Dersim Üniversitesi Demokratik Üniversite Platformu, 13 Mart tarihinde yapılacak olan rektörlük seçimine ilişkin açıklama yaptı.
Eğitim Sen Dersim Şubesi’nde düzenlenen açıklamayı Akademisyen Gülnaz Karatay okudu.
Karatay’ın açıklamasının tamamı şöyle:
YÖK’ün kararıyla 13 Mart 2015 (Cuma) günü rektörlük seçimlerinin yapılacağını öğrenmiş bulunmaktayız. Fakat önümüzdeki iki haftalık süre içerisinde gerek adayların gerekse seçimde bulunacak akademi üyelerinin (ve seçimlerde söz ve oy hakkı sahibi olması gerektiğini düşündüğümüz üniversite yaşamının diğer bileşenlerinin) demokratik ve katılımcı bir ortamda görüş, öneri ve beklentilerini yeteri olgunlukta tartışamayacağı anlaşılmaktadır. Tunceli (Dersim) Üniversitesi Demokratik Üniversite Platformu çatısı altında birleşen öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, araştırma görevlileri, sendika temsilcileri, idari personel ve öğrenci temsilcileri olarak bizler, aşağıda maddeleştirdiğimiz hususlarda demokratik, laik, bilimsel, anadilinde eğitim ve özerk üniversite taleplerimizi rektör adaylarına ve kamuoyuna duyuruyoruz.
Demokratik Üniversite Platformu olarak bizler, kuruluşundan günümüze, Dersim’in özgün sosyolojik ve etno-kültürel dokusuyla gerilim içerisinde olan üniversitemizin bu olumsuzlukları aşabilmesi; içerisinde yer aldığı kente faydalı olabilmesi; bilimsel ve nitelikli bir eğitim politikasına sahip olabilmesi; iş barışının ve güvencesinin sağlanabilmesi için aşağıdaki taleplerin seçim öncesinde olduğu kadar sonrasında da arkasında duracağımızı beyan ediyoruz.
Değerli rektör adayı,
Evrensel bilimsel bilginin ve eleştirel düşüncenin üretildiği, gençlerin gelecekteki meslekleri için gerekli bilgi ve beceriyle donandıkları, ciddi ve önemli bir kurum olan üniversiteye rektör adayı olmanızı memnuniyetle karşıladığımızı belirtmek isteriz.
Tunceli Üniversitesi’nde yeni bir rektörün belirlenmesi için başlayan süreç, üniversitedeki ve yerel kamuoyundaki tartışma gündeminin başında yer almaktadır. Üniversite gibi önemli bir kurumu yönetmek, her türlü tahakkümden arınmış, evrensel ve eleştirel düşünceye, demokratik tartışmaya ve uzmanlık bilgisine saygıyı gerektirir. Oysa Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında yöneticilerin ne şekilde belirlendiği ve üniversitelerin de nasıl yönetildikleri de çok açıktır. Özellikle yeni kurulan üniversitelerin pek çoğu, ülkedeki siyasi erk mücadelesinin büyük bir şiddetle somutlaştığı kurumlara dönüşmüş, üniversite rektörleri de kendilerini atayan makamlardan başka kimseye hesap vermeyen yöneticiler olmuştur. Tunceli Üniversitesi de bu süreçten payına düşeni almıştır. Yine de Türkiye’de yükseköğretimin ciddi bir kamu hizmeti olduğu bilinciyle yönetilen, kurumsallaşmayı başarmış, demokratik tartışmayı ve üniversitede bilgi üretmenin evrensel ilkelerini bir ölçüde içselleştirmiş üniversiteler de bulunmaktadır. Bu üniversiteler, her düzeydeki kararların demokratik tartışma ve karşılıklı müzakere yoluyla, akademik ve yönetsel olgunluk içinde alınması sayesinde göreli olarak iyi yönetildikleri ortadadır. Üniversitemizin bugüne kadar böyle bir anlayışla yönetilmediği gelinen nokta itibariye daha net anlaşılmaktadır.
