DOST !!!

Gencin biri, her gün babasına ; senin dostun gibi benimde dostlarım var dermiş.
Babası itiraz edermis, hakiki ve gerçek dost fazla olmaz, bir veya iki tane olur dermiş.
Bu konuşma aralarında zaman zaman devam edermiş.
Birgün aralarında bir tartışma yeniden başlamış.
Dostun hakikisini anlamak için bir sınav yapmaya karar vermişler.
Bir akşam bir koyun kesmiş ve bir çuvala koymuşlar.
Babası oğluna, 'Hadi al bu çuvalı, götür dostuna bakalım demiş’.
Çuvaldan kanlar damlıyormuş, dışarıdan bakınca sanki bir adam öldürmüşte adamı çuvala koymuşlar gibi bir durum ortaya çıkıyormuş.
Delikanlı sırtlamış çuvalı, en iyi dostuna gitmiş, çalmış kapıyı.
Dostu bakmış kanlı çuvala, almamış arkadaşını içeriye.
Kapıyı Hızla çarpmış delikanlının suratına.
Delikanlı kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını böylece tek tek dolaşmış.
kimse evine almaz, hepsinde de sonuç aynıdır.
Delikanlı üzülür, içten içe yıkılır, evine geri döner.
Eve dönünce de babasına 'haklıymışsın baba' demiş.
Bu dünyada ne sana, ne bana dost yokmuş demiş.
Babası 'hayır Evlat' demiş, "benim bildiğim bir dostum var.
Hadi, çuvalı al bir de ona git demiş.
Genç adam, çuvalı sırtlamış tekraryola koyulmuş.
Alnından terler, çuvaldan da kanlar damlaya damlaya babasının dostunun evine gitmiş.
O dost delikanlıyı hemen evine almış. Kabul gören delikanlı, çok sevinmiş.
Arka bahçeye çıkmışlar. Bir çukur kazmış ve Adam diye çuvaldaki koyunu gömmüşler.  Çukurun üzerini toprakla kapatmışlar. Belli olmasın diyede üzerine de sarmısak ekmişler.
Evine dönen genç adam babasına; 'Baba, işte dost buymuş' diye söyleyince,
Babası; 'dost olduğunu anlamak için şu an erken demiş. şimdiden belli olmaz.
Sen yarın O'na git, aranızda bir kavga çıkar. Çekinmeden ona iki tokat at bakalım, işte o zaman hakiki dost mu, değilmi anlarız demiş.
Genç adam, babasının dediğinin aynısını yapmış. Amacı babasının dostunun hakiki ve gerçek dost olup olmadığını anlamak.
Bu amaçla adama istemedende olsa iki tokat atmış.
Tokatları yiyen DOST;
Git de babana söyle, biz Sarımsak tarlasını böyle iki tokada satmayız'! demiş.
 
 
Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni Sevmeli...
Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile Sana Sarılmalı...
Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile Sana Dayanmalı...
Dost dediğin; fanatik olmalı; Bütün dünya seni üzdüğünde Sana moral vermeli.
Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli, Ve ağladığında, seninle ağlamalı...
Ama hepsinden daha çok; Dost matematiksel olmalı;
Sevinci çarpmalı...
Üzüntüyü bölmeli...
Geçmişi çıkarmalı...
Yarını toplamalı...
Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı...
Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı...
İşi bitince seni bir tarafa atmamalı...
 
Mevlâna
 
 
DOSTLARINIZ İLE GEÇİRECEĞİNİZ NİCE BAYRAMLAR DİLEĞİYE…
SAYGI VE SEVGİLERİMLE…
 
 
Murat ÇAKI