Göçebe yüreklere, yağmur berraklığında ki sesiyle can veren, türkülerin genç sesi Baran Göç 1984 yılında Dersimin Pertek ilçesinde doğdu.
Eğitiminin ilk ve orta evresini Pertek'te tamamlayan Göç, türkülerin diyarında yaşaması vesilesiyle kendini ve yüreğini türkülerden uzak tutamadı. İçinde yavaş yavaş alevlenen türkü sevdası babasının kendisine hediye olarak aldığı bağlama ile bir yangına dönüştü… Ve 12 yaşında küçük elleri bağlamayla perçinleşip büyük bir usta edasıyla türküler ile bütünleşti. Göç şu an tatlı bir heyecan içerisinde, albümünün son hazırlıklarını tamamladı. Sabırla, sevgiyle, emekle nakş edilerek hazırlanan bu albümde kendisine ait 6 beste ile repertuarına ayrı bir renk ve haz katan Göç sabırsızlıkla sevenleri ile vuslata ereceğini gün geldi . İber müzik etiketiyle “AYRILIR MI”Albümü müzik piyasasında yer alıp, hayranlarına sunuldu...
_Albüm çalışmanızda, müziğin nelerini esas aldınız?
B.Göç: Albüme başlarken dikkat edilmesi gereken, müzikal bir çalışma olduğunu bilerek adım attım. Yılların sahne ve müzik birikimini albümde dinleyicilerle buluşturmak tek amacım oldu. Çok ince detaylara kadar titizlikle müzikleri oluşturup okumaları yaptım. Belki ilginç olacaktır ama 18 ay süren albümde; okumalarım sadece 2 günümü aldı. Sanki asırlardır bu günü bekliyordum. Stüdyoya girerken iliklerime kadar işleyen heyecan ve o eşsiz anlatılmaz duygu, türküleri arka arkaya hatasız okumamı sağladı. Albümde dikkat ettiğim şey kullanılan ritim kalıplarının alışılagelmişin dışında modern olması ve enstürmanların çeşitliliğini dinleyicilere sunulmasını sağlamaktı. Teknik anlamda hatasız hale getirmek 1 buçuk yılımızı aldı ama bu emeğe de değdiğine inanıyorum.
_Kürt Müziği ile Türk Halk Müziği arasında alış veriş ne düzeydedir?
B.Göç: Türk halk müziğiyle birbirinden ayıran o kadar da çok özellik yok aslında dilinden başka. Kullanılan makamlar ve notaların çoğu aynı kalıplar içerisinde olmakla birlikle, kullanılan enstürmanların ve işlenilen konuların da birbirine benzediğini görebiliyoruz. Halk müziğine uyarlanmış türkülerin Kürtçe bir klam’a çevrildiğini ve tam tersi bir klamın Türk halk müziğine uyarlandığını sık sık görüyoruz, bunun nedeni de duyguların ve notaların birbiriyle benzerlik göstermesidir.
_Albüm öncesi çok ses getirdiniz. Aldığınız programlar sayısı dinleyici kitlesinden gördüğünüz ilgi oldukça fazla. Bunun için her hangi bir starateji doğrultusunda mı hareket ediyorsunuz? Bu başarının sırrı nedir?
.
B.Göç: Müzik benim için sadece bir sanat değil, yaşam tarzım, hayat felsefemdir. Kısa bir zamanda gerçekleşmiş gibi düşünülen bu çıkış geçmiş müzik yaşantımda sağlam attığım adımların bir devamıdır aslında. Yaptığı müziği geniş kitlelere ulaştırmak her sanatçının hedefidir. Ben de mantıklı bir düşünceyle özümü ve kişiliğimi yitirmeden kaliteli bir sanat anlayışıyla kitlelere nasıl ulaşabilirim düşüncesinden yola çıkarak bir kaç konuda emek gösterip yılmadan usanmadan geniş bir kitleye ulaşmayı başardım. Bunun tek sırrı EMEK ve SABIR.
_Paranın hâkimiyetinin hüküm sürdüğü bu zamanlarda seni dinleyen ve sevenlerine Halk Konserleri vermeyi düşünür müsün?