Ayrıca Dersim, gerek sosyal yapısı gerekse etno-kültürel dokusu itibariyle tarihin hemen her döneminde kendine özgü konum kazanmış bir şehirdir. Burada yaşayan topluluklar, günümüzde de Türkiye’deki siyasal tartışmaların odağını oluşturan birçok konunun doğrudan muhatabıdır. Dolayısıyla gerek Türkiye’nin gerekse bölgenin siyasi gündeminden her koşulda etkilenen ve güçlü tepkiler veren bir kent hayatı söz konusudur. Kendine ait nüfusu en fazla 25 bin civarında olan kent merkezinin demografik ve ekonomik yapısına kuvvetli bir dışarıdan etki anlamına gelen Tunceli Üniversitesinin bu hassas yapıyla kurduğu ilişkide daha sorumlu olması birincil zorunluluklardandır. Dersim’in ekolojik, demografik, ekonomik ve sosyolojik boyutları, kapasitesi ve hassasiyetleri kesinlikle gözetilmelidir. Üniversitenin sağlıklı bir alt yapıya kavuşması, üniversitenin personelinden öğrencisine dek tüm bileşenlerin güvenli, huzurlu bir ortamda eğitim ve araştırma imkânlarına sahip olması, söz konusu ilişkilerde öncelikle sorumlu bir tutumu zorunlu kılmaktadır. Demokratik Üniversite Platformu, öncelikle bu dengenin ve iletişimin kurulmasını gözetmektedir.
Üniversitemizde oluşacak yeni yönetiminden, her şeyden önce akademik özgürlüklere ve demokratik hukuk devleti ilkelerine saygı duyarak hareket edilmesini beklemek çalışma barışı açısından da en doğal hakkımızdır. Bu amaçla yeni yönetimden akademik özgürlük, kurumsal özerklik ve demokratik yönetim temellerinde taleplerimiz ve ilkelerimizi oluştururken; Anayasanın 90. maddesine göre Anayasa hükmünde olan başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), ILO Sözleşmeleri (87, 98 ve 111 no’lu sözleşmeler), Avrupa Sosyal Şartı, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, BM Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, BM Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi, BM Eğitimde Ayrımcılığa Karşı Uluslararası Sözleşme, Akademik Özgürlük ve Yükseköğretim Kurumlarının Özerkliği Hakkında Lima Bildirgesi (Lima), Yükseköğretim Akademik Personelinin Durumuna İlişkin UNESCO Tavsiye Kararları ile üniversite öğretim elemanları, idari personel, hizmet personeli ve öğrencilerden oluşan üniversite bileşenlerinin görüşleri rehber alınmıştır. Size uluslararası anlaşmalarla garanti altına alınmış olan hak ve özgürlüklerimizi hatırlatır; gerek yasaların, gerekse üniversite işleyişinin bu doğrultuda değişmesi ve üniversitemizde çalışma barışının oluşması için mücadelemizde bize destek olmanızı ve gerekli adımların atılmasında çaba göstermenizi talep etmekteyiz.
Siz, rektör adayından
1. Öncelikle akademik özgürlüklere ve demokratik hukuk devleti ilkelerine saygı duyarak hareket eden ve yasa ile yönetmelikleri bu özgürlükler çerçevesinde uygulayan; hiçbir siyasi görüş, etnik ya da mezhep/din kimliğine göre “kadro alımı” yapmayan; alınacak öğretim üyeleri konusunda ilgili bölüm kurullarının önceden bilgilendirilmesini ve kurullarının onayının alınmasını sağlayan; kadro alımlarında bölümlerin ihtiyaçlarını gözeten ve bölüm inisiyatifini önceleyen; ilgili alan dışında uzmanların istihdam edilmemesine dikkat eden; akademik özerklik ve özgürlük ortamını güvenceye alacak gerekli tüm araçların ve ortamı sağlayan,
2. Düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında, akademik personelin işini ve konumunu kaybetme baskısı olmadan yeni ve tartışmalı fikirler üretmesini güvence altına alarak, hiç kimseyi fikir ve araştırmalarından dolayı soruşturulmaması gerektiğini hatırlatarak, Yükseköğretim Kurumları Yöneticileri, Öğretim Elemanları ve Öğrencileri ile ilgili Disiplin Yönetmeliklerinin ifade ve düşünce özgürlüğünü kısıtlayan maddelerinin uygulanmamasını,
3. Üniversiteye ve bileşenlerine (akademik- idari-teknik personel, öğrenciler ve tüm diğer hizmetlerde çalışanlar) dışarıdan gelebilecek herhangi bir siyasal baskı ve kendi kurumsal özerkliğinin ya da insan haklarının ihlali karşısında sessiz kalınmamasını; üniversiteye kolluk güçleri sokulmamasını ve üniversite hayatının terörize edilmemesini,
4. Bilimsel araştırma ve ifade özgürlükleri konusunda Lima Bildirgesini temel alınmasını; araştırma yoluyla bilgi üretmek isteyen öğretim elemanlarının projelerini siyasi görüş, yönetime yakınlık, fakülte, unvan ve kadro gibi farklar gözetmeden destekleneceği bir ortamın hazırlanmasını,
5. Akademisyenlerin ders içeriklerine ve derslerine müdahale edilmemesini,
6. Üniversite çalışanlarının (akademik, idari ve teknik personel) dünyanın herhangi bir yerindeki meslektaşlarıyla temas halinde olmalarını ve eğitim kapasitelerini geliştirmelerini teşvik eden; bu çerçevede yapacakları masrafların karşılanmasını sağlayacak olanakların adil bir biçimde dağıtılmasına özen gösteren; BAP kaynaklarının tarafsız, etkin ve adil bir biçimde kullanılmasına özen gösteren ve şeffaflık ilkesi doğrultusunda ödeneklerin dağılımının periyodik olarak ilan edilmesini sağlayan,
7. Mevzuat gerekçe gösterilerek üniversite öğretim elemanları, çalışanlar ve öğrenciler üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılan yönetmeliklerin, yönergelerin uluslararası insan hakları hukuku ilkeleri doğrultusunda uygulanmasına çaba gösterilmesini; bunu sağlamak ve üniversite demokratik geleneklerin yerleşmesi için üniversitenin bütün bileşenlerinin sorunlarını, şikâyetlerini ve fikirlerini açıkça ifade edebilecekleri serbest kürsülerin bulunduğu mekânların oluşturulmasını,
8. Üniversite bünyesinde ibadet amaçlı ayrıca bağımsız yapıların inşa edilmemesini; “Cami-Cemevi Projesi” gibi projelerin hayata geçirilmemesini,
9. Disiplin kurullarına ve soruşturma kurullarına sendika temsilcilerinin de katılmasını sağlanmasını; sendikal hakların korunmasını ve meslek örgütlerine yeterli çalışma olanaklarının sağlanmasını; bunun için kolaylık gösterilmesini,
10. Üniversitede taciz, istismar ve mobbingin değişik biçimlerini önlemek üzere her türlü tedbiri alarak, bu amaçla üniversite bileşenlerinin gerektiğinde başvurabilecekleri ve mağduriyetlerinin giderileceği bir mobbing komisyonun oluşturulmasını,
11. İdari işlerin idari personel tarafından yerine getirilmesinin sağlanmasını; akademik, idari ve teknik personelin iş tanımlarına göre çalışma şartlarının takibini ve denetimini; hiçbir üniversite bileşenine, angarya türü, özlük haklarına aykırı işler verilmemesi; ek ve karşılıksız görevlendirmeler yapılmamasının garanti altına alınmasını; idari personelin işlerini baskı altında kalmadan ve gerektiği gibi yapmasının sağlanmasını,
12. Akademik organların ve kurulların programlarını, kadrolarını, yönetimlerini, derslerini, araştırmalarını, mekanizmalarını, araçlarını belirleme (seçme ve reddetme) hakkına saygı gösterilmesini ve alternatif olduğu durumlarda yöneticilik konumunun dönüşümlü yapılması için gereken düzenlemelerin yapılmasını,
13. Mali özerkliği, genel bütçeden aktarılan kaynağın üniversitenin özgür iradesiyle kullanılması olarak kabul ederek, bu kullanımın kurumsal özerkliği zedelemeden kamusal denetime açık tutulmasını ve harcamaların şeffaf bir şekilde yapılmasının sağlanmasını,
14. Üniversitede yaş, fiziksel engel, siyasi görüş, ırk, etnik kimlik, din, mezhep, cinsiyet ve cinsel yönelim konusundaki her türlü ayrımcılığa izin verilmemesini, eşitlik ilkesinin uygulanması, korunması ve geliştirilmesine yönelik her tür önlemin alınmasını,
15. Öğrencilere yönelik nitelikli derslik, kütüphane, işlik, laboratuar, internet, yurt, barınma, ulaşım, beslenme, eğitim hizmetleri sunulmasına, bunların ücretli olanlarının sübvansiyonlarla desteklenerek kullanıcılarının ucuz bir şekilde yararlanabileceği hale getirilmesine ve tüm üniversite bileşenleri için ortak sosyal alanların oluşturulması konularına gereken önemin verilmesini,
16. Öğrenci ve çalışanların kişisel bilgilerinin üçüncü kişilerle paylaşılmamasına ve yaşam biçimlerine müdahalede bulunulmamasına özen gösterilmesini,
