Uzun zamandan beri yaşanan çözüm süreciyle birlikte tarım, ticaret ve köye dönüşlerde olumlu gelişmeler yaşandığını belirten Mazlum Arslan, son dönemde ilde ve bölgede yaşanan çatışmalı sürecin ekonomiye darbe vurduğunu söyledi.
1993-94 yıllarında insanların köylerini boşaltmak ve büyük şehirlere göç etmek zorunda kaldıklarını söyleyen Aslan, “ Biz Dersim olarak hiçbir zaman iyi günler geçirmedik.İlk kez 4 yıldan beri ilimizde gerek, ticaret, gerek köye dönüşlerde güzel gelişmeler oldu.İnsanlar yurt dışından ve yurt içinden gelerek memleketlerinde ev almaya başladı.Köylerinde ev yapmaya başladılar.Hayatın her alanında olumlu gelişmeler yaşanıyordu.Ancak son dönemde çatışmalı ortam ile birlikte buraya yatırım yapan insanların çoğu ili terk etmek zorunda kaldı.”dedi.
Son yaşanan olaylarla birlikte hayvancılık, tarım ve ticaret alanında olumsuz gelişmeler yaşandığını kaydeden Arslan, “Bu yıl 110 bin koyun yaylalara çıktı.Hayvan sahipleri bu meralar için yüksek miktarda paralar ödedi.Çatışmaların başlamasıyla birlikte bu insanlar meraları terk etmek zorunda kaldı.Peynirleri çürüdü.Topladıkları peynirleri satamadılar.Yine arıcılarımız bulundukları alanları özel güvenlik ilan edilmesinden ötürü terk etmek zorunda kaldı.Ürettikleri balları satamadılar.Bu yüzden çok mağduriyetler doğdu.Bu tür şeylerin yaşanması toplumun her kesimine zarar verdi.”diye konuştu.
Arslan, “ Biz kimsenin ölmesini istemiyoruz.İnsanlar fikirlerinden ötürü ölmemelidir.Biz Dersim toplumu olarak her zaman silahlara karşı olduk.Hiç bir insanın, fikirleri, düşünceleri, milliyeti ne olursa olsun hiç kimsenin burnunun kanamasını istemiyoruz.”şeklinde konuştu.
Dersim’de uzun yıllardan beri doğa gezileri düzenleyen Dersim Gezginler Grubu Başkanı Malik Kaya ise son dönemde yaşanan olayların kendilerini derinden üzdüğünü ifade etti.
Dersim’de çözüm süreciyle birlikte doğa gezilerini arttırdıklarını ifade eden Kaya, “Çözüm süreciyle birlikte ilimizdeki doğa gezilerini arttırdık.Doğa gezilerimize yurt dışından ve çevre illerden insanlar yoğun katılım göstermeye başlamıştı.Dersim’in güzelliklerini bu geziler sayesinde dünyaya tanıttık.Ancak yaşanan bu çatışma ve şiddet ortamı nedeniyle gezilere olan ilgi bitme noktasına geldi.Biz, savaşın olmadığı barışın ve demokrasinin egemen kılındığı, herkesin huzur içinde yaşayacağı bir ortam istiyoruz.Umarım bu olaylar kısa sürede son bulur.”dedi.
Dersim’de esnaflık yapan Güneş Aslan ise yaşanan çatışmalı ortam nedeniyle insanların tedirgin olduğunu bu durumunda ticaret ve sosyal hayata olumsuz bir şekilde yansıdığını söyledi.4 yıldan beri hiç kimsenin ölmediğini ve barış ortamı olduğunu ifade eden Aslan, “Ben yıllardan beri Dersim’de esnaflık yapıyorum.Çözüm süreci başladığından beri ilimizin sosyal ve ekonomik hayatında olumlu gelişmeler yaşandı.Bu son olaylar nedeniyle Dersim’de her anlamda bir durgunluk yaşıyoruz.Bu durum umarım kısa sürede son bulur barış ve huzur gelir.”diye konuştu.
Dersim’de çevre tahribatı ve doğa katliamlarına karşı faaliyet yürüten Munzur Doğa Aktivisti Haydar Çetinkaya, yaşanan çatışmalı ortam nedeniyle ormanlık alanların büyük kısmının zarar gördüğünü söyledi.
Devletin, Dersim’deki orman yangınlarına hassasiyet göstermediğini de dile getiren Çetinkaya, “ Son dönemde yaşanan orman yangınların büyük bir bölümü karakollardan açılan ateş sonucu çıkıyor.Çatışma ve şiddet ortamı her şeye zarar verdiği gibi, çevreye ve doğaya da zarar veriyor.Biz çatışma ortamını doğuran nedenlerin ortadan kaldırılarak barış ortamının tesis edilmesini istiyoruz.”dedi.