Bayramların özel belirli gün ve haftaların çokca yaşandığı ülkemizde dini bayramlar farklı uzun, coşkulu bayram gibi kutlanan bayramlardır.
Ramazan Bayramı, diğer adı şeker bayramı adı üzerinde şekerin tatlının bayramıdır. 23 Nisan bayramı benzeri çocukların daha çok sevinci yaşadıkları bayramdır.
Dini bayramlar dostlukların paylaşıldığı, küçüklere sevginin büyüklere saygının sergilendiği, barışın kardeşliğin istendiği, düşmanlıkların küskünlüklerin giderildiği bayramlardır.
Her şeker bayramında sabahleyin kapıyı çalacak çocuklar için hazırlıklar yapılır. Şekerler, çikolatalar ve bozuk paralar onlar için hazırlanır. Büyükler için tatlılar ve yemekler hazırlanır. Büyüklerin elleri öpülerek saygı gösterilir. Hayır duaları alınır. Küskünler barıştırılır.
Gelecek misafirler için tatlı açamayan yemek yapamayan hanım, çocuklar için hazırlıklarını eksiksiz yaptı. Renk renk çikolataları şekerleri bozuk paraları onlar için hazırlarken, çocukların yaşayacağı sevinci bir gün önceden yaşıyordu.
Sabahleyin kapının çocuk sesleri ile çalınmasını heyecanla bekleyen hanım hayal kırıklığına uğramıştı. Geçen yıllarda erken çalan kapı bu bayramda çok geç çalmıştı. Eski bayramlardaki gibi gelen çocuklar kalabalık değildi.
Gazete yerinde hazırlık yapılamadığından, ellerinde şeker torbaları ile gelen kızlı-erkekli çocuklardan özür dileyerek, şeker ve tatlı yerine seviyelerine uygun dergilerin yanında renkli bilyeli kalemler hediye ettik. Sevinçleri görülmeye değerdi. Onların sevinci, bizleri onlardan daha çok sevindirmişti.
Bayramını kutlamak için aradığım yakın arkadaşım köydeydi. Anne ve babalarının mezarlarını ziyaret etmek için çocuklarıyla birlikte köye bayram ziyaretine gitmişlerdi.
Bayramlarda küçüklere verilen sevginin, büyüklere ve yaşlılara gösterilen saygının yanında bayramların bir başka güzelliğide ölen yakınlarını hatırlamak ve mezarları başında ziyaret etmek, onlara dua etmektir.
Bayram içinde köydeki mezarlarında yanyana yatan annemle babamı ziyaret ederken, ellerini öptüğümü duyacakları bir sesle söyleyip dua ettiğimde bayramın en büyük mutluluğunu yaşadım.
Eskilerde kutlamalar evler gezilerek tebrik kartları günler öncesinden yazılıp postalanarak yapılırdı. Artık tebrik kartlarına gerek kalmadığından, tebrikleşme daha kısa kolay yoldan yapılmaktadır.
Cep telefonları, internet paylaşım sayfaları günler öncesinden hazırlık yapılmadan posta hanelere gidip gelinmeden bayramın içinde birebir yüzyüze yapılabilmektedir.
Devlet katında bayramlaşma illerde Vali Beyin, protokolde yeri olan makamların, parti temsilcilerin, sivil toplum örgütlerinin ve halkın katılımı ile yapılır.
Bu bayramda da benzer kutlama yapıldı. Farkı, İlimize atanan yeni Valinin Bayram kutlamasına katılmış olmasıydı. Herkesin merak ettiği yeni Valimiz, Bayram kutlamasına katılarak devleti temsilen törene katılanların bayramını kutladı.
Yaptığı konuşmada halkın yanında halkla beraber olacağını ifade etti. Ne var ki kutlamasına katıldığı bayramda halktan insanlar yok denecek kadar azdı. Bayramların halkın çokca katılacağı bir törenle kutlanması isteniyorsa, Halka açık halka yakın alanlarda bayram kutlama törenleri düzenlenmelidir. Resmi bir kurumda düzenlenen kutlama törenleri halka uzak halkın istenilen düzeyde katılmadığı resmi törenlerdir.
