çalıştığını bildiğim bir bayanla karşılaştım.’ Nasıl, çalışıyor musunuz? ’Diye sordum.’Yok çalışmıyoruz.’Dedi, UZAKLAŞTI. Merak ettim Tekstilin sahibi Selçuk BOZKURTU, aradım.’Çok üzgün bir ifadeyle,’Çalışmıyoruz. Bırakmıyorlar çalışalım. Tekrar çalışmaya başlar mıyız? Başlarsak kaç ay sonra, başlarız, bilmiyorum Çalıştığımız yurt dışı firmaları tehdit ediyorlar. Çalıştığımız tekstilin önünde miting yapıyorlar. İşlerimiz, hep yarım kaldı. Biri çıkıp bu yapılanlara dur. Demedi, Çok kaybımız oldu. Buna rağmen işçilerimizi, zor durumda bırakmamak için onlara, gerekli yardımı yapıyorum.‘Dedi.
   İlimizde yaklaşık,150 ailenin ekmek kapısıydı. İlimizin üretim yapan tek, küçük fabrikasıydı. Korunmalıydı. Sahip çıkılmalıydı.
   Bir Pazar Günüydü.

Bu yazı toplam 138 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim