DENİZ, DERSİM’E GELDİ

   Denizi olmayan Dersime, deniz geldi. Deniz kadar zengin bir banka, DENİZBANK geldi.
    Açılışında Ankara’daydım, katılamamıştım. Geldiğimde, hayırlı olsuna gittim. Her şeyi ile yeni bir bankaydı. Personeli yeni atanmış. Büro malzemeleri yeni alınmış, yeni döşenmiş aydınlık bir banka. Bütün personelin heyecanı, yeniliği, yüzlerinden eksilmeyen gülümsemelerine yansımıştı. Şubenin kurucusu Müdürleri, personelinden çok daha heyecanlı, çok daha sevinçliydi. Gülen yüzünde ışıldayan gözleri herkese, çalışanlarına, misafirlerine sıcaklık yayıyordu. Güven veriyordu.
     Müdür, MEHMET Bey, tanıdık bir yüzdü. Tunceli GARANTİ Bankası şubesinin kurucusuydu. Bankayı kısa sürede garanti gibi bir banka yapmıştı. Kamuoyunun yakından tanıdığı,  bir banka müdürü olmuştu. Personelini, Tunceli Halkından alarak, istihdama katkıda bulunmuştu. Bankanın imkânlarını azami ölçüde halkın hizmetine açmış, sağladığı kredilerle, Tunceli’de ekonominin gelişmesine katkıda bulunmuştu. Nazik, mütevazı kişiliği ile kendini herkese sevdirmişti.
     Tunceli’de şubesi olmayan DENİZBANK, Tunceli’de şube kurmaya, Denizi Tunceli’ye getirmeye karar verince, Tunceli Garanti Bankası Müdürü ilgilerini çekmiş. Bankalarının Tunceli’de kurucusu, Müdürü olması teklifini götürmüşler. Teklifi değerlendiren Garantinin Müdürü, Tunceli’de açılacak yeni bir bankanın kurucusu olmayı kabul etmiş.
    Şehrin en güzel köşesinde bodrumu ile üç katlı olan bir iş yerini kiralamışlar. Kısa sürede restore edilen, bir banka şubesine uygun hale getirilen yere DENİZBANK levhası asılmış, çalışanların hepsi önce açılan Garanti Bankasında olduğu gibi, Tunceli’nin işsizlerinden alınarak istihdama katkıda bulunulmuş.
    Kısa süre önce açılan banka hareketliydi. Banka işlemleri, yapmak için gelmiş olanlar çoktu.
    Banka müdürü, personeli gelen müşterileri güler yüzle karşılayıp, güler yüzle yolcu ediyorlardı.
    Bankanın kurucu müdürünün yüzünde gülümsemesi eksik olmuyordu. Ziyaretçilerine, bankasının Tunceli’ye, Tunceli ekonomisine sağlayacağı katkıyı, desteği emin bir yüz ifadesi ile anlatıyordu.
    Adı Denizbank’tı. Ama denizcilere değil, kapısını köylülere, herkese açmıştı. Tarım kredileri için, bir ilk olacak şekilde Kadrolu ziraat mühendisi istihdam etmiş. Çiftçiyi, teşvik etmek için onlara faizsiz krediler tahsis etmiş. Ekip biçmek isteyen, üretim yapmak isteyen çiftçiye, sağlayacağı faizsiz kredilerle destek olmuş. ‘Çiftçiye al benden faizsiz krediyi, tohumunu, gübreni satın al, ekim yapacağın alanı sürdür. Ürünü yetiştir. Sat. Kazanacağın parayla getir kredini yatır.’ diyorlar.
   Yeni banka Denizbank, Tarımın çiftçinin yanında, herkese kapılarını açmış. Esnafa, memura, tüketiciye, konut almak isteyenlere herkese sağlayacağı kredilerle destek olmak istiyorlarmış. ‘Yeter ki bize gelsinler, bize güvensinler.’ diyorlar.
    Yeni banka şubelerinin ilimizde açılması, Tunceli’ye, Tunceli insanına yapılmış bir yatırımdır. Onların sağladığı, sağlayacakları krediler, ekonominin gelişmesine, büyümesine katkı sağlayacağı gibi, düşük faizli kredilerle, bir zamanlar, %100 faizli kredilerle, ayakta kalmaya, varlıklarını sürdürmeye çalışan, küçük esnafın, çiftçinin de varlıklarını sürdürmelerine destek olacaktır.
    İşini kurmak, iş yeri açmak isteyenlere sağlayacağı düşük faizli kredilerle de istidamın sağlanmasına destek olacaktır.
    ‘Hayırlı olsun.’ demeye gelenleri, sıcak karşılayan, aynı sıcaklıkla uğurlayan Müdür.
     ‘Tunceli Halkına hizmet etmek, bizi sevindiriyor, mutlu ediyor.’ dedi.