Panelde ilk olarak Peri Vadisi üzerinde yapılan Pembelik ve Tatar Barajlarına karşı verilen mücadeleyi örgütleyen, Özkan Arslan konuşmasında mücadele sürecindeki deneyimlerini Ovacık halkı ile paylaştı. Özkan Arslan’ın konuşmasındaki kesitler Ovacık halkına bundan sonraki mücadelede adeta ders niteliğindeydi.
Amaç “bölgeyi insansızlaştırmak”
Sonrasında sözü alan Prof. Dr. Emine Beyza Üstün salonda kadınların ağırlıkta olmasından duyduğu mutluluğu ifade etti. “Gittiğim yerlerde şirketler erkekleri ikna ettiler ama tek bir kadını bile ikna edemediler’’ diyerek konuşmasına slayt gösterimi ile veriler sunarak anlatan Prof. Dr. Emine Beyza Üstün barajların sadece ekonomik ve enerji amaçlı olmadığını aynı zamanda bölgeyi insansızlaştırmak ve güvenlik amaçlı olduğunu ifade ederek bölgedeki diğer doğa katliamlarının önünü açmak ve onları doğrudan beslemek için yapıldığını da şirketlerin raporlarındaki yazılı verilerle kanıtlandığını belirtti.
HES’ler maden şirketleri için yapılıyor
Bölgede 38 adet sondaj çalışmasının yapıldığını ve bu şirketlerin siciline baktığımızda bunların bakır, altın ve kaya gazı araması yapan şirketler olduğunu görüyoruz. Cevizlidere’de altın madeni araması yapan şirketin raporlarındaki maden sahasına suyu Konaktepe barajından boru hattıyla alınacağı belirtildiği, ayrıca ülkemizde Hozat, Silvan ve Edirne’de yüksek rezervde bulunan ve çalışmaları yapılması planlanan kaya gazının insan sağlığı ve doğa üzerindeki olumsuz etkilerini anlattıktan sonra bu barajların kaya gazı arama çalışmalarındaki yüksek oranda ihtiyaç duyulan su ihtiyacını karşılamak içinde yapıldığını da belirtti.
Konuşmaların ardından Dersim Ekoloji Meclisinin Konaktepe barajlarının sular altında bırakacağı yerleri konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı.
“Ortak mücadeleyle direnişe”
Ardından söz alan Ovacık Munzur Çevre Derneği Başkanı Fatma Küçük, Dersim kadınına bu mücadelede büyük görev ve sorumluluk düştüğünü, karşı koymanın ancak ortak mücadeleyle mümkün olduğunu belirtti.
Ovacık Kültür Derneği temsilcisi Hasan Geçgil ise, yaptığı konuşmada Ovacık halkının mücadeleyi sahiplenerek doğasının talanına izin vermeyeceklerine inandığını, devletin ‘38 den bu yana katliamlarla bitirmek istediği dersim halkını kültürel ve inanç yerlerini de yakarak, yıkarak ve sular altında bırakarak dersimin kültürel katliamını da tamamlayarak bir çıban olarak gördüğü Dersim’i tamamen yok etmek amacında olduğunu belirtti.
Panel soru ve görüş şeklinde devam etti.
Kaynak: Özgür Gelecek