17. Üniversitemizdeki engelli öğrenci ve personeli ile ilgili olarak, tüm akademik ve idari personelin farkındalık seviyelerinin yükseltilmesi, sınıfların, çalışma alanlarının, öğrenim materyallerinin ve sınavlarının uyarlanması, fiziksel çevrenin mimari engellerden arındırılması ve bu konuda öğrencilere birebir danışmanlık hizmetleri verilmesinin sağlanmasını,
18. Kampus içindeki yapılaşmalarda doğa ve hayvan haklarını gözeten planlamaların yapılmasına gereken özenin gösterilmesini,
19. Tüm çalışanların çalışma konusundaki hak arayışlarını ve koşullarını iyileştirme mücadelelerinin desteklenmesini ve onların örgütlenme ve sendikalı olma haklarını baskı görmeden, özgürce kullanabilecekleri bir ortam yaratılmasının güvence altına alınmasını,
20. Akademik kariyerini tamamlamış tüm çalışanların, ek koşul aranmaksızın hak ettikleri kadrolara atanmasının sağlanmasını,
21. Üniversitede farklı birimlerde çalışan sayısı açısından var olan dengesizlikleri giderecek, idari personelin iş tanımlarının kesin hatlarıyla belirlenmesini sağlayacak ve yönetici konumlarında kadınların sayısının arttırılması için pozitif ayrımcılık uygulanmasını,
22. İdari personelin atama ve terfilerinde keyfi uygulamalardan kaçınacak, tayin, nakil ve muvafakat işlemlerini açık bir prosedüre bağlanmasını, tayin ve görevlendirmelerde personelin eş durumu, engellilik ve sağlık durumu gibi 657 sayılı kanuna göre diğer kamu personeli için uygulanan kriterleri ve çalışanların kendi fikirlerini göz önünde bulundurulmasını; kadro ve ünvanlarda kurum içi yükseltmelere öncelik verilmesini,
23. Üniversite içinde açılacak idari ve teknik personelin görevde yükselme sınavlarının adil ve şeffaf bir şekilde yapılmasına önem verecek, kayırmacı uygulamalara meydan verilmemesini,
24. İdari personelin görev alanlarında kendilerini geliştirme haklarını desteklenmesini, eğitim özgürlüğünü engelleyen, lisans ve lisansüstü eğitime katılmalarını, Erasmus programından yararlanmalarını sınırlayan keyfi uygulamaların önlenmesini ve üniversitede yapılan etkinliklere idari personelin katılmasını kolaylaştıracak düzenlemelerin yapılmasını,
25. Açık öğretim, ÖSYM gibi sınavlarda görev alımlarında, yasaların izin verdiği ölçüde, ekonomik olarak en dezavantajlı konumda bulunan personelden başlayarak, iade edilen görev dağılımlarında adil bir sıralama yapılmasına önem verilmesini,
26. Akademik ve idari personelin lojman sorunlarının çözülmesi ve dağılımların adaletli yapılması konusunda gerekli özenin gösterilmesini,
27. Üniversitede çalıştırılan taşeron işçilerin kendi iş tanımlarına girmeyen (elektrik, elektronik gibi konularda çıkan sorunların giderilmesi, derslerde kullanılan projeksiyon aletlerinin kurulması, kesici ve delici aletlerle yapılan risk taşıyan onarım işlerinin yapılması, bahçe işleri, yeni inşaattan çıkan binaların temizliği, hocaların özel getir götür işlerinin yaptırılması gibi) alanlarda çalıştırılmasının önlenmesini, hafta sonları çalıştırılacak işçilerin yemek ve yol masraflarının karşılanmasının sağlanmasını,
28. Taşeronlaşmaya karşı ilkesel tutum takınılmasını; bu konudaki mevcut yasal zorunlulukların ve şartların meslek örgütleri ve işverenlerle birlikte hareket edilerek asgari düzeyde çalışma şartların iyileştirilmesini ve iş güvencesinin arttırılmasını; taşeron işçilerin de akademik ve idari personel gibi yemek ücretlerinden ve ulaşım hizmetlerinden yararlandırılmasını,
Tunceli (Dersim) Üniversitesi Demokratik Üniversite Platformu olarak, çalışma barışının yeniden tesisi açısından talep ederiz. Yeni yönetimi oluşturduğunuz takdirde tüm bu ilkelerin planlanması ve uygulanması noktasında randevu talebimizi şimdiden belirtir, çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Açıklamaya, Tunceli Üniversitesi Öğrenci Konseyi, Dersim Belediyesi, Dersim Barosu, Dersim KESK Şubeler Platformu, TMMOB, İşçi Sendikaları, Tunceli Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Tunceli Sanayi ve Ticaret Odası, İHD Dersim Şubesi, mahalle muhtarları, mahalle temsilcileri, çevre dernekleri, DBP, HDP, Emek Partisi, ESP ve Partizan da destek verdi.