Belediye Başkanı ile belediyeyi, Tunceli’yi konuştuk.
Belediye başkanlığı, şehirleşmenin, şehirli yaşamda gereksinimlerin, giderek arttığı, yoğunlaştığı günümüz koşullarında, şehirde yaşamın, hizmetin can damarıdır. Şehir, belediyenin hizmetleri ile yaşanır hale gelir. Hizmetin büyüğü, çoğu, şehirliye onunla gelir.
Bu kadar büyük bir kuruluşun başı Belediye Başkanı, her zaman şehirlinin gündeminde olduğu gibi basının da ilgi odağıdır.
Başkan, yoğunluğuna rağmen bizi kabul ederek zaman ayırdı.
Kış ve yağışlı mevsimlerde yoğun trafik nedeni ile delik deşik olan şehir merkezindeki yolların havaların açması ile kısa zamanda onarılmasından başlayarak, şehrin sorunlarını, belediyenin hayata geçirmek istediği projelerini konuştuk.
Başkan, yüklendiği sorunları büyük ölçüde aşmış gibi rahatı. Bir önceki görüşmelerimizde kendisini bu kadar rahat, gelecekten yana bu kadar umutlu görmemiştim.
‘Bütçemizi denkleştirdik. Artık açık veren sürekli borçları biriken bir belediye olmaktan çıktık. İhtiyacımız olan araç gereçleri satın alacak paramız oldu. Çalışanlarımızın alacaklarını biriktirmeden aksatmadan ödeyebiliyoruz. Paramız olacağından gelecek yıl, çokça ihtiyacımız olan elamanları alarak, hizmetlerimizi aksatmadan sürdüreceğiz.’Diyordu.
Başkan kadar bende belediyenin borçsuz kendi yağı ile kavrulan bir rahatlılığa kavuşmasına sevinmiştim. Belediyemiz, geçmiş yıllarda, hizmetlerini sürdürmek, borçlarını ödemek için halkın ortak değerlerini arsalarını, satarak borçlarını ödemeye çalışmıştı. Çalışanlarının ücretlerini aylarca ödemediği olmuştu.
Bir başka rahatlılığı, çokça konuşulan şehrin imar planı diye bilinen 18 planlamasının bitirilmiş olması.’Bizi çok uğraştırdı.18 diye bilinen imar planı şehirleşmede, belediyelerin öncelikli sorunudur. Bu öncelikli önemli sorunu yıllara yaymadan kısa sayılacak sürede tamamladık. Bu sorunu çözmemiz, bundan sonra yapacağımız çalışmalarda, hizmetlerde, işimizi kolaylaştıracaktır.’ Diyordu.
Şehirde yaşamı daraltan durma noktasına getiren trafik sorununun çözümünü sorduk.’Evet. Size katılıyorum.’ Dedi.’Bu sorun, yaşamsal öncelikli önemli bir sorundur. Şehirlerarası yolların çözümü gibi, şehir içi trafikte öncelikle çözüm isteyen bir sorundur. Bu sorunun çözümü içinde yaptığımız çalışmalarımız var.’Diyerek, kâğıt üzerindeki projeleri önümüze koydu. Kâğıt üzerindeki projeler, giderek büyüyen şehrin, trafik sorununu bir ölçüde rahatlatacağı gibi kültürel etkinliklerin rahat, geniş salonlarda, ortamlarda, yapılmasını sağlıyordu.
Eski hal yeri olarak bilinen, kışlanın bitişiğindeki alanda, hukuki sorunlar aşılmış. İhale aşamasına gelmiş olan KÜLTÜR MERKEZİ Projesi, üç katlı geniş bir alanı kapsamakta, alt bodrum katı, yüzlerce araca park yeri sağlayacak büyüklükte bir proje.
Bir başka, çok daha büyük yüzlerce araca park yeri olacak oto park, yeni inşa edilecek Oto Garın altında olacak. Eski oto garın yerinde kurulacak yeni oto garın neden şehrin dışında bir yere taşınmadığını sordum. Kurulmasını düşündüğümüz alanın, yapılması düşünülen baraj projesi kapsamında olduğundan oto park projesini baraj projesinin iptalinden önce hazırladığımızdan eski yerinde yapmak durumunda kaldık. İleride, gelecek yıllarda, oto garımız yeterli olmadığı takdirde, daha büyüğü, şimdiden adını koyacağımız şekilde DOĞU OTOGARI olarak, şehrin doğusunda yapılacaktır.
