• BIST 9339.59
  • Altın 4302.868
  • Dolar 39.4797
  • Euro 45.414
  • İstanbul 25 °C
  • Ankara 24 °C
  • Tunceli 21 °C

SAVAŞA KARŞI BARIŞ

GÜNDOĞDU YILDIRIM

 

Savaşa karşı barış diyeceğiz, başka da bir yolu, yöntemi yok!

Savaşa karşı savaş mı diyeceğiz?

“İyi de hep kötüler kazanıyor, buna ne diyeceksiniz?” serzenişleri duyar gibiyim.

En büyük sorunda burada!

“Savaşa karşı barış” diyoruz ama insanlık kendini hep savaşa göre konumlandırmış.

Barış diyenlerin sayısı inanın çok az hatta yeryüzünde bir avuç kadar diyebiliriz.

Güçlü bir barış çağrısı inanın her zaman karşılık bulur.

Neyse mesele çok derin ve çok eski bir hesaplaşma…

Esad döneminde Suriye iç savaşı ile başladı bu süreç…

Başarılı da olunamadı.

Rusya ve İran’ın verdiği destekle Esad Rejimi ayakta kaldı.

Rusya’nın, Ukrayna ile savaşa girmesi Ortadoğu’da dengeleri değiştirdi.

Bunu fırsat bilen İsrail, Suriye’de rejimi değiştirdi.

Ortadoğu’nun hakimi benim dedi.

Artık yeni hamleler yapabilirdi.

İran uzun süredir beklendik bir hedefti.

Hatırlarsanız, İran’a, İsrail saldırı gerçekleştirmiş, İran cumhurbaşkanını, Hamas liderini nokta atışı ile vurmuştu.

İran, ciddi bir tepki de verememişti.

Lübnan’a yapılan saldırılar,  İran’ın tepki vermemesi ve beraberindeki  diğer gelişmeler İsrail’in gücünü belirlemede etkili oldu.

Kısacası, görünen köy kılavuz istemedi.

Ortadoğu’nun tek hâkiminin İsrail olduğu aleni şekilde ortaya çıktı.

İran, Ortadoğu’da bir güçtü, kısa sürede yok edilmeliydi.

İran, güçsüzdü.

Tüm tespitler bu yöndeydi.

Hiç vakit kaybedilmeden saldırılmalıydı.

Ve İran’a bombalar yağdı.

Savaş başladı.

İşin bölgeler, ülkeler arası gelişmeleri böyle…

Bir de işin insani kısmı var.

Savaşlarda insanlar ölüyor hem de suçsuz ve günahsız yere…

Evlerini yurtlarını kaybediyor.

İnsanlık her ölümde daha fazla ölüyor.

Gözlemlediğim ve hissettiğim şu ki: Son yıllarda toplumların ahlaksal çöküşü ile birlikte savaşların da arttığıdır.

İnsanlık, toplumsal meselelere ne kadar duyarlı davranıyorsa savaşlar da o oranda az oluyor.

İçten içe savaş olsun diyor, düşmanlaştırdığımız ülkelerin yenilmesini istiyoruz.

Yukarı da bahsettiğim gibi barışçıl söylemler söylüyor, savaşçıl davranışlar sergiliyoruz.

Barışa sahip çıkmakta yetersiz kalıyoruz.

Savaşa karşı olmak, sosyal medyada savaş karşıtı paylaşım yapmak değildir.

Suçsuz insanların öldürülmesini yüreğinde hissederek, canı pahasına mücadele etmek barışı savunmaktır.

Emperyalistler dışında…

Savaşın kazananı olmaz, olmamıştır da…

Savaşlar yıkım getirir…

Nerede olursak olalım, gücümüz ne olursa olsun hiç fark etmez; savaşa karşı olmak insanlık görevidir.

Atatürk’ün şu sözü savaşı net bir şekilde tanımlar: “Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir.”

“Savaş bir cinayettir.”

İnsanlık savaşlara sessiz kaldıkça bu cinayetler artacaktır.

Savaşa karşı barış!

Her daim…

 

        

Bu yazı toplam 52 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim