• BIST 10102.38
  • Altın 2428.149
  • Dolar 32.3702
  • Euro 34.6846
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 20 °C
  • Tunceli 26 °C

Bizi kim anlayabilir?

Haydar YAVUZAK

Bu şehir kasvetli… Bu şehri gizemli bir hüzün sarmış. Hüznünü bulaştırdı, ona benzedik tümümüz. Onun gibiyiz; olmadık yerde coşar, sonra hüzün çarpar günlerce aklımızın iplerini koyuveririz birlikte. Dağlarının doruklarına, nehirlerinin, mağaralarının diplerine, kayalıkların aralarına kadar sinmiş hüzün. Bu şehir, kasveti bizi de sarsın diye, canı yanmış da her an bir ağıt koyuverecek gibi, acılar birikmiş dağlarından bize doğru buz rüzgarını üfleyecek gibi durur. Kasvetine aldırmadan öpmek isteriz ellerinden, kaçıracak sanırız, alınmış gibi. Hüznünde boğulacak gibiyiz ama doğrudur, gücümüzü yine ondan alırız.

 

     İsyankarlığı, kasveti, gizemli hüznü, kırçıl dağları, açık denizlere uzanmak isteyen kolları ile yaşlı, en yakın bir akrabamıza benzer bu şehir tümden. Hem bize hasret hem bize küskün. Kendi gurbette gibi, yavrularının sılası. Bize kucak açmış, affa hazır, gelsek kırılsa da kucaklayacak, saracak bizi. Anılarımızı biriktirdiğimiz köyümüzü, nehirlerinin kıyılarını, vadilerinin diplerini, dağlarının yamaçlarını, doldurmamızı ister, çocukları, kuşları, böcekleri; onu dün terk eden ne varsa eksiksiz kucaklamak. Kaç yıl sürdü 38’de çocuklarına özlemi. İstanbul, Paris, Berlin uçakla kaç saat…

 

     Savrulduk rüzgarda dünyanın dört bir yanına, bu kaçıncı… Sanki bu topraklarda hiç yaşamamış, aşık olmamış, halay çekmemiş, ağlamamış, gümüş nehirlerine girmemiş ve hiç dostu olmamış gibi.

 

     Kimimiz döndük; hayat felsefemizi, itilmişliğimizi, gurbet akşamlarını, açlığımızı, sıla hasretimizi bavullarımıza doldurarak. Kimimiz kaybolduk şehirlerin varoşlarında. Uzun zaman oldu. Siz orada gurbette, sıla burada gurbetle bir yanı eksik. Demode oldu kavuşmalar.

 

     Bu şehrin feryadı bize, biz anladık bu şehri. Suya boğulan vadilerini. Zehir saçılan mağaralarını, kuytularını. Sorduk söyledi bize, boğazlanan bilmem kaç canın feryadının gitmediğini kulaklarından, bunaldığını analarının çığlığından, aklını kaybeden garip yavrularının boş bakan gözlerinden. Yalnızlığından. Sulara boğulan anılarını.

     Biz anladık onu.

     Peki, bizi kim anlayabilir?




Haydar YAVUZAK

Bu yazı toplam 64178 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
123456
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim