SOMA BİR KAZA DEĞİL, KATLİAMDIR..!
SOMA katliamı nedenlerine ilişkin farklı görüş ve düşünceler olabilir. Ancak yaşanan bu acı olayın ana nedenleri arasına nedense Türk burjuvazisinin tefeci tüccar niteliği ve ona denk düşen siyasal sistemi konulmak istenmemektedir. Hâlbuki sanayi devrimini yapamamış bir burjuvazinin milli niteliği yerini bağımlı, işbirlikçi ve aracılık hakkından beslenen ve bu niteliği gereği gözü kara kazanç peşinde koşan bir burjuvaziye bırakmıştır. Siyasi temsilcileri de benzer şekilde ekonominin bağımlı olduğu ülke iktidarları ile flört edeceklerdir. Sahibi bulunduğu işyerinde çalışan sayısı ile işyerinde neler olup bittiğinden haberi olmayan işverenin yansısı siyasi iktidar da ülkenin derinlikli sorunlarını, olup bitenlerin neler olduğundan bi haberdir. Bu kesim devlet ihaleleri başta olmak üzere, üreticiden tüketiciye hiçbir emek harcamadan aracılık hakkıyla yüksek kazanç sağlamayı esas alır. Oluşturdukları havuzlarda birikimlerle çarkı döndürürler. Dünyanın en zenginleri arasında çok sayıda Türk iş adamının olması tesadüfî değildir. Bu kesim sözgelimi bir Fransız, Alman ya da İngiliz burjuvazisi gibi yatırımcı özeliğine de sahip bir burjuvazi değildir. Kazandıklarını yeniden yatırıma dönüştürerek kar elde etme yoluna gitmez. Tam aksine uluslar arası dev şirketlerle var olan yerli üretim ya da yatırımları da yok edecek şekilde işbirliği içine girerler. Bu nedenle Türkiye de çarık, Ankara lastiğine oradan da gızlavet lastiğe ve tamda markalaşmaya giden yolda yani toğoya rakip olabilir duruma gelmiş iken yok edilmiştir. ANADOL otomobil çoktan MERSEDES ile şimdilerde yarışır olabilirdi. Bakır taslar ve mutfak eşyaları bir türlü Türk patentli jumbo benzeri markalaşmaya dönüşememiştir. İlk uçma denemeleri Galata köprüsünde gerçekleşmiştir. Şimdilerde alınan uçaklara verilen para halkın soyulmasını bundan dolayı gerektirmektedir. Meslek sahibi yaratıcı ve üretici Rum ve Ermeni eşrafı darmadağın edilmiştir. Buğdaydan üretilen çokça ürün rekabet etmez ve markasız kalmıştır. Tekstil sektörünün içinde bulunduğu durum herkesçe bilinmektedir. Türkiye’de üretilen tekstil ürünü ürünler İngiltere’de ramsey marka olarak geri gelebilmektedir. Karadeniz’de evlerinin altında küçük atölyelerinde bir zamanlar yapılan silahların yine zamanla ağır sanayi üretimine dönüşmemesi bu nedenledir. Tam aksine bu üretken ve yaratıcı Laz kökenli yurttaşlardan yararlanmak yerine, Onlar hain ilan edilerek içeri tıkılmışlardır. Tütün sektörü herkesçe bilinir. En kaliteli tütün ve sigara üretimi nasıl olduysa birden bire fason üretime dönüşüverdi. Bu ülke kendi ulusal anayasasını hiçbir zaman yapamamıştır. Devşirme Anayasalarla bu güne gelinildi. Evrenselleşen Anayasalar ise bize çok yabancı. Bu nedenledir ki Türk demokrasisi bir türlü uluslar arası demokrasilerle rekabet edemez olmuştur. Ve daha da çoğaltılabilecek somut örnekleriyle Türk burjuvazisinin milli olmayan niteliği gereği hiçbir zaman burjuva anlamda da olsa bir demokrasiyi, hesap verebilir bir kamu yönetimini ve katılımcı ve eşitlikçi ve en önemlisi ise çalışan ve üreten kesimlerin emeğinin karşılığı bir yaşam ortamı oluşturamayacaktır. Barış sürecinin kalekollarla ve yeni korucu alımları ve daha benzer aykırı yapılanma ve tedbirlerle sürdürülmek istenmesi anlaşılırdır. Bu nedenledir ki Kürtler kendilerine ait doğal haklarını farklı yolları seçerek almak zorunda bırakılmışlaradır. Kürtlerin şiddet yanlısı bir halk olmadıkları tarihten bilinmektedir. Ve bu nedenledir ki TAKSİM bir iktidar mücadelesi aracı haline gelmeye devam edecektir. Bu nedenledir ki SOMA’da maden ocaklarında Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Rum, Ermeni, Alevi vs. ayrımı yapılmaksızın çağdaş iş imkân ve koşulları dışında çalıştırılanlar, bu sömürünün farkına varabilme ihtimaline karşı aralarına din, dil, ırk ve mezhep ayrımcılığı konulmaktadır.
Ve Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) İstatistiklerine göre, Türkiye'de her yıl iş kazalarında 1500 kişi yaşamını yitirirken, 3000' den fazla kişi sakat kalmakta ve her yıl ortalama 2 milyon kadar iş günü yitirilmektedir.
Yazıktır günahtır..!
SOMA’yı unutmama ve bir daha benzer katliamların yaşanmaması adına;
Herkesin sorumluluklarını yerine getirmesi bir zorunluluktur.
Bu memleket bizim, …!
Güzellikle kalınız..
