• BIST 9018.24
  • Altın 2877.277
  • Dolar 34.2018
  • Euro 37.5403
  • İstanbul 24 °C
  • Ankara 25 °C
  • Tunceli 29 °C

Deprem Haberlerini Okumadan ve İzlemeden Duramamak

Uzman Klinik Psikolog Pelin HAZER

Deprem gibi doğal afetler gibi rahatsız edici bir olayın ardından travmatik stres yaşamanız normaldir. Yoğun bir şok, kafa karışıklığı ve korku hissedebilir ya da bazen aynı anda olmak üzere bir dizi çelişkili duygu tarafından uyuşmuş veya bunalmış hissedebilirsiniz. Bu duygular, sadece olayı bizzat yaşayan insanlarla sınırlı değildir. 24 saat haberler ve sosyal medya, hepimizin neredeyse dünyanın herhangi bir yerinde ortaya çıktığı anda trajedi, ıstırap ve kaybın korkunç görüntüleriyle bombardımana tutulduğumuz anlamına gelmektedir.

Bu görüntülere tekrar tekrar maruz kalmak sinir sisteminizi bunaltabilir ve sanki olayı ilk elden yaşamışsınız gibi travmatik stres etkisi yaratabilir. Olayı bizzat yaşamasanız dahi, kendinizi hem hayata devam etmek zorunda hissetmeniz hem de olaya maruz kalan kişileri bizatihi kurtaramadığınız için defalarca o görüntüleri izlemek isteyebilirsiniz. Deprem haberlerini okumadan duramayıp, okumadığınızda da kendinizi kötü hissedebilirsiniz.

Bu görüntülere kendinizi maruz bırakmanız o kişilerin yanında gibi hissederek onlara destek olabileceğiniz hissi yaratarak kısa süreli iyi hissettirse de bir süre sonra tükenmişlik, sinir ve öfke patlamalarına yol açabilir.

Travmatik stres, güvenlik duygunuzu paramparça edebilir ve kendinizi tehlikeli bir dünyada çaresiz ve savunmasız hissetmenize sebep olabilir. Fiziksel ve ruhsal olarak tükenmiş hissedebilir, uyumakta veya öfkenizi kontrol etmekte zorlanabilirsiniz. Bunların hepsi anormal olaylara verilen ancak normal olan tepkilerdir.

Travmatik stresin belirti ve semptomları:

Travmatik olay sizi doğrudan etkilemiş olsun veya olmasın, geleceğin neler getirebileceği konusunda endişeli, korkmuş ve çaresiz hissetmeniz normaldir. Sinir sisteminiz, çok çeşitli yoğun duyguları ve fiziksel reaksiyonları tetikleyen stresle boğulmuş durumda. Travmatik olayın etkilerinin sonuçları halen devam ediyorsa bu travmatik stresin semptomları hafif şiddetten yoğun şiddete doğru ilerleyebilir. 

Travmatik stresin duygusal belirtileri şunları içerir:

Şok ve inançsızlık: Olanların gerçekliğini kabul etmekte zorlanabilir ya da uyuşmuş ve hislerinizden kopuk hissediyor olabilirsiniz.

Korku: Aynı şeyin tekrar olacağından, kontrolü kaybedeceğinizden veya yıkılacağınızdan endişeleniyorsunuz.

Üzüntü veya keder: Özellikle tanıdığınız insanlar öldüyse veya hayatlarını değiştiren sonuçlara maruz kaldıysa.

Çaresizlik: doğal afetlerin ani, öngörülemeyen doğası, kendinizi savunmasız ve çaresiz hissetmenize neden olabilir ve hatta kaygı veya depresyonu tetikleyebilir.

Başkaları öldüğünde hayatta kaldığın için suçluluk ya da yardım etmek için daha fazlasını yapabileceğini hissetmek.

Kızgınlık: Sorumlu olduğunu düşündüğünüz diğer kişilere kızabilir veya duygusal patlamalara yatkın olabilirsiniz.

Utanç: özellikle de kontrol edemediğiniz duygular veya korkular yüzünden.

Rahatlama: En kötüsünün geride kaldığı, başkaları kadar kötü etkilenmediğiniz için rahatlamış hissedebilir, hatta hayatınızın normale döneceğini umabilirsiniz.

Fiziksel belirtiler şunları içerir:

•Baş dönmesi veya baygınlık hissi, midede kasılma veya bulanma, aşırı terleme.

•Titreme, soğuk terleme, boğazınızda bir yumru veya boğulma hissi.

•Hızlı nefes alma, çarpan kalp, hatta göğüs ağrıları veya nefes almada zorluk.

•Dinmeyen düşünceler, dinlenememe. Konsantrasyon güçlüğü, hafıza sorunları veya kafa karışıklığı da yaşayabilirsiniz.

•Uyku düzeninizdeki değişiklikler. Örneğin uykusuzluk veya kabuslar yaşayabilirsiniz

•Baş ağrıları dahil açıklanamayan ağrılar ve ağrılar, cinsel işlevde değişiklikler.

•İştah kaybı veya artışı veya aşırı alkol, nikotin veya uyuşturucu tüketimi.

Travmatik stres ile TSSB arasındaki fark nedir?

Travmatik stres ve travma sonrası stres bozukluğunun (TSSB) belirtileri, bir felaket veya rahatsız edici olayın hemen ardından çok benzer görünse de, çok farklı ilerler. 