B.Göç: Maddi özgürlüğümü yeterince sağladıktan sonra elbette büyük bir organize ile halk konserleri vermek isterim. Doğduğum büyüdüğüm topraklar Tunceli (Dersim) başta olmak üzere tüm yurtta konserler vermek tanınan sevilen bir isim haline gelmek isterim.
_Un Kapanı hala Kurt Kapanı mı ve sence bu niye böyle tanımlanıyor?
B.Göç: Öyle bir kapan yok aslında. herşey sanatla başlar sanatçı da biter. Emek verildikten sonra eğer insanın kendisinde de yetenek var ise Unkapanı’ndan aslanlar gibi çıkmayı da bilir.
_Çalışmalarında etkilendiğin kimler var?
B.Göç: Çalışmalarımda etkilendiğim kişiler oldu tabiî ki. Bunlar ya zamanında idam edildi, ya diri diri yakıldı, ya vatan haini ilan edinilip sürgün edildi yâda yaşama genç yaşta gözlerini kapatıp beni derinden etkileyip izlerinden gitmem gerektiğini düşündürdü .( Pir Sultan, âşık Mahzuni Şerif, Muhlis Akarsu, Ahmet Kaya, Kıvırcık Ali...
_Eserini okumaktan keyif aldığın ama aynı zamanda belki de korktuğun kimse var mı neden?
B.Göç: Müzik ve hayat anlayışıma, duygularıma hitap eden sanatçılar da var eserler de var. Ama sınırlandırmıyorum bunları, sanatçı ayrımı yapmam, iyi sanat yapan her üstat benim baştacımdır. Sevdiğim türküleri de okumaktan da zevk alırım aksi takdirde korkmam.
_Klip çekerken neye göre seçim yaptınız?
B.Göç: Klip çekerken geniş bir kitleye nasıl hitap edebilirim? Toplumsal bir konuya nasıl değinebilirim? Ve müziğin kalitesini nasıl dinleyicilere ulaştırabilirim? Düşüncesiyle hareket etmeyi tercih ettik.
_Müzik kariyerinizi nereye taşımak istiyorsunuz yani bir sınırı ve standardınız var mı?
Çalışmalarınızda kimlere hitap etmeyi planlıyorsunuz?
B.Göç: Hayır yaptığım müzikte bir sınır çizmedim. Son nefesime kadar kaliteli iyi ve doğru olanı yılmadan sonuna kadar yapma çabası içerinde olucam. Bir standart da yok. Kitle ayrımı yapmadan her kitlenin de beni dinlemesini sağlamak tek amacım.
_Müzik eğitimi almanın nasıl hafifletici faydaları var?
B.Göç: müzik eğitiminin teknik anlamda çok faydası var, müziğin içine girmenin ne demek olduğunu daha iyi anlamayı sağlıyor. Dikkatli olman gerektiğini ve titiz davranman gerektiğini bir nevi sağlıyor. Ama teknik eğitim ne kadar alınırsa alınsın, beste yapmak yeteneği hiç bir eğitimle geliştirilmiyor. Beste yapmak için teknik yönün değil duygusal yönün ağır basması gerekiyor.
_Saman alevi gibi var olup yok olan şarkıcılar (özellikle kullanılmıştır bu Şarkıcı lafı:) ) için bir öneriniz olacak mı?
B.Göç: Müzik hayatında dikkatli olmak gerekir. Attığın adımdan, yediğin içtiğin şeylerden, bulunduğun ortamdan, üretkenlikten tutun sanat bilgisine kadar herşey, sanatçının başarısını ve kalıcılığını belirliyor. Dikkat edilmezse dinleyici affetmez. Tek önerim bunlara dikkat etsinler, var etmeyi bilen dinleyici silmesini de bilir.
_Baran Ne zaman Göç Yollarında, Kurumuş Bir Notaya YAĞMUR oLacak?
B.Göç: Kısa bir yol ve yolculuk olmadığını biliyorum ama unutulmayacak dillere dolanmış türkülerimle anıldığım an işte o andır
Baran Göç’ü buradan takip edebilirsiniz: http://www.facebook.com/BaranGoc
