Av.Barış Yıldırım,Tunceli’deki baraj ve madencilik faaliyetlerine karşı mücadele için herkesi 25 Mayıs’ta yapılacak olan “Sadakat Yürüyüşü ve Mitingine” katılmaya çağırdı.
Tunceli Belediye Konferans Salonunda gerçekleşen basın açıklamasına Sivil toplum örgütleri,siyasi partiler ve sendika temsilcileri katılarak çağrıya destek verdi.
Kurumlar adına bir açıklama yaparak Tuncelileri, barajlara ve çevre sorununa yönelik geçmişte gösterdikleri büyük duyarlılığı tekrar etmelerini isteyen Av.Barış Yıldırım şunları söyledi: “ Tüm Dersimlileri ve duyarlılık sahibi herkesi 25 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleştireceğimiz Dersim’e Sadakat Yürüyüşü ve Mitingi’ne katılım göstermeye çalışıyoruz. Hali hazırda Dersim 23 HES; 63’ü aşkın madencilik faaliyeti; 10.557 adet anti-personel mayını; inanç alanları ile kültür varlığı alanlarına inşa edilmek istenen karakol projeleri ile büyük bir tehdit altındadır.”dedi.
1971 yılında Millî Park olarak ilan edilen Munzur Vadisi’nde çok sayıda baraj projesinin hayata geçirilmek istendiğine dikkat çeken Yıldırım, “ Bozkaya Barajı ve HES, Kaletepe Barajı ve HES, Konaktepe Barajı ve Konaktepe HES I - HES II, Akyayık Barajı ve HES’in yapımı 1983 yılında projelendirilmişti. Peri Vadisi’ndeki ekolojik kırım da devam etmektedir. Peri Vadisi’nde altısı baraj tipi toplam dokuz HES projelendirilmişti. Bu baraj ve HES’lerden Tunceli ili sınırları içerisinde yer alan Seyrantepe Barajı ve HES’te hali hazırda enerji üretilmekte; Tatar Barajı ve HES’in inşası devam etmekte; halkımızın tüm itirazlarına rağmen Pembelik Barajı ve HES için Acele Kamulaştırma Kararı alınarak topraklarımıza Acele El Koyma Kararları verilerek ekolojik kırım devam ettirilmektedir.”şeklinde konuştu
“Tunceli, baraj ve madencilik açısından tehdit altında”
Tüm ilçelerin HES ve madencilik açısından büyük bir tehdit ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Yıldırım, yapılması planlanan barajları şöyle sıraladı:
İnköy Reg. ve HES, Çobanyurdu Reg. ve HES, Tagar Reg. ve HES, Gökçeköy Reg. ve HES, Pülümür Reg. ve HES I-II, Hakis Reg. ve HES, Haskar Reg. ve HES, Mutu Reg. ve HES, Derman Reg. ve HES, Armağan Reg. ve HES, Abdalan Reg. ve HES Dersim’de yapımı projelendirilen diğer HES’lerdir.”diye konuştu.
Tunceli’de baraj projeleriyle birlikte son dönemde madencilik faaliyetlerinin artış göstermesine de dikkat çeken Yıldırım, “Dersim son süreçle birlikte madencilik projeleri açısından da yüksek bir tehdit altındadır. Dersim’in ekolojik ve kültürel varlık alanları çevre mevzuatına aykırı olarak Maden Arama - İşletme Ruhsatları ile madencilik şirketlerine kiralanmıştır. Madencilik şirketleri Arama-İşletme Ruhsatlarına konu toplam rezerv sahaları çok daha yüksek miktarda olmasına rağmen ÇED sürecinden kaçınmak için faaliyet yürütecekleri alanı etap etap beyan etmekte ve bu şekilde madencilik faaliyetlerinin olası çevresel v.s. sonuçlarına dair veriler elde edilememektedir. Bunlardan başka anti-personel mayınları da gerek yaşam hakkı ve gerekse de ekoloji açısından yüksek miktarda risk üretir durumdadır. Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’e 2004 yılında sunduğu raporlara göre Dersim’de 10 bin 557 adet kara mayını/anti-personel mayını bulunuyor.Türkiye’nin taraf olduğu Ottawa Sözleşmesi hükümlerine göre Dersim’de bulunan 10.557 adet anti-personel mayınının imhası için sözleşmenin yürürlük tarihi olan 1 Mart 2004 tarihinden itibaren en kısa zamanda harekete geçerek mayınların imhasına başlamış olması gerekiyordu. Fakat bugüne kadar mayınların imhası için herhangi bir girişimde bulunulmadı. Son süreçle birlikte, Dersim’de 90’lı yıllarda zorla boşaltılan yerleşim birimlerine dönüş umutlarının oluşması ve doğa gezilerinin artması ile anti-personel mayınları ve serbest patlayıcılar Dersim halkı açısından daha fazla kaygı üretmeye başlamıştır. Son olarak belirtmek isteriz ki çözüm sürecine rağmen, Dersim Halkınca büyük kutsiyet atfedilen Koye Jel ve Sinan Kalesi Harabeleri gibi kültürel varlık alanlarına büyük karakollar inşası için iş makineleri çalışmaya başlamıştır. Dersim’in inancına, kültürel varlık alanlarına yönelik projeler inanç ve kültürümüz açısından asla onaylanamayacak projelerdir.”dedi.
25 Mayıs’ta Sadakat Yürüyüşü ve Mitingine Çağrı
Yıldırım, konuşmansın sonunda şunları söyledi: “Baraj ve HES’ler; madencilik projeleri; mayınlar; karakollarla ekolojik ve kültürel kırıma uğratılmak istenen Dersim’e sadakat için; toprağımıza ve suyumuza sahip çıkmak için; tarihimize ve geleceğime sahip çıkmak için, 25 Mayıs 2013 tarihinde saat 11.00’da Seyit Rıza Meydanı’ndan hareketle Ovacık Karayolu’nu takiben Anafatma’ya yürüyeceğiz. Tüm Dersimlileri ve duyarlılık sahibi herkesi 25 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleştireceğimiz DERSİM’E SADAKAT YÜRÜYÜŞÜ VE MİTİNGİ’ne katılım göstermeye çağırıyoruz.”dedi.