TARİHE YAZILAN BİR PAZAR GÜNÜ

   Dünya kuraklık tehlikesi ile baş başa kalırken, bizde DERSİMDE, yağmurlar beklenenin ötesinde, günlerce halkın deyimi ile emişe yağarak, toprağa bolluk, bereket getirdi. Giderek azalan Munzur Suyu eskisi kadar olmasa da tekrar canlandı. Baraj canavarları tekrar dolmaya başladı. Dağlardaki karların erimesi, barajları tekrar eskisi gibi ağzına kadar doldurabilir. Yıllardı. Baraj canavarlarının karnı dolmuyordu. Çekilerek, arkada geniş tarım alanları bırakıyordu. Bırakılan alanlar da köylüler tarafından ekilip biçiliyordu. Dağlardan sürüklenerek gelip baraj havzasına yayılan ham verimli topraklar, verimli tarım alanları oluşturuyordu. Çekilen baraj alanlarını bilhassa topraksız köylüler ekip biçerek, ihtiyaçlarını karşılayacak ürünleri elde ediyorlardı. Çekilen alanlar, Bu yılda Sonbaharda ekildi. Barajlar, eskisi gibi tekrar dolarsa, binlerce köylü çiftçi ailesinin ekinleri, su altında kalarak mağdur olmalarına yol açacaktır. 
     Günlerce yağan yağmur, Pazar günü mola vermişti. Gökyüzünü hafif bulutlar kaplamıştı. Âmâ hava sıcaktı, Güneş bulutların arkasında göz kırpıyordu. Milletvekili seçileceklerin listesi son gün Pazar günü en geç saat 17 ye yani 5 e kadar, Yüksek Seçim Kuruluna, teslim edilecekti. Herkes televizyonların başında açıklanacak listeyi merak ediyordu.
     Televizyonda yayınlanacak milletvekili listelerini merak ediyordum. Muhabbet Hanım, başıma dikildi. ’ Hava güzel, Hazırlan köye gidelim. ‘Dedi. Bir iki haftaydı. Sevgisine doyamadığı oğlu GÜRAY, I, ziyaret etmemişti. Özlemi büyük olmalıydı. Haklıydı. Bende özlemiştim. ‘Olur. Hanım. Hazırlan. Ben gidip arabayı alıp geleyim.’ Dedim.
   Çocuklar, günlük gazete dağıtımını yapmışlardı. Araba müsaitti. Bağa vardığımızda etrafımızı saracak kedilere, köpeklere, yiyecekler almalıydık. Hanım evde hazırlık. Yapmıştı. Bende fırından ekmek ayrıca süt aldım.
   Pazar günü hafta sonuydu. Yollarda trafik sakindi. Bağda bizi ta Afrikalardan gelmiş, uzun bacaklı, uzun gagalı, bembeyaz kıyafetiyle leylek karşıladı. Yuvası bağın içindeki elektrik direğinin üstündeydi. Altındaki tarlada yiyecek arıyordu. Dişi beyaz köpek, koşarak, kuyruk sallayarak sevinçle geldi. Nerdeyse ön patileriyle boynumuza sarılmak istiyordu. Açlıktan kaburgaları sayılıyordu. Aceleden bir ekmek doğradım. Hanım evde artıklardan topladığı yiyecekleri getirinceye kısa sürede ekmeği yutmuştu. Aynı şekilde hanımın verdiği yiyecekleri de kısa sürede yutmuştu. Dönüşte bir komşumuzu ziyaret etmiştik. Açık alanda, ikram ettikleri kahveleri, içerken, yanımızda sevimli bir köpek yavrusu vardı. Kedilerle oynuyordu. Birbirilerinin boyunlarına sarılıyorlardı. Birbirlerine sarılarak yatıyorlardı. Kedilerin boynuna sarılan yavru, bağa koşarak gelen köpeğin yavrusuymuş.8 yavru dünyaya getirmiş. Açlığından yavrularını emzirememiş, hepsini ölüme terk etmiş, komşumuz, birisine yiyecek süt vererek kurtarmış. Görülmeye değer görüntülerdi. Araba sesinden haber almış olacaklar ki kedilerde, bağa gelmişlerdi. Kedilere vermek istediğimiz yiyecekleri köpek, ellerinden alıyordu. Engel olmaya çalışmıştık.
    Muhabbet Hanım, bağın budamasında çıkan atıkları, çubukları, toplayıp bir araya getiriyordu. Telefonum çaldı. Açtım. Yakın bir arkadaşım, arıyordu. ’ Gazeteci Bayan arkadaşınız, CHP milletvekili adayı seçilmiş. Ayten isimli bir başka bayanda yeşil Sol Partiden aday seçilmiş. Tebrik ederim. Hayırlı olsun.’ Dedi. Bütün Tunceli Halkı gibi bende merak ettiğimiz haberi almıştım. Mesajla gazeteci arkadaşımı tebrik ettim.
    Cumhuriyet tarihinin, tarihe geçecek, çok anlamlı, çok önemli, bir seçimiydi. İlimiz için olduğu kadar ülkemiz içinde, çok önemli anlamlı tarihi bir seçimdi. Merak ettiğimiz 81 ili kapsayan milletvekili adaylarını ulusal gazeteler yazacaktı. Oradan listelere bakacaktık.
   Meyve ağaçları, özellikle bademler, elmalar, erken çiçek açtıklarından günlük sürekli değişen soğuklar, tarafından yakılmış.  Bu bizi çok üzdü. Anlaşılan bu yıl bu meyvelerden, ürün alamayacağız. Mahrum kalacağız. Soğuk mevsime dayanmayan, henüz filizlenmemiş, incirleri, soğuklar yakmamıştı. Bu bizi sevindirmişti.
    Barajın çekilerek geride bıraktığı alanlar, doğanın harika yeşil rengine boyanmıştı. Ekili buğday tarlaları, umudun yeşillenmiş halısı gibilerdi. Leylekler, dönüşümlü, üstümüzden uçup gidip, geliyorlardı. Karakargalarda, bizde buradayız. Gibisinden çevremizde, geziniyorlardı. Bahar, çok ünlü bir ressamın tablosu, gibi bütün renkleriyle görücüye çıkmıştı.
    Tarihi, ünlü bir seçimin ilk adımının, haberini, müjdesini, bir Pazar günü, doğayla baş başa olduğumuz bağda almıştık. Umarız ülkemizi aydınlığa çıkaracak, büyük, tarihi bir sevincin haberini, müjdesini, yine bir Pazar günü alırız.
    Hayırlı olsun