Yeni yapılacak olan modern, oto garda, yolcuların gereksinimlerini karşılayacak, iş yerleri, kafeteryalar, kuaför, küçük alışveriş merkezleri, PTT, Banka gibi kuruluşların otomatik işlem yapan ATM kulübeleri, hepsi daha modern, ihtiyacı karşılayacak şekilde düzenlenecekmiş.
GOLE ÇETU Parkının benzerinin şehrin içindeki büyük beton köprünün üstünde Demir köprüye kadar uzanan alanda kurulması için Belediye Başkanının, konuyu Çevre Orman Bakanına götürdüğünü, Bakanın, Bölge Müdüründen gerekenin yapılmasını istediğinden, haberdar olduğumdan sordum. Henüz bir gelişmenin olmadığını, çabalarının sürdüğünü ifade etti.
Bir önceki Valimiz, hukuki engellere rağmen, GOLE ÇETU Ziyaretinin, sular altında kalmasına izin vermeyerek, büyük bir ihtiyaç olan, bugün Tunceli Halkının, nefes aldığı, koştuğu, sporunu yaptığı, çocuklarını eğlendirdikleri, önemli bir park olan GOLE ÇETUYU, yeniden düzenlenmiş, ziyaret yeriyle birlikte Tunceli’ye kazandırmıştı. Bu onun yoğun, ısrarlı çabaları sonucunda olmuştu.
Tunceli Halkı, o parkı, ziyaret yerini, kendilerine kazandıran Valiyi, hep saygı ile anacaklardır.
Tunceli’nin güzelliklerine güzellik katacak, GOLE ÇETU Parkı benzeri ikinci büyük parkın yapımı, gerçekleşmesi için, Sayın Valimizin, desteğini, yardımını bekliyoruz. Hizmet üretmekle, çalışkanlığıyla, ünlü Sayın Valimizin, istemesi, desteklemesi, programına alması halinde, yıllardır hayalini kurduğumuz bu parkın onun eseri olarak gerçekleşeceğine, inanıyoruz.
Şehirli yaşamın akciğerleri olan parkları, inşa etmek çağımız belediyelerin öncelikli görevlerindendir. Gündeme getirmiş iken, okurlarımdan açıklamalar geldi. Belediyenin, Atatürk Mahallesinde yaptığı parkın tuvaletlerinin olmadığını, parka gidenlerin, çocukların, zor durumda kaldıklarını, tuvalet ihtiyacı için parkın çevresindeki açık alanları, kullandıklarını, bununda çevre kirliliğine yol açtığını, belediyenin, sıcaklar gelmeden acilen tuvalet sorununu çözmesi gerektiğini belirttiler.
Yine Atatürk Mahallesinde oturanların, bir başka ileri sürdükleri konu, yağışlı günlerde, musluklarından çamurlu, bulanık suyun aktığını, bununda sağlık için büyük tehlike yarattığını, belediyenin bu soruna çözüm bulmasını, sağlıklı içme suyu için gerekli tedbirleri almasını, çalışmaları, yürütmesini istediler.
Daraltılan, işgal edilen kaldırımların, açılmasının iyi olduğu tepkilerini daha öncede yazmıştım. Halkın isteği, mevsimle birlikte yoğunlaşan şehirde bu açılmanın, kontorölün, sürekli kılınması, taviz verilmemesi oldu.
Başkanlık görevinde, giderek daha çok uzmanlaştığını gözlemlediğim başkan, yeni bir seçime, çok az kalmış zaman içinde, Arıtma tesisi gibi şehrimize önemli eserler kazandırmanın çabası içinde, iddialıydı.
Kendisine kolaylıklar, başarılar diledim.
Fikri TAŞ
[email protected]
*Sitemizde yayınlanan köşe yazılarının sorumluluğu yazarlarına aittir.