Travmatik stresin semptomları ne kadar nahoş olsa da, özellikle duygusal sağlığınıza dikkat etmek için adımlar atarsanız, zamanla kademeli olarak iyileşme eğilimindedirler.

Bununla birlikte, travmatik stres belirtileriniz hafiflemiyorsa ve sinir sisteminiz olaydan uzun bir süre sonra 'bastırılmış' olarak kalırsa, TSSB yaşıyor olabilirsiniz.

TSSB ile psikolojik şokta kalırsınız. Semptomlar azalmaz ve her gün biraz daha iyi hissetmezsiniz. Aslında, daha kötü hissetmeye bile başlayabilirsiniz.

Travmatik stresle başa çıkmak

Bir felaket veya travmatik olayın fiziksel, maddi hasarını onarmak çoğu zaman, zaman alabileceği gibi, duygusal dengenizi yeniden sağlamak ve hayatınızı yeniden inşa etmek de zaman alabilir. Ancak kendinize ve sevdiklerinize travmanın duygusal sonuçlarıyla başa çıkmak ve hayatınıza devam etmenin bir yolunu bulmak için yapabileceğiniz belirli şeyler var.

Bir travmaya verilen tepki her zaman aynı olmayabilir, bu süreçte mümkün olduğunca insanları yargılamamaya çalışın.

Tetiklenme durumlarında insanların verdiği reaksiyonlar farklı olabilir.

Travmatik olay hiç yaşanmamış gibi hayata devam etmeye çalışan biri de,

Daha çok mizaha yönelerek korku ve kaygısını yatıştırmaya çalışan kişi de,

Ağlayarak tüm duygularını yaşayan kişi de aynı olayın üzüntüsünü yaşadığı şeklinde yorumlanabilir. Bu tarz durumlarda tüm bu duyguları yaşamanın tek bir yolu varmış gibi davranmamaya çalışın. 

Duyguları hissetme şeklinin tek bir 'doğru' veya 'yanlış' bir yolu olmadığını unutmayın. İnsanlar travmaya farklı şekillerde tepki verirler, bu yüzden kendinize (veya başka birine) ne düşünmesi, hissetmesi veya ne yapması gerektiğini söylemekten mümkün oldukça kaçınmaya çalışın. Bu tarz durumlar insanların daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu zamanlardır.

Duygularınızı görmezden gelmeyin- bu sadece iyileşmeyi yavaşlatır. Duygularınızı deneyimlemekten kaçınmak o anda daha iyi görünebilir ve hissettirebilir, ancak siz onlara dikkat edip etmeseniz de onlar varlar. Ne hissettiğinizi hissetmek için kendinize izin verirseniz, yoğun duygular bile geçer. Ağlamak istiyorsanız ağlamak için kendinize izin verin.

Travmatik olayı saplantılı bir şekilde yeniden okumaktan kaçının. Tekrar tekrar düşünmek veya korkunç görüntüleri tekrar tekrar izlemek sinir sisteminizi bunaltabilir ve net bir şekilde kararlar vermenizi zorlaştırabilir. İnsanlara yardım etme kanallarına doğru yerlere kanalize olmanızı engeller. Zihninizi meşgul eden aktivitelere katılın (okumak, film izlemek, yemek yapmak, çocuklarınızla oynamak), böylece tüm enerjinizi ve dikkatinizi travmatik olaya adamamış olursunuz. Unutmayın ki insan doğasının bir yanı ölüme direnç göstermeye meyilliyken, bir yanı da hayatta kalmaya programlıdır. Buna karşı gelmeye çalışmak sizi sadece daha fazla yorup tüketmekten başka bir şeye yaramaz.

İlk müdahale görevlisi veya sağlık çalışanıysanız veya bir afette çalışmaya gönüllü olan kişilerseniz;

Acil durum müdahale ekipleri ve sağlık çalışanları, bir felaket veya kriz olduğunda olay yerine her zaman çağrılır. Başkalarına en çok ihtiyaç duydukları anda yardım etmek son derece faydalı olsa da, aynı zamanda birçok zorluk ve stres kaynağı içerir.

Trajedi ve ıstıraba tanık olmak, birilerini kurtarmak kadar kurtaramamak, kurtarılacak kişilere neye göre öncelik verileceğini saptamaya çalışma kararlarını vermek zorunda kalmak, hatta yeri geldiğinde kendinizi tehlikeye atmak ruh sağlığınıza zarar verebilir ve travmatik strese neden olabilir. Ve kariyeriniz boyunca travmatik olayların sonuçlarıyla tekrar tekrar uğraşmak zorunda kalabileceğiniz için, duygusal etki zamanla çığ gibi büyüyebilir. Stres kontrol edilmezse, duygusal, zihinsel ve fiziksel bir bitkinlik hali olan tükenmişliğe yol açabilir.

Bir kriz anında bile kendi ihtiyaçlarınızı karşılamanın bencilce olmadığını unutmamak önemlidir. 

Tam da bu nedenle resmi kurumlarla işbirliği içerisinde olmadan bireysel olan çabalar fayda yerine oradaki kişilere zarar getirecektir. Bu alanda çalışan kişilerin zamanla yarışıyor dahi olsalar da, mola vererek, destek için başkalarına yaslanarak ve uzun süreler boyunca tek başınıza çalışmaktansa ekipler halinde çalışarak, ihtiyacı olanlara daha iyi yardım etmek için enerjiye ve metanete sahip olacaksınız.

Bu yazı toplam 25610 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim