• BIST 8793.17
  • Altın 2239.515
  • Dolar 32.3387
  • Euro 35.0829
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 11 °C
  • Tunceli 9 °C

Bir Dil Kaybolursa Bir Kültür Kaybolur

Şükran Lılek YILMAZ

İnsan, doğal ve toplumsal çevresini, konuştuğu dilin içinde kavrar ve anlamlandırır. Diğer tüm canlılar içinde doğuştan konuşma ve dil öğrenme yeteneğine sahip olarak doğar. Fiziksel olarak doğuştan gelen duyma, anlamlandırma veya konuşma engeli yoksa konuşmaya programlanmış olarak doğar. Henüz birkaç aylık bebek iken duyduğu sesleri taklit eder. Zamanla konuşarak çevresiyle anlamlı ilişkiler kurar. Doğduğumuz evde konuşmaya başladığımız dile, en çok vakit geçirdiğimiz annemizden öğrendiğimiz içindir ki “Ana dili” denmektedir.  Dil, diğer bir deyişle konuşma dili kültürün önemli bir iletişim aracıdır.

Aralarında anlaşamayan kişiler birbiriyleriyle iletişim kuramazlar. Bu nedenle kültürün merkezinde dil öğesi bulunmaktadır.  Yapılan araştırmalara göre bugün, Dünya üzerinde 3 ile 5 bin arasında dil konuşulduğu varsayılmaktadır.  Sadece Güney Amerika Kızılderililerinin 3 bin ayrı dile sahip olduğu, ancak bu dillerden bazılarının günümüzde konuşanının kalmaması nedeniyle “ölü dil” durumuna geldiği belirtilmektedir. Ölü diller, birer kültür kaybı olarak değerlendirilir. Zira, ölen her dil, bir kültürün zihniyet dünyasını ve dünya görüşünü de kendisiyle birlikte götürür.  Ülkemiz, etnik diller açısından zengin bir ülke.  Yapılan araştırmalara göre Türkçe ile birlikte 36 dil konuşuluyor. Bu dillerden biri de yaklaşık 4 ila 6 milyon kişinin konuştuğu varsayılan Zazaca. Ancak, yıllardır uygulanan asimilasyon politikaları, baskılar, yaşam yerlerinden zorla göç ettirilme veya istihdam ve eğitim nedeniyle bireylerin/ailelerin göçü sonucunda unutulan, unutturulmaya çalışılan bir dildir Zazaca. Bırakın gençlerin, çocukların anadillerini bilmemesini/konuşmamasını, yaşlılarımız da gerek televizyonun evlere girmesi gerekse büyük kentlere göç eden aile bireyleriyle kurdukları iletişimden dolayı her geçen gün daha çok Türkçe-Zazaca karışık konuşmaktalar.

Hal böyle olunca Zazaca da kaybolma tehdidi ile karşı karşıya kalan bir dil olarak UNESCO’nun 2019 yılında açıkladığı Türkiye’de “Tehlike Altındaki Diller Atlası”ndaki 18 dil içinde ilk sıralardadır. Türkiye’de var olma savaşı veren diğer diller; Hertevin, Gagavuzca, Ladino, Süryanice, Abazaca, Hemşince, Lazca, Pontus Yunancası, Romani, Adige, Kabar-Çerkes dilleridir. 

Ayrıca, Kapadokya Yunancası, Mlahso ve Ubıhça dilleri ise tamamen kaybolmuş durumdadır. Bir dilin kaybolması Dünya üzerinden kültürel bir mirasın yok olması demektir.  Kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalan ana dilimiz Zazacayı yaşatmak için mücadele eden, aydınlarımız, yazarlarımız, kurumlarımız var elbette. Ancak, birey olarak bizlerin de bu mücadeleye destek olmamız gerekmez mi? Bize düşen görevler yok mudur?  Örneğin her fırsatta dilimizi konuşmak, dilimizde yazılan makale, basılan kitap, çıkan dergileri okumak sayılabilir. Bunlar ilk aklıma gelenler. Başka… Bilindiği üzere Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 2012 yılında ortaöğretimde başlattığı seçmeli dersler uygulamasında “Anadolu’da Yaşayan Diller ve Lehçeler”e de tercih hakkı verildi. İlkokul 4. Sınıf ve ortaokul 5, 6, 7. Sınıflarında okuyan öğrenciler, ebeveynleriyle birlikte bir sonraki yıl okunacak seçmeli dersin tercihini yapmaktadırlar.

Bu yıl da 2021-2022 eğitim-öğretim yılı için tercihler yapılacak. Tercih süresi  04 Ocak Pazartesi günü başladı ve 22 Ocak Cuma günü akşamına kadar devam edecek.  Seçmeli ders tercihlerinin yapıldığı bugünlerde eğitim kurumlarından velilere ve öğrencilere bilgilendirme yapılarak tercih formları verilecek. Aileler çocuklarıyla birlikte tercihlerini yapacaklar ve eğitim kurumu müdürlüklerine elden veya elektronik ortamda başvuracaklar. Seçmeli derse sınıf açılabilmesi için bir okulda en az 10 öğrencinin o ders için tercih yapması gerekmektedir. Genellikle veliler, Zazaca sınıf açılmaz, öğretmen yok gibi kaygılar taşıyarak tercih yapmama eğiliminde olabiliyorlar. Yukarıda da belirtiğim gibi 10 öğrencinin tercih etmesi halinde, eğitim kurumu dersi verdirebilmek için gerekli koşulları oluşturmak mecburiyetindedir.  

Birey olarak bize düşen görev, ortaokullarda seçmeli ders olarak ana dilimiz Zazacayı seçerek bizlere verilen bu hakka sahip çıkmaktır. Ayrıca, Zazacanın seçmeli ders olarak tercih edilebileceğini bilmeyen yakınlarımızı, tanıdıklarımızı da bilgilendirebiliriz.  Unutmayalım ki, Sey Qaji’nin dediği gibi: “Her ot kendi kökü üzerinde biter, her kuş kendi dilinde öter.”  Dilimize sahip çıkalım, dilimiz kaybolmasın… 

Bu yazı toplam 40477 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
123456
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim