Tunceli Cem Evinden, Dersim Sempozyumuna eleştiri

Munzur dergisi tarafından 17 Aralık tarihinde gerçekleşen  Dersim Sempozyumunda yaşanan gelişmeler ile ilgili Tunceli Hacı Bektaş Veli  Kültürünü Yayma ve Yardımlaşma Derneği Yönetim Kurulu bir açıklama yaptı.
Sempozyumun üçüncü oturumunda Dersimin inançsal boyutu çeşitli akademisyenlerce değerlendirilirken, bilimsellikten uzak, tarafçı ve etnik temele dayalı bir anlayışın zorla dayatıldığının belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi: “ Son dönemlerde Alevilikle ilgili gerçeklikten uzak çeşitli söylemlerin slogansal bir üslup kazandığını görmekteyiz. Bunlardan biride 17 Aralık 2011 tarihinde ilimizde gerçekleştirilen " DERSİM SEMPOZYUMU 2011 ( Tarih- İnanç- Eğitim ve Gelecek)" adlı sempozyumun üçüncü oturumunda, Dersimin inançsal boyutu çeşitli akademisyenlerce değerlendirilirken ne yazık ki bilimsellikten uzak, tarafçı ve etnik temele dayalı bir anlayışın zorla dayatılmaya çalışıldığı bir organizasyonla karşımıza çıkması, ilimizin inançsal kurumu olan Cem Evi olarak bizi üzmüştür.  İnançsal sorumluluğumuz gereği olarak;  yüzyılları aşan, insani değerlerle evreni kucaklayan, zengin bir iç yapıya sahip olan inancımızı yani Aleviliği ve onu bugünlere taşıyan ulu önderleri hakkında cahilliğin getirdiği veya art niyetten kaynaklanan pervazsız söylemlere karşı tarihi bir görev yaparak, bu temelsiz iddialara suskun kalmamak, inancımıza vermiş olduğumuz ikrarın gereğidir.                                                                                                                                         
Ecdatlarımıza, onların bir çok katliam ve zulüme inat bugüne kadar getirmiş olduğu inancımıza ve ser çeşme dediğimiz Pirlerimize  hakaret etmek onları küçümsemek ancak bu güzel inancı asimile etmek isteyen Yezit niyetlilere ve ikrarından dönen yol düşkünlerine yakışan bir ifadedir.  Büyük bir düşünür ve mutasavvıf olan, Anadolu Aleviliğin inançsal yapısının oluşmasında temelsel bir yeri olan ve Anadolu da ki bütün Alevi ocaklarının ser çeşme deyip bağlandıkları Hacı Bektaş Veli'nin hocası olan Pir-i Türkistan lakabıyla tanınan Horasan erenlerinin piri olan Ahmet Yesevi hazretlerine, ahlaki ve bilimsel dilden uzak seviyesiz bir tabirin kullanılması Dersime ve Anadolu Aleviliğine hakarettir. Aleviliği zerre kadar bilmeyen bu kişiler, Alevilik üzerinde yapılan asimile ve yok etme projelerinin kahramanları olarak sahneye çıkmaktadırlar.  Kadın ve erkek eşitliğini savunan " kadın, erkek birlikte ibadet yaparsa, kirlilikten arınırlar. Aralarında düşmanlık yerine sevgi olur." diyerekte Alevi inancının kadını kutsayan anlayışıyla bütünleşen görüşü ile ser çeşme ve on iki ocağın başı olan Hacı Bektaş Velinin 'Makalat' adlı eserinin kaynağı olan 'Fakrnamesi' ile yedi büyük ulu ozana ilham kaynağı olan özelliklede Pir Sultan Abdalın Hoca Ahmet, Kul Ahmet, Pirim Hoca Ahmet, deyip şiirlerinde inançsal ve düşünsel bağlılığını göstermiş olduğu, Hoca Ahmet Yesevi pire dil uzatmak, tarihten, inançtan, bilgiden, yoldan ve erkandan ahlaksal payını almayanların , inancımızı ve kültürümüzü kirletmek istedikleri derelerin sularında çırpınmasının acizliğinden başka bir şey değildir.  Bu kişiler Hacı Bektaştan, Fuzuliden, Şah Hatayiden ,Pir Sultandan, Nesimiden, Kul Himmetten ve Velilerden, erenlerden, aşıklardan, sadıklardan… yani ecdatlarımız olan ululardan acaba Aleviliği yani yol ve erkanımızı  daha mı iyi bilmektedirler? Yoksa hala bu kişiler ecdatlarının emaneti olan bizi biz yapan bu inanca ikrar vermemişler midir?  Yoksa bu kişiler  içimize girip, kirvesini yani ikrarını  1938 olaylarında öldürülmesine neden olan Rayberler midir?  Kimdir bu kişiler? Bunun cevabını Munzur Babanın, Düzgün Babanın çocuklarına yani siz değerli canlarımızın taktirine bırakıyoruz. Son sözümüzü Ehli Beytin ve Aleviliğin gözesi olan  Hz. Ali efendimizin  bu zihniyetlerin bize, bakışını ve niyetlerini özetleyen "Kalp temiz olursa, dilden güzel sözler çıkar.."  sözüyle tüm canlara aşk-ı niyazlarımızı sunar  ve bütün insanlığı güzelliklerin, sevginin, aşkın, hoşgörünün mayası olan pirlerimizin aşkı ve mücadelesiyle selamlıyoruz.