Kutlama töreni Polisevinde yapıldığı için bunu hiç kimse polise karşı bir tavır olarak yorumlamasın. Hangi resmi kurumda düzenlenirse düzenlensin halkın katılımı aynı düzeyde olacaktır. Kaldı ki son yıllarda halkla polis ilişkileri eski yıllara oranla büyük ölçüde düzelmiştir.
Bayramda, başlıklı yazımı yazarken elinde bir paketle emniyetten bir görevli geldi. 'Emniyet Müdürümüzün selamı var. Bayramınızı kutluyor.' dedi. Görevliden Emniyet Müdürümüze, Teşekkürlerimle, selamlarımı götürmesini istedim.
Gönderdiği paketi açtım. FOTOĞRAFLARLA TUNCELİ albümünün yanında Emniyet Müdürümüzün, bayram kutlama tebriki vardı. Albüm Tunceli için bu güne kadar hazırlanan albümlerin en güzeliydi. Tokat'a atanan eski Valimizin bizzat çektiği Tunceli'nin güzelliklerini sergileyen kareleri, Tunceli'nin bütün güzelliklerini gözleri kamaştıracak şekilde gözler önüne sermişti. Birinci sınıf kalite kâğıttan yapılmış albümün güzelliklerini kelimelerle anlatmak mümkün değildi. Bir sefer bakılıp bir köşeye atılacak bir albüm değildi. Her saat her gün balıksa bakmaya doyulmayan bir albümdü.
Giden Sayın Valimizin katkıları ile Sosyal Destek programı kapsamında, Tunceli Valiliği, Tunceli Üniversitesi ile Emniyet Müdürlüğümüzün ortaklaşa hazırladıkları FOTOĞRAFLARLA DERSİMİN GÖZLERİ, albümü tam bir şaheserdi. Giden Sayın Valimizin dediği gibi 'DÜNYA ÜZERİNDE ENDER GÖRÜLEBİLECEK GÜZELLİKLERE SAHİP BİR İLİN GÖZLERİDİR.' sözleri albümün tarifiydi.
Üniversite Rektörümüzün Tunceli için söyledikleri 'TUNCELİ DOĞU ANADOLU BÖLGESİNİN NADİDE ŞEHİRLERİNDEN BİRİDİR.'sözlerini pekiştiren gözler önüne seren bir albümdü.
Hele Emniyet Müdürümüz, Hayati YILMAZ'IN, 'GÖZLERİN' gözler önüne serdiği şehrimiz için söyledikleri, 'HER KİM BU ŞEHRİ HOR GÖRÜP, ÖTELEYE, DAHA BANA SELAM VERMESİN' sözleri. Albüm için şehrimizin için söze gerek bırakmayan sözleriydi.
Emniyet Müdürümüzün bayram hediyesi, bayramda çokca şeker çikolata toplayan çocuklar kadar beni sevindirmişti.
Bayramını kutlamak için Tokat'a atanan eski Valimizi aradım. Tunceli'den ayrılırken ulusal kanallarda yayınlanan, Tunceli hakkında söyledikleri için, Tunceli hakkındaki önyargıların kırılması için yaptığı çağrıdan dolayı kendisine teşekkür ettim. Doğru olmayan bir habere üzülmüştü. Ailesiyle Tunceli'den Elazığ'a helikopterle değil karayolu ile gittiğini, hiçbir zaman Elazığ'a helikopterle gitmediğini, hep karayolunu tercih ettiğini söyledi. Dersim Halkına selamlarını iletti.
Her bayramda dilediğim gibi, bu bayramında insanlığa, barışa vesile olmasını katkıda bulunmasını diliyorum.
Bayramda, Dersime DERSİMİN GÖZLERİYLE baktık.
Fikri TAŞ
*Sitemizde yayınlanan köşe yazılarının sorumluluğu yazarlarına aittir.
