Arven Doğu Yapı İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ortağı Hıdır Nergiz ve nakliyeciler,Tunceli Ticaret Sanayi Odası Yönetim kurulunu ziyaret ederek proje detayları hakkında bilgi verdi.
Dersim’in Pertek ilçesinde Bargini (Karabakır), Zeve (Dorutay), Orcan (Yukarı Gülbahçe) ve Desiman (Ardıç) köylerinin mera alanlarına Arven Doğu Yapı İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılmak istenen pomza kum ocağı projesine ilişkin şirket yetkilisi Hıdır Nergiz açıklama yaptı.
YATIRIMIN AMACI VE GEREKÇESİ
Hıdır Nergiz , “Bu yatırım, Tunceli’nin doğal kaynak potansiyelini kontrollü, çevreye duyarlı ve yasalara uygun şekilde ekonomiye kazandırmak, bölge halkına istihdam ve ekonomik hareketlilik sağlamak, ayrıca yerel yapı sektörünün temel hammadde ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla planlanmıştır. Özellikle Pülümür Nehri çevresinde yer alan doğal sit alanı statüsü nedeniyle kapatılan kum ocakları sonrası ilimizde doğal kum temini ciddi bir sorun haline gelmiştir. Bu ihtiyaç, bugüne kadar başka illerden yüksek maliyetlerle karşılanmakta ve bu durum hem ekonomik kayıplara hem de yerel sektörün gelişmesinin önünde bir engel oluşturmaktadır” dedi.
BU KAYNAK BUGÜNE KADAR DEĞERLENDİRİLMEDİ
Ponza taşının, hem yapı malzemelerinde hem de tarımsal üretimde kullanıldığını belirten Nergiz, “Değeri yüksek, çevre dostu bir doğal kaynaktır. Bu kaynağın Tunceli’de varlığı bilinirken, bugüne kadar değerlendirilmemiş olması, ilimizin ekonomik potansiyelini tam olarak kullanamamasına neden olmuştur. İşte bu noktada yatırımımız, yerel kaynakların yerelde işlenmesini, il dışına ekonomik kaynak transferinin önüne geçilmesini, yerel üretici ve müteahhitlerin maliyet avantajı kazanmasını sağlamayı hedeflemektedir.” diye konuştu.
Kamuoyunda bilinçli ya da bilinçsiz olarak bazı asılsız ve mesnetsiz iddialar dolaşıma sokulmuştur. Özellikle “altın madeni çıkarılacağı”, “doğalgaz araması yapılacağı” ya da “patlayıcı kullanılacağı” gibi söylemler tamamen gerçek dışıdır. Yatırımımızın altın, gaz veya başka bir değerli maden çıkarımıyla hiçbir ilgisi yoktur. Bu yönde herhangi bir başvurumuz, niyetimiz veya ruhsat talebimiz bulunmamaktadır. Patlayıcı madde kullanılmayacak, tamamen doğal kazı ve sıyırma yöntemleriyle çalışma yapılacaktır. Ruhsat kapsamı dışında hiçbir malzeme çıkarımı veya sondaj faaliyeti yürütülmeyecek ve bu konuda denetime tamamen açığız. Bu iddiaların, yatırımın önünü kesmeye çalışan çevreler tarafından ortaya atıldığını düşünüyor; halkımızın bu tip yalan ve yönlendirici bilgilere itibar etmemesini rica ediyoruz.
ÇEVREYE VE DOĞAYA SAYGIMIZ ESASTIR
Hıdır Nergiz konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bu yatırım, doğaya rağmen değil; doğaya uyumlu şekilde, sürdürülebilir üretim anlayışıyla hayata geçirilmektedir. Her aşamada çevresel sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Hiçbir patlayıcı madde kullanılmayacaktır. Kazı yapılan her alan, faaliyet tamamlandıktan sonra yeniden ağaçlandırılacak, doğaya iade edilecektir. Toz, ses, görüntü kirliliğini azaltacak teknolojiler kullanılacaktır. Yeraltı sularına, ekosisteme ve doğal yaşama zarar verilmemesi için tüm mevzuatlar eksiksiz uygulanacak, ÇED süreci titizlikle sürdürülecek ve ilgili kamu kurumlarının denetiminde faaliyet gösterilecektir. Biz doğaya sadece saygı duymakla kalmıyor, onu üretim sürecimizin paydaşı olarak görüyoruz. Bu nedenle üretimimizin her adımında geri kazanım ve onarım ön planda tutulacaktır.”
EKONOMİK VE SOSYAL KATKILAR
“Bu yatırım yalnızca hammaddenin yerelde üretilmesini değil; aynı zamanda istihdam yaratmayı, bölge ekonomisine canlılık katmayı, yerel müteahhit ve taşeronların maliyetlerini düşürmeyi, ve yerel sanayinin gelişmesine katkı sunmayı hedeflemektedir.
Dışa bağımlılık azalacak, Tunceli kendi hammaddesini kendi üreten bir il haline gelecektir. Genç nüfusa iş alanı sağlanacak, gerekli teknik eğitimlerle donanımlı iş gücü oluşturulacaktır."
ŞEFFAF VE AÇIK BİR ŞEKİLDE YAPILACAK
Yerel nakliye ve taşeron firmalarına yeni işler düşecek, ekonomik canlılık tabana yayılacaktır. Kalkınmanın yerel düzeyde gerçekleşmesi için önce yerel kaynakların sahiplenilmesi gerekir. Biz, Tunceli’nin gücünü ve potansiyelini bu yatırımla harekete geçirmeyi hedefliyoruz. Her yatırım süreci gibi, bu süreçte de halkımızın endişelerini, sorularını ve taleplerini dinlemeye hazırız. Yatırımımızın her aşaması şeffaf ve açık şekilde yürütülecektir. Kurumlarımıza, STK’lara ve vatandaşlarımıza gerekli her bilgi paylaşılacak, denetime açık kalınacaktır.
TUNCELİ’YE YAKIŞIR BİR ÜRETİM MODELİ
"Amacımız doğayı ve toplumu dışlamadan, birlikte büyümek ve birlikte üretmektir. Tunceli’mize ait olan bu değerli doğal kaynakların, Tunceli halkının yararına olacak şekilde, doğaya saygılı, yasalara uygun ve ekonomik fayda odaklı biçimde değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu proje sadece bir işletme yatırımı değil; doğru yönetilirse yerelde kalkınmanın, dışa bağımlılığın azaltılmasının ve bölgesel istihdamın güçlenmesinin bir anahtarıdır. Bu bilinçle hareket ediyor, halkımızın desteğiyle Tunceli’ye yakışır bir üretim modeli kurmayı hedefliyoruz.”