Yine yerelde tanık olduğum bir problemi işleyeceğim. Nedir diye merak edenleriniz vardır mutlaka. Ya da “ohooo” “bana ne hiç merak etmiyorum” diyenleriniz de olabilir.
Evet, Dersim’de aslında dile getirilecek birçok problem var. Bunlardan biri motosikletli kuryeler. Çoğu, özellikle yemek siparişinin olduğu alanlarda görev yapıyor. Muhtemelen çoğu da öğrenci ve hem okuyup hem de harçlık kazanmak için bu işi yapıyor.
Çalışıp harçlıklarını çıkarmaları takdire şayan bir durum. Buraya kadar her şey gayet normal. “Peki, anormal olan ya da sorun teşkil eden durum nedir?” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Sorun şu; bu kuryelerin çoğu siparişleri yetiştirmek için oldukça hızlı hareket ediyorlar. Bazen hiç olmadık şekilde trafik kurallarını ihlal edip hem kendi hayatlarını hem de trafikte olan öteki sürücü ve yolcuların hayatlarını tehlikeye atıyorlar.
İnsan hayatı hepimiz için oldukça kıymetli. Sırf sipariş yetiştirmek için hem kendi hayatlarını hem de başkalarının hayatlarını tehlikeye sokan bu kuryelerin trafik kurallarını ihlal etmelerine izin vermeden denetimlerinin yapılabilmesi hem onların yaşam hakları hem de trafikte olan öteki insanların yaşam hakları açısından bir zorunluluktur. Aksi takdirde geri dönüşü olmayan kazaların ve can kayıplarının oluşması fikrimce kaçınılmaz bir hal alacaktır.
Bu anlamda işverenlerin de ticari kaygılarının yanına insan hayatının değer ve önemini de eklemeleri şart ve insani gerekliliktir. Bu benim bireysel bir tespitim. Ama seyir halindeki araçların sağından, solundan hiç beklenmedik anda fırlayıp çıkan motorlu kuryelerin bu durumu beni oldukça endişelendirip rahatsız ediyor.
Söylemedi demeyin sonra. Üzücü hadiseler oluşmadan önlem almak iyidir. İşyeri sahiplerinin kuryelerin bu hususta eğitime tabi tutup; insan hayatı konusunda gerekli duyarlılık bilgilendirmelerini yapmaları oluşabilecek bir acı durum karşısında duyacakları vicdani sorumluluğu da ortadan kaldırmış olacaktır.
Tabi ki ticari kaygılar ve çabalar olacaktır ama önce can güvenliği diyoruz.
