Emek Partisi Dersim İl Örgütü, Birleşik Metal İş Sendikası'na üye işçilerin başlattığı grevin Bakanlar Kurulu kararıyla 60 gün süreyle ertelenmesini yürüyüşle protesto etti.
Birleşik Metal İş Sendikası'na üye işçilerin başlattığı grev, Bakanlar Kurulu kararıyla 60 gün süreyle ertelendi. Kararın ardından Birleşik Metal İş Sendikası, kararı antidemokratik bulduklarını belirterek grev’e devam kararı aldı.
Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan kararda, uygulanan grevin “milli güvenliği bozucu” olduğu gerekçesiyle ertelendiği belirtildi.
Bakanlar Kurulunun bu kararına birçok ilde tepki yağdı. Dersim’de de Emek Partisi duruma tepki gösterdi ve Sanat Sokağı'nda toplanarak Seyit Rıza Meydanına yürüyüş gerçekleştirdi. "Bu grev hepimizin, metal grevi yasaklanamaz" yazılı pankart taşıyan grup, yürüyüş boyunca işçiler için slogan attı. Yürüyüş sonunda bir basın açıklaması yapan Emek Partisi İl Başkanı Mustafa Taşkale, son zamanlarda yaşanan işçi ölümlerine değinerek hükümeti eleştirdi.
.jpg "emek-partisinden-bakanlar-kurulana-grev-tepkisi-(1).jpg")
Taşkale, "Yıllardır kölelik düzeyinde çalışan işçiler, emekçiler ülkenin dört bir yanında farklı sebeplerden dolayı katledildi. AKP hükümetinin işçi sınıfına reva gördüğü hayat bu. Özgürlük ve demokrasi için sokağa çıkanları da katlederek katil bir zihniyetle bu halkı yönetmeye çalışıyorlar. Metal işçilerini sömürerek, sosyal hayattan kopararak çalıştırıyorlar. İşte insanca bir hayat istedikleri için ayağa kalkan metal işçilerini de aynı şekilde durdurmaya çalışıyorlar." diye konuştu.
.jpg "emek-partisinden-bakanlar-kurulana-grev-tepkisi-(3).jpg")
Metal işçilerinin grevinin ulusal bir tehdit olarak görüldüğünü ifade eden Mustafa Taşkale şunları söyledi:"Bu grev en başından ulusal bir tehdit olarak görülmüştür. Bu grev demokrasi ve insan hakları için bir mücadeleydi. Çünkü bu direniş sadece metal işçileriyle sınırlı değil, tüm işçi ve emekçilerin direnişiydi. AKP hükümetinin tarafını bir kez daha gördük. Timsah gözyaşlarını Soma'da dökmeleri bir yana onların patronlardan yana olduğunu ve patronların temsilcisi olduklarını bir kez daha gördük."
