• BIST 9672.61
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • İstanbul 25 °C
  • Ankara 30 °C
  • Tunceli 27 °C

Milletvekili Önlü, Hozat’taki fişlemeyi sordu

Milletvekili Önlü, Hozat’taki fişlemeyi sordu
HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, Hozat ilçesinde 2012 yılında dönemin belediye başkanı, sendikacı, öğretmen, esnaf ve memurların bulunduğu onlarca kişiye dair Hozat İlçe Emniyet Amirliği tarafından yapılan fişlemeyi Adalet Bakanlığı’na sordu.

Hozat İlçesi’nde İlçe  Emniyet Amirliği ile İlçe Jandarma komutanlığı tarafından 2012 yılında başta dönemin belediye başkanı, sendikacı, öğretmen, esnaf ve memurların fişlendiği belgelerinin ortaya çıkmasından sonra başlatılan soruşturma 9 yıl sonra savcılığının “kovuşturmaya yer yoktur” kararıyla kapatıldı.

Fişleme skandalına dair Halkların Demokratik Partisi (HDP) Örgütlemeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Dersim Milletvekili Alican Önlü, Adalet Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi hazırladı.

Önlü, fişleme belgelerinde kişilerin hangi örgüte sempati duyduğu, kimlerle görüştüğü, hangi etkinliklere katıldığı, hatta alkol alıp almadığı, nerede kaldığı, aile üyelerinin nerede olduğuna kadar bilgilerin dahi yer aldığını hatırlatarak, “Bu karar kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesinin suç kapsamına alınmadığı anlamına mı gelmektedir?” diye sordu.

 

“FİŞLEME SAKNDALINA İLİŞKİN SOMUT ÇALIŞMA YÜRÜTÜLMEDİ”

Önlü, soru önergesinde şunları belirtti:

“Fişleme skandalının ortaya çıkması sonrasında Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış, soruşturma devam ederken ortaya çıkan yeni belgelerde Hozat İlçe Milli Eğitim Müdürü, Şube Müdürü, Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü, C. Başsavcılığı kâtibi dâhil ilçede birçok kişinin de polis tarafından takibe alındığı ortaya çıkmıştı. Soruşturma devam ederken Hozat İlçe Emniyet Amiri Çağlar San intihar etmişti. TBMM İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde oluşturulan bir alt komisyon 2013 yılı başında ilçede incelemelerde bulunmuş, başkanlığını AKP’li Mehmet Metiner’in yaptığı komisyon da fişleme yapıldığını doğrulamıştı. Ancak olayı araştıran komisyon daha sonra bu skandala ilişkin somut bir çalışma yürütmemişti.

“Tunceli nüfusuna kayıtlı memurların batı illerine tayin edilmesi”, “Yasa dışı terör örgütleri ile irtibatlı oldukları değerlendirilen şahıslar” ve “TAKİPLİ, SAKINCALI, ŞÜPHELİ…”, başlıkları yer alan belgelerde dönemin Hozat Belediye Başkanı Cevdet Konak hakkında “tam bir devlet düşmanıdır. Dikkat edilmesi gereken bir şahıstır” ifadeleri bulunurken, belgelerde kişilerin hangi örgüte sempati duyduğu, kimlerle görüştüğü, hangi etkinliklere katıldığı, hatta alkol alıp almadığı, nerede kaldığı, aile üyelerinin nerede olduğuna kadar bilgiler yer almaktaydı. Olayla ilgili başlatılan idari soruşturmada ise, dönemin Hozat Kaymakamı Murat Eren, İlçe Jandarma Komutanı Fatih Hati, Eski İlçe Emniyet Amiri Oktay Kaygısız, Polis Memurları Harun Orhan, Oğuzhan Sönmez, İnan Soylu ve Fırat Purtaş hakkında yapılacak bir işlem olmadığı sonucuna varılmıştı. Fişleme skandalıyla ilgili yürütülen soruşturma aradan geçen 9 yılın ardından, bilgilerin istihbari bir işlem için toplandığı belirtilerek, savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.”

 

Önlü, Adalet Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:

 

2012 yılında Hozat’ta onlarca kişinin fişlenmesiyle ilgili yürütülen soruşturmanın savcılık tarafından istihbari bir işlem olarak görülmesi ve kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi hukuka uygun bir karar mıdır?

Bu karar kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesinin suç kapsamına alınmadığı anlamına mı gelmektedir?

Bir kişinin yasal dernek ve partilere üye olması bir istihbarat konusu olarak mı değerlendirilmelidir? Kişisel verilerin, kişisel eğilimlerin, aile bilgilerinin, siyasal eğilimlerin, kişisel zevklerin istihbarat bilgisi dâhilinde toplanması hukuka uygun mudur? Bu bilgilerin toplanması kişi haklarına aykırı değil midir?

Siyasi parti ve derneklere üye olan kişilerin verileri istihbarat birimleri tarafından kaydedilmekte midir? Kaydediliyorsa hangi yasa ve kanun çerçevesinde kaydedilmektedir?

Bu kararla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8’inci maddesinde güvence altına alınan özel ve aile hakkında saygı hakkı ilkesi ihlal edilmemiş midir?

Soruşturmanın fiil çok açık olmasına rağmen 9 yıl gibi çok uzun sürmesi ve sonrasında kovuşturmaya yer yoktur denilerek kapatılması “makul sürede yargılamanın tamamlanması” prensiplerine aykırı değil midir?

Bu fişleme belgeleri kimlerle paylaşılmıştır? Bu belgeler sonucunda kimler hakkında soruşturma açılmış ve işlem yapılmıştır?”

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
123456
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim