• BIST 10082.77
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 18 °C
  • Tunceli 23 °C

Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri: Kader değil, rant hırsı

Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri: Kader değil, rant hırsı
Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri, on binlerce ölümü, yıkımı kader planı olarak gören bir iktidar aklının üzerimize kabus gibi çöktüğünü belirterek, “Yaşadığımız cehennemin nedeni sözü edildiği gibi bir “kader planı” değil, doymak bilmeyen kar ve rant hırs

Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri, 10 ili etkileyen Maraş merkezli depremlerle ilgili Dersim Belediyesi Konferans salonunda basın toplantısı düzenledi. Basın metnini okuyan Nurşad Yeşil, 6 Şubat’ta meydana gelen ve 10 ili etkileyen depreme ilişkin bilgiler paylaştı.

Bölgemizin ve ülkenin bir deprem kuşağında olduğu tüm halkımızın malumu olduğunu söyleyen Yeşil, “Daha önce yaşadığımız afet ve depremlerden sonra mevcut siyasi erkin önlem almadığını, önlem almayı bir kenara bırakın, yaşanan bu yıkımın daha ağır bir noktaya taşınmasında başat rol oynadığını bir kez daha görmüş olduk. Denetimsiz bir şekilde kentlerdeki kaçak yapıları seçim yatırımı görüp mevzuat uygunluğu sorgulanmadan imar aflarıyla iskana açma, rant uğruna yapılaşmaya uygun olmayan alanları imara açma, TMMOB gibi kurumları denge denetleme alanından uzaklaştırarak bu büyük yıkıma en az deprem kadar vuruş gücü katmışlardır” dedi.

 

“Beton zihniyetli iktidar bu depremin siyasi sorumlusudur”

Her biri mezarlığa dönen enkazlar da on binlerce insanımız, gerekli iş makineleri, arama kurtarma ekipleri ve yardımlar ulaşmadığı için can verdiğini kaydeden Yeşil, “Yüz binlerce insanımız yaralıdır. Şu ana dek tek bir yetkili dahi istifa etmemiştir. Kriz yönetmeyi bir kenara bırakın sistemin kendisi kriz içerisindedir. Kamu kurumlarına ve afet özelinde kriz yönetim kurumlarına liyakatsiz kişilerin atanması, kriz koordinasyonunda ortaklaşa çalışacak kurumların atıl duruma getirilmesi, öngörüsüzlük, bilim, teknik ve akıldan uzaklaşma, tüm bunlar yeterli değilmiş gibi bir de afete çok hızlı şekilde refleks veren Türkiye halklarının dayanışma pratiğini engelleme, el koyma ve redleme izansızlığına girmişlerdir. Bu mevcut anlayış halklarımızın vicdanında mahkum olmuştur. Buna karşın halk yaralarını sarmaya çalışmış, bölgeye gönüllüler ordusu akmış, yurt içi ve yurt dışından seferberlik halinde yardım kampanyası başlamıştır. On binlerce ölümü, yıkımı kader planı olarak gören bir iktidar aklı üzerimize kabus gibi çöktü. Yaşadığımız cehennemin nedeni sözü edildiği gibi bir “kader planı” değil, doymak bilmeyen kar ve rant hırsıdır. Bilim insanlarının uyarıları dikkate almak yerine, müteahhitlere sınırsız kaynak ve imkan sağlayan beton zihniyetli iktidar bu depremin siyasi sorumlusudur” ifadelerini kullandı.

 

“İktidarın atadığı kayyım bizim için yok hükmündedir”

Deprem sonrası yaşanan insani krizi yönetemeyen, tehdit, hakaret ve küfür ederek halka kin ve öfkelerini kusan iktidar temsilcilerine tanık olduk ve bunları asla unutmayacaklarını belirten Yeşil, “AKP-MHP iktidarı, depremin yaşandığı 10 ilde OHAL ilan etti. Bölgedeki halkın beklentisi OHAL değil yardım ve dayanışmanın ulaşmasıdır. OHAL, kayyum gibi adımlar, gönüllülere yönelik baskı ve gözaltılar dayanışmayı yok etmeye yönelik adımlardır. OHAL’in emeğin, insanlığın, yardımlaşmanın ve dayanışmanın gaspı olduğunu bu deprem bize bir kez daha gösterdi. Depremin yaşandığı ilk günden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından gelerek hızlı bir şekilde organize olan, yine Türkiye’nin dört bir yanından gelen yardım malzemelerini depremzedelere özenle dağıtan Maraş Pazarcık’ta dayanışma merkezine kayyım atandı. Bunu kabul etmiyoruz. İktidarın atadığı kayyım bizim için yok hükmündedir. Milyonların dayanışmasını tüm demokrasi güçleri ve gönüllüleriyle birlikte her yerde büyütmeye kararlıyız” diye konuştu.

 

“Para yardımı kampanyası şirketlerin ve tekellerin şovuna dönüştü”

Ortak TV yayınlarıyla başlatılan para yardımı kampanyası şirketlerin ve tekellerin şovuna, reklamına dönüştüğünü vurgulayan Yeşil, şunları söyledi: “Akşam bağış yapan şirketlere, sabah uyandıklarında vergi kıyakları yapılmaktadır. Kamu bankaları da bu kervana katılarak halkın parasını bağış olarak gösterebilmektedir. Anlaşılan odur ki, tekeller ve zengin sınıflar depremin yükünü devlet eliyle yine halkın sırtına yıkma gayretindedir.

 

“Katliamın hesabını birlikte soracağız”

Hatay, Adıyaman, Maraş başta olmak üzere yıkılan kentlerin yeniden inşası bir kez daha kar ve rant politikalarına terk edilemez. Bilimi dışlayan her imar planı yeni felaketler doğuracaktır. Daha enkazların kaldırılamadığı illerde, hemen imar işine başlamaya hevesli olan tek adam iktidarına karşı, kentlerin yeniden inşası üzerine o kentin emek ve meslek örgütleri, halk güçleri, bilim ve kültür insanları ile ortak çalışmalar yürütülmesi için mücadeleyi sürdüreceğiz. Yaralarımızı birlikte saracağız, deprem katliamının hesabını birlikte soracağız.

 

Dayanışma devam ediyor

Bu süreçte bizler Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri olarak depremin yaşandığı ilk günden itibaren Dersim Emek Demokrasi Platformu ve Dersim Belediyesi olarak bir araya gelip deprem kriz koordinasyonunu oluşturduk. Deprem kriz koordinasyon merkezi önceliğine arama kurtarmayı koyarak çalışmalarına başlamıştır. Bu kapsam da gönüllüler ve dersim belediyesi ekipleri deprem bölgelerin de arama kurtarma faaliyetlerine hızlıca dahil oldu. Arama kurtarma çalışmışlarıyla birlikte insani yardım çalışılmaları planlandı. Bu kapsam da hızlıca görsel yazınsal ve işitsel çağrılar yapıldı. Halkımız bu çağrılara büyük bir duyarlılıkla karşılık vererek dayanışmayı büyütmüştür. Bu dayanışma dersim belediyesi hizmet binasın da gönüllülerin katılımıyla Malatya, Adıyaman, Pazarcık, Elbistan ve Nurhak’a dayanışma tırları gönderilmiştir. Deprem den etkilenen ve ilimize yerleşen deprem zedelerin temel ihtiyaçları karşılanmaya devam ediyor.

İlimiz özelinde bakacak olursak Dersim birinci derecede deprem bölgesinde yer almakta olup, kuzey-doğusunda Bingöl Yedisu fay hattı, doğusunda Bingöl Karlıova fay hattı, batısında Ovacık fay hattı bulunmaktadır. Bu fay hatlarının minimum 7.2 deprem üretme potansiyeli olduğu bilinmektedir. Bu bilimsel veriler ışığında bizler Dersim’in olası bir depremsellik karşısında hazırlıklı olma ve önlem çalışmaları içerisinde bulunmaktayız. Daha somut ele alacak olursak Dersim’in başta devlet hastanesi olmak üzere mevcut yapı stoğu içerisinde riskli yapıların en ivedi şekilde tespit edilip bu yapılarımızı en hızlı şekilde depreme hazırlama, mevzuatsal iyileştirmeler yaparak yeni gövdelenecek binalarımızın oluşacak depremleri göğüsleme noktasında oluşturmuş olduğumuz komisyonlarca çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Değerli Dersim halkı. Bizler emek ve demokrasi güçleri olarak Dersim’in olası bir depreme karşı hazırlama hususunda en üst düzeyde sorumlulukla çalıştığımızı, kriz yönetme, koordine etme sistematiğinin tüm kurumlarımızla oluşturma gayreti içerisinde olduğumuzu, yürüteceğimiz tüm bu çalışmaları halkımızın iş birliği ve dayanışma ruhuyla daha hızlı sonuçlandıracağımıza şüphemizin olmadığını, bu ciddiyet ve kavrayışla dayanışmanın asıl sahibi olan  değerli Dersim halkına teşekkürü bir borç biliriz.”

HABER: CANER AKTAN

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
123456
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim