Önceki gün “Hozat’ta iğrenç olay” başlıklı bir haber yaptım. Sakarya’da okuyan bir üniversite öğrencisi, tatil için geldiği memleketi Hozat’ta istismara uğramıştı. Bu, dünyanın neresine giderseniz gidin haberdir. Haberi tüm detaylarıyla aktardım. İstismara uğrayan öğrencinin ailesiyle bile görüştüm. Bu olayı sonuna kadar takip edeceğim. Sonuçlarını sizlerle de paylaşacağım.
***
Haberin yayınlanmasının ardından iftira ve karalamalar üst üste gelmeye başladı. Kimisi “Böyle bir olay olmadı” dedi. Kimisi “Tıklanmak için yalan haber yapıyorsunuz” dedi. Kimisi ise “Dersim’i kötü göstermeye çalışıyorsunuz” dedi. Bu ezbere konuşan klavye aslanlarına sesleniyorum. Öyle haberin altına hakaretamiz yorum yaparak olmaz bu işler. Yerim belli telefonum belli. Buyurun gelin yüzüme karşı söyleyin. Madem Dersimlisiniz, madem o kadar yüreklisiniz, buyurun hadi gelin konuşalım yüz yüze. Ben istismara uğrayan öğrencinin ailesine kadar görüşüp bilgi almışken, savcılık kaynaklarından olayı doğrulatmışken, bazı kendini bilmezler utanmadan çıkıp “Böyle bir olay olmadı” diyebiliyor. Gerçekten çok ilginç insanlar var aramızda.
***
Dersim’i o kadar pak, o kadar temiz gören bir güruh var ki… Resmen toz konduramıyorlar. Ancak Dersim, bildiğiniz Dersim değil artık. Uyuşturucu her yerde kol geziyor. İstismar olayları inanılmaz derece artmış durumda. İnsanlar dedikodu üretmekten başka bir iş yapmıyor.
***
Bugüne kadar örtülen o pislikleri ben yazmaya başladım. Bundan sonra da yazacağım. Bana hakaret içeren yorum yapanlar, aslında bu pisliklerin yazılmasını istemeyenlerdir, üzerini örtmek isteyenlerdir. İşte siz bu pislikleri örttüğünüz için Dersim bu hale geldi. Bence suçu kendinizde arayın. Ben bu pislikleri yazmaya devam edeceğim.
