Eğitim Sen Dersim Şubesi, mevcut nöbet uygulamasının öğretmene ciddi sorumluluklar yüklediğini açıkladı.
Konu ile ilgili Eğitim Sen Dersim Şubesi tarafından yapılan yazılı açıklamada şu bilgilere yer verildi: “Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapan eğitim yöneticileri ve öğretmenlere verilen nöbet görevi fazla mesai kapsamında değerlendirilmemekte, nöbetlerde uyulması gereken esaslar fiilen okul idarecilerinin inisiyatifine bırakılarak öğretmenler sürekli mağdur edilmektedir. Nöbet görevi nedeniyle eğitim emekçileri ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakılsa da söz konusu görevin eğitim-öğretimin bir parçası olması ve öğretmenler tarafından yerine getirilmesi oldukça önemlidir ve nöbet görevi öğretmenliğin somut bir parçasıdır. Okullarda öğretmenlerin, öğrencisini sadece ders sürecinde değil, okulda geçirdiği süre zarfında ruhsal ve bedensel olarak izleyebilmesi, öğrencinin ayrımcı, şiddet içeren, ötekileştirici, baskıcı kimi davranışlarına karşı yol gösterici olabilmesi önemlidir. Öğretmenlerin nöbet görevini mesleki sorumluluğunun bir parçası olarak görmemesi durumunda okulların polis, "koruma memuru" ya da taşeronlaştırma politikaları kapsamında taşeron işçilere ya da güvenlik görevlilerine açılması tehlikesi bulunmaktadır. Ancak bütün bu gerçeklere karşın özellikle belirtmek gerekir ki, mevcut nöbet uygulaması öğretmene ciddi sorumluluklar yüklerken, nöbet görevi karşısında öğretmenin en temel haklarını yok saymaktadır.”
Nöbet görevinin Milli Eğitim ile ilgili yasalarda tanımlanmasana rağmen çıkarılan yönetmeliklere eklenen birer madde ile yönetici ve öğretmene çok fazla sorumluluk yüklendiğinin belirtildiği açıklama şöyle sürdürüldü: “ Dolayısıyla nöbetlerde uyulması gereken esaslar, öğretmenler kurulunda görüşülmekte; ancak fiilen okul yönetiminin inisiyatifine devredilmektedir. Öğretmenleri cezai ve disiplin işlemleriyle karşı karşıya bırakabilen bir alanda, öğretmenlerin haklarının ve sorumluluklarının net olarak tanımlanmaması en başta öğretmenler olmak üzere, tüm eğitim emekçilerini ciddi bir baskı altında bırakmaktadır. Eğitim Sen olarak 8 Aralık 2014 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı`na resmi bir yazı ileterek bu konulardaki görüşlerimizi ve taleplerimizi iletmemize rağmen, Bakanlığın konuyla ilgili sorunları çözecek bir adım atmaması üzerine sendikamız, 9 Şubat 2015 tarihinden itibaren tüm iş yerlerinde nöbetlerin fazla mesai olarak kabul edilmesi ve ücretlendirilmesi talebiyle “nöbet tutmama” eylemleri başlatmıştır. Eğitim Sen’in eylem kararının ardından daha önce nöbet konusuna duyarsız kalan bakanlık, nöbeti angarya olmaktan çıkarmayı amaçlayan sendikal faaliyetlere katılan eğitim emekçilerini yıldırmak, korkutmak ve hukuksuz bir şekilde cezalandırmak için harekete geçmiştir. Sendikamızın aldığı karar gereği nöbet eylemini engellemeye dönük bu tür yazılar 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “sendikal faaliyetlerin engellenmesini yasaklayan 118/2 maddesi uyarınca suç niteliğinde bir kanunsuz emirdir. Bu nedenle Anayasa’nın 137.maddesi uyarınca bu emri veren de, emri uygulayan da ceza hukuku açısından sorumludur ve cezalandırılması gerekir.”