Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 1937 yılında gerçekleştirilen Dersim Harekatıyla ilgili özür dilemesi Munzur nehri kenarında kurulu bulunan Tunceli’de halkı tarafından memnuniyetle karşılandı. 70 yıl önce yaşanan olayların tüm gerçekliğiyle ortaya çıkması konusunda da umutlandırdı. Kentin yaşlıları o dönem yaşadıklarını hatırlayarak konuşmaya korkarken, gençler Başbakan Erdoğan’ın gösterdiği davranışı CHP’nin göstermemesine şaşkın. Olayın siyasi rant aracı olarak kullanılmaması gerektiğini belirten insanlar, devlet arşivlerindeki diğer belgelerin de ortaya çıkarılması gerektiği konusunda hemfikir.
Munzur nehri kenarındaki Kışla Meydanı’nda bulunan Seyit Rıza Heykeli gölgesinde oturan Hasan Bayındır “Başbakan’ın çıkıp özür dilemesi bana göre önemli bir olay” diyor. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın ‘belgeli bir itiraf’ın söz konusu olduğunu anlatan Bayındır “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da bu konuda karşı tarafta olmamalıydı. Bu memleketin çocuğu olarak kendisi de araştırmalıydı. Gönül arzu ederdi ki eksikleri varsa tamamlamalıydı” diyerek devam ediyor.
Mercan Müzik işletmesinin sahibi Hıdır Mercan ise Başbakan Erdoğan’ın ‘özür’ dilemesine alkışla karşılık verdiğini belirtiyor. Aynı şekilde Kemal Kılıçdaroğlu’nun da buna destek vermesini beklediklerini anlatan Mercan, CHP liderinin de diğer belgelerin ortaya çıkması konusunda yardımcı olmasını beklediklerini ifade ediyor. Erdoğan’ın ağzından özrün duyulmasıyla Türkiye kamuoyunda Dersimlilerle ilgili genel kanının değiştiğini vurgulayan Mercan, “Biz CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun da buna destek vermesini umut ediyorduk. O da diğer belgeleri ortaya çıkarmalıydı. Kabirleri belli olmayan kişilerin nerede yattıklarını ortaya çıkarmalıydı. Sayın genel başkanın olayın gündeme getirilmesini ‘bölücülükle’ itham etmesi beni üzdü. Burada bir gerçek vardır. Türkiye’nin başbakana bizzat kendisi açıkladı. Dersimlilerle ilgili olumsuz düşünceler yıkıldı. Kılıçdaroğlu’nun olayın açığa çıkarılması konusunda Başbakan’a yardımcı olması gerekir” cümlelerini kullanıyor.
Hasan Kaplan ise geç de olsa Türkiye’nin en yetkili ağzından özür duyulmasının sevindirici olduğunu dile getiriyor. 13 binden fazla kişinin öldürüldüğünün belgelerle açıklandığını anımsatan Kaplan, şunları söylüyor: “Olayları yaşayanlar bize 50-60 bin kişinin öldürüldüğünü söylüyor. Benim sırf birinci derece akrabalarım katledildi. 86 kişi öldürüldü. Hamile kadının ne suçu var. Bunlar devlete baş mı kaldırdı. Bunlar aydınlanmalıdır. İnsanlar gerçekleri bilmeliler. Türk kamuoyuna bu olayların her yöne açıklanmalıdır. Herkesin buna destek vermesi gerekiyor.”
Emekli olan Enver Devletli ise “Dersimle ilgili özür dilenmesi iyi bir şey. Ancak Alevilerle ilgili verilen vaatlerin yerine getirilmesi gerekiyor” diyor. Özür karşısında tavır alan CHP’nin Tunceli’de bitmeye başladığının altını çizen “CHP kuruluş politikasını sürdürüyor. Türkleştirme çalışmasına devam ediyor. CHP kendini yenileyen bir parti değil. CHP Tunceli’de bitmişti. Kılıçdaroğlu’nun Tuncelili ve Alevi olması partiye oy kazandırdı. Bitmesi gerekiyor bu partinin. Temelde ırkçılık var” sözlerine ekliyor.
VİDEO: Ali Haydar GÖZLÜ
ÖZEL HABER
