• BIST 10247.75
  • Altın 2393.909
  • Dolar 32.2484
  • Euro 34.6675
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 14 °C
  • Tunceli 9 °C

İHD Dersim Şubesi’nden 1 Eylül Dünya Barış Günü açıklaması

İHD Dersim Şubesi’nden 1 Eylül Dünya Barış Günü açıklaması
İnsan Hakları Derneği(İHD) Dersim Şubesi, 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi.

İnsan Hakları Derneği(İHD) Dersim Şubesi, 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne dair yaptığı açıklamada, “Topluma dayatılan tekçilik, ırkçılık, milliyetçilik, ötekileştirmenin ve nefret dilinin son bulması için iktidarı insan haklarına dayalı barışçıl politikaları uygulamaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verdi.

İnsan Hakları Derneği(İHD) Dersim Şubesi, 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Dernek binasında yapılan açıklamaya siyasi parti ve kurum temsilcileri ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Dersim Milletvekili Ayten Kordu katıldı.

Açıklamayı okuyan İHD Yöneticisi Hüseyin Yaşar Sezgin, “İnsan Hakları Derneği olarak benimsediğimiz temel yaklaşım, barışın, insan hakları ve özgürlüklere dayalı oluşudur. İnsanlar arasındaki her türden eşitsizlikler, hakların ve özgürlüklerin tanınmayışı, savaşların ve çatışmaların temel sebebidir. Bu nedenle İHD olarak her şart altında ve dünyanın neresinde olursa olsun barışın, haklara ve özgürlüklere dayalı olarak sağlanabileceği düşüncesindeyiz” dedi.

Dünyanın birçok yerinde bölgesel ve yerel savaşlar ile çatışmaların devam ettiğini dile getiren Sezgin, “Rusya’nın Ukrayna işgali ile devam eden savaş büyük acılar üretmeye, Libya ve Suriye iç savaşı yüzbinlerce insanın yerinden edilmesine, Türkiye’nin Kürt Meselesini aşırı güvenlikçi politikalarla çözme ısrarı her yıl yüzlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.

“Dışlayıcı politikalar izleniyor, toplumsal barış tesis edilemiyor”

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu tarihten bu yana geçen bir asırlık süre zarfında başta Kürtler olmak üzere toplumun tüm farklı etnik, dini ve cinsiyet gruplarını dışlayıcı politikalar izlediğini ve toplumsal barışın tesis edilemediğini söyleyen Sezgin, şöyle devam etti:

“Özelikle Kürt meselesinin demokratik yol ve yöntemler ile çözülememesinin bir sonucu olarak yaklaşık 40 yıldır devam eden çatışmalı süreçte başta yaşam hakkı olmak üzere en temel insan hakları sürekli ve sistematik olarak ihlal edilmiştir. Devlet, toplumdan gelen temel hak ve özgürlüklerin tanınması talebine karşı aşırı güvenlikçi politikalarla cevap vererek meselenin çözümünden uzaklaşmış, bu durum Türkiye toplumunun kutuplaşmasına neden olmuştur. Bu kutuplaşmanın sonucu olarak bugün hala Kürdistan coğrafyasında bir çatışma ortamı devam ediyor.

İnsan hakları savunucuları olarak son yıllarda herkesin yaşamını doğrudan etkileyen çatışma ortamına karşı barışçıl çözümler üretmemize ve taleplerde bulunmamıza rağmen, siyasi iktidar çözümsüzlükteki tavrını devam ettirmektedir. Maalesef ki devletin sürekli öne sürdüğü çatışma, çözümsüzlük ve savaş ortamı toplum üzerindeki baskıyı da beraberinde getiriyor. Örgütlenme özgürlüğü ve ifade özgürlüğü büyük baskı altında. İnsanlar sadece fikirlerini açıkladıkları için yargı eliyle büyük cezalar alıyor ve tutuklanıp hapishanelere konuluyor. Örgütlenme özgürlüğü hiçbir dönemde olmadığı kadar ihlal ediliyor. Kürt sivil siyasetçiler, insan hakları savunucuları, gazeteciler, sanatçılar birçok insan sadece devletten farklı düşündükleri için hapishanelerde tutuluyor veya ülkeyi terk etmek zorunda kalıyorlar.”

Barış isteğini yüksek sesle dile getirdiklerinin altını çizen Sezgin, “Topluma dayatılan tekçilik, ırkçılık, milliyetçilik, ötekileştirmenin ve nefret dilinin son bulması için iktidarı insan haklarına dayalı barışçıl politikaları uygulamaya ve Türkiye’nin toplumsal barışına uyguladığı tecrit politikasından vazgeçmeye çağırıyoruz. İnsan Hakları Savunucuları olarak barışın tesis edileceği ana kadar mücadele etmeye devam edeceğimizi tüm kamuoyuna duyuruyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

“”Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’de demokratik bir gelişimin olması mümkün değil”

Konuşma yapan Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, “Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’de demokratik bir gelişimin olması çok mümkün değil. Tecrit politikası sona ermeden toplumsal tecridin sona ermesi mümkün değil. Hakikatle yüzleşmeden toplumsal barış sağlanamaz” diye konuştu.

 

Hapishanelerdeki hak ihlallerine değinen Kordu, “Toplumsal yüzleşmeler sağlanmadan, hak ihllalleri, katliamların yüzleşilmediği, açığa çıkartılmadığı, faillerin yargılanmadığı sürece toplumsal barış sağlanamaz. Toplumsal barış, hakikatle sağlanır” diyerek sözlerini tamamladı.

Haber Merkezi

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
123456